HDP İzmir il yönetimine dava açıldı

HDP'nin 7 Haziran genel seçimleri öncesinde düzenlediği İzmir mitingi nedeniyle HDP il yöneticileri hakkında dava açıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HDP'nin 7 Haziran genel seçimleri öncesinde düzenlediği İzmir mitinginde Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na aykırı hareket edildiği gerekçesiyle HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur ve 6 il yöneticisi hakkında dava açıldı.

Cumhuriyet Savcısı Cevdet Aydemir tarafından hazırlanan iddianamede, HDP'nin 7 Haziran seçimleri öncesinde düzenlediği İzmir mitinginde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine aykırı hareket edildiği bildirildi. 

Siyasi partilerin, oy verme öncesi son 10 gündeki etkinliklerinin "propaganda süresinde" kabul edildiğinden kanun kapsamında değerlendirilmediği, bu süre dışındaki etkinliklerde ise kanun hükümlerine uyma zorunluluğunun bulunduğunu belirtilen iddianamede, kanununun 3. maddesinde "Yabancıların toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri, toplantının yapıldığı yerin en büyük mülki idare amirine 48 saat önce yapılacak bildirimle mümkündür" hükmünün yer aldığı da hatırlatıldı.

HDP İl Başkanlığı'nın 23 Mayıs'ta Gündoğdu Meydanında düzenlediği ve yasada belirtilen "propaganda süresi"nin dışında gerçekleştirdiği mitingde Yunanistan'ın Syriza Partisi Merkez Komite Üyesi ve Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournous'un da konuşma yaptığı kaydedilen iddianamede, bu durumun önceden mülki amire bildirilmeyerek kanuna aykırı hareket edildiği vurgulandı. 

İddianamede, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine aykırı hareket edildiği gerekçesiyle mitingin düzenleme komitesinde yer alan HDP İzmir Eş İl Başkanı Cavit Uğur ve il yöneticileri Favziye Pülat, Elmas Çınar, Hacay Yılmaz, Süleyman Eryılmaz, Ünal Özdağ ve Ali Koca hakkında 6 ay ile 3 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açılması talep edildi.

İddianame İzmir 22'nci Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilerek, dava açıldı. 

HDP İl Başkanı Cavit Uğur, davaya ilişkin yaptığı açıklamada, meselenin "basit" bir konu olduğunu savunarak, emniyetin ve valiliğin soruşturma başlatmasına, savcının iddianame hazırlayarak dava açmasına anlam veremediklerini kaydetti.

Bu konularda ilginizi çekebilir