Havacılık sanayii kamu ve özel sektörce desteklenmeli
Dr. Mustafa TURHAN / Okan Üniversitesi Öğr. Üyesi.
WRIGHT Kardeşler’in 1903’teki ilk uçuşlarını Amerikalı pilot C. Lindberg’in 1927’de başardığı NewYork-Paris uçuşu izlemiş, bu uçuşla aerodinamik bilgiler ve teknolojiler günümüze taşımıştır.
Almanya’da “Junkers”, Amerika’da “Douglas” serileri iki motorlu da olsa posta taşımacılığı ile sivil havacılıkta kullanılmaya başlanmış, bilahare, yolcu taşımacılığına geçilmiş,”Clipper”ler imal edilerek ABD’den Uzakdoğu ve Güney Amerika uçuşları gerçekleştirilmiştir.
Daha sonraları ise, yük ve savaş malzemesi taşınması amacıyla ABD’de “Boing B-17, B29”, Almanya’da “Condor”, İngiltere’de “Lancester” serileri savaş uçakları imalatı ile başlatılan gelişmeler neticesinde yolcu uçakları imalatına geçilmiş, Amerika-Avrupa seferleri “Douglas DC-6” ve “Lockheed Constellation” uçakları yapılmaya ve iki katlı “Boing Strato-Cruiser”ler ile yolcu taşımacılığı turizm ve ticarette ortaya çıkan yeni talepleri karşılar hale gelmiştir.Soğuk savaş döneminde AR-GE çalışmaların yoğun bir biçimde sürdürülmesi ile tasarım ve imalat geliştirilmiştir. Jet motorlarında ve gas türbinlerinde yeni teknolojiler ortaya çıkmasıyla yolcu ve yük kapasitesi yüksek taşıma maliyetleri düşük uçakların imalatına geçilmekle beraber, bu devrede İngiltere’de imal edilen “Comet” yolcu uçaklarında “metal yorulması“ görülmesi ile imalat durdurulmuştur.
Boing firması büyük yolcu uçakları yaparken, Douglas firması, Lockheed firması da yeni uçaklar imal ederek konumlarını güçlendirmişlerdir. Bu güç “Pratt-Whitney” ve “General Electric” firmaları ile yapılan işbirliği sonucunda oluşmuş, ABD’nin yolcu uçağı imalatındaki tekel durumu, Almanya-Fransa-İngiltere-İspanya şirketlerinin kurduğu “Airbus” sanayi ile kırılmış, Airbus Şirketi, sivil havacılık alanında kalite, fiyat ve teknoloji bakımından pazar payını devamlı artırmıştır.
Yüksek Havacılık 1. Şûrası‘nın yapıldığı Kasım 1998’de 9. Cumhurbaşkanımız sayın Süleyman Demirel’in “Yüksek Havacılık Şûrası sivil havacılığın kontrol ve denetiminin nasıl bir teşkilatlanma içinde güçlendirilmesi gerektiğini öncelikli bir konu olarak ele almalıdır“ şeklindeki ifadelerine ve “Devletin havacılık yatırımlarına ilişkin bütçe kaynaklarının artırılmasını ve özel sektörün havacılık için teşvik edilmesini de son derece önemli görüyorum“ sözlerine o günden bu güne yapılanların daha da artırılması gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde Ar-Ge çalışmaları devlet tarafından desteklenmektedir.
ABD’de NASA (National Aeronautics and Space Administration), Almanya’da DLR (Deutsches Zentrum für Luft-und Raumfahrt), İngiltere’de DERA (Defence Evaluation and Research Agency), Kanada’da NAE (National Aeronautical Establishment), İspanya’da INTA (Instituto Nacional Technica Aerospacial), Hollanda’da NLR (National Lucht-en Ruimtevaartlaboratorium), Fransa’da ONERA (Office National d’Etudes et de Recherces Aerospeciales) kuruluşları ile havacılık çalışmaları yoğunca desteklemektedir. Gelişmiş ülkelerin verdiği desteklerin biz de havacılık sanayiimize vermeliyiz.
Bilhassa 1974 yılında yapılan Kıbrıs Harekatı‘ndan sonra ABD tarafından uygulanan ambargo bize göstermiştir ki, havacılık sanayiine yoğun bir şekilde yatırım yapılması artık kaçınılmazdır.
Ambargo dönemi ile Türkiye’de hava platformlarının tasarımı, geliştirilmesi, imalatı, entegrasyonu, modernizasyonu ve satış sonrası hizmetleri alanlarında teknoloji merkezi konumunda olması düşünülen TUSAŞ, TAİ, 15 Mayıs 1984 tarihinde, Silahlı Kuvvetler’in haberleşme ihtiyacının karşılanmasına yönelik imalat için ASELSAN 1975 tarihinde, Türk Hava Kuvvetleri’nin “Erken Uyarı ve Kontrol Sistemi Projesi” kapsamında kullanılan 14 adet 3 boyutlu uzun menzilli TRS 22XX Mobil radarının üretimini yaparak sahip olduğu yüksek teknoloji birikimini Türk Savunma Sanayii’nin geliştirilmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hizmetine sunan, askeri ve sivil alanlarda kargo uçakları, jet uçakları ve helikopterler için yüksek “fidelity”de, FAA Seviye C&D uyumlu Görev Simülatörleri, Tam Uçuş Simülatörleri, Silah Sistemleri Simülatörleri geliştiren HAVELSAN 1990 yılında, Ulusal roket ve füze araştırma ve üretim programlarına önderlik yapmak üzere Savunma Sanayii İcra Komitesi kararıyla ROKETSAN 1988 yılında kurulmuştur. Bu kuruluşlarımızın imalat çalışmaları yanında Ar-Ge çalışmaları da memnuniyet verici noktalara gelmiştir.
Havacılık sanayiinin gelişiminde “malzeme üretimi” de önemli bir yer tutmaktadır. Havacılıkta kullanılan yüksek kalite ve yapıdaki malzemelerin üretimi için yapılan çalışmaların uygulamaya dönüştürülmesi şarttır.
TÜBA-TUBİTAK-TTGV’ nin 1996 yılında TEAŞ (Türkiye Elektrik Üretim AŞ) Genel Müdürlüğü yönetici ve elemanlarının da katıldığı “ileri malzeme alanına yönelik bilim-teknolojisanayi politikaları çalışma grubu” nun ortaya koyduğu “aşınmaya dayanıklı titanyum, magnezyum alaşımları, karbon ve seramik esaslı kompozit malzeme üretimi” için yapılan çalışmalara önem verildiği gibi, “piezoelektrik chips” kullanılması ve uçak kanatlarındaki deformasyonların önlenmesi için “smart structure” çalışmalarına da özel veya kamu şirketleri ağırlık vermeli, destek olmalıdır.