HDP seçim bildirgesini açıkladı
Eş Genel Başkanlar Yüksekdağ ve Demirtaş 1 Kasım seçimleri için HDP Seçim Bildrigesi'ni açıkladı
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) seçim bildirgesi kamuoyuna açıklandı. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ düzenledikleri toplantıda sırayla söz alarak seçim bildirgesindeki vaatlerini açıkladı.
"Büyük İnsanlık Büyük Barış" başlığı altında 52 sayfadan oluşan bildirgede, Cumhurbaşkanının yetkilerinin sembolik düzeye indirilmesi ile seçim barajı, MGK ve milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması gibi vaatler yer alıyor. HDP'nin bugün kamuoyuyla paylaşılan seçim bildirgesinin bir diğer sloganı da "İnadına beraber inadına HDP" olarak belirlendi.
Demirtaş, Hilton Otel'de partisinin seçim bildirgesi ve aday tanıtım toplantısında, yeni seçim şarkısının çalınmasının ardından konuşmasına başladı. Salondakilere, "Türkiye gibi bir cadı kazanı, Türkiye gibi bir kan deryası ve siyasetin bu kadar kirlendiği bir ortamda biz niye varız?" sorusunu yönelten Demirtaş, HDP'nin toplumsal bir ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Bugüne kadar yönetenlerin kendilerine iki seçenek sunduğunu ileri süren Demirtaş, "Ya tek ırk olacağız, teklikte buluşacağız' dediler. 'Bunu kabul etmiyorsanız, ikinci seçenek terk edeceksiniz' dediler. Sürgünle, işkenceyle, katliamla, eziyetle bize ikinci seçeneği dayattılar ve biz maalesef bu iki seçenek, yani inkar ve isyan kısır döngüsü arasında çok uzun yıllardır büyük acılar çektik, evlatlarımızı kaybettik, emek kaybettik" ifadesini kullandı.
Demirtaş, HDP'nin bu iki seçeneğe karşı, "mecbur ve mahrum değiliz" diye üçüncü seçeneği yaratmak için yola çıktığını anlatan Demirtaş, "Biz, birbirimizden farklıyız. Yaradılışımız itibarıyla birbirimizden farklıyız. Kürt olarak doğduk, Türk olarak. Ermeni, Azeri... İnançlarımız birbirinden farklı olabilir. Temsil ettiğimiz kültür, medeniyet farklı. Bizi teklik etrafında buluşturmaya, birleştirmeye çalışmak, kelimenin tam anlamıyla büyük bir hataydı. Ve bu hataya karşı isyan, direniş ortaya konulması da o kadar meşruydu" değerlendirmesinde bulundu.
Yeni bir anlayışla yola devam etmek istediklerini belirten Demirtaş, teklik politikalarına karşı, birlik politikalarını savunduklarını söyledi. Siyasetin dilini ve biçimini değiştirmek zorunda olduklarını vurgulayan Demirtaş, HDP olarak "siyaset, toplumun huzuru için varsa anlamlıdır" diye yola çıktıklarını ifade etti.
"İnadına HDP, inadına barış"
Demirtaş, ülkede bir geçiş dönemi yaşandığını, yaşanılan sancıların da bu geçiş döneminin ruhuna uygun olduğuna vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:
"Bunları yaşamak zorunda değiliz. Ancak geçiş sürecinin, demokratik bir kazanıma dönüşmesi için sabırla, metanetle çalışmaya ihtiyacımız var. Emin olun ki bugünler, çok kısa sürede geçecektir, bu kara bulutlar ülkemizin üzerinden dağılacaktır. Bizler, siyasetin bize sunduğu imkanları öç almak, intikam almak, cezalandırmak için kullanamayız. Siyasi gücümüzü ancak ve ancak toplumun temel sorunlarının çözümü noktasında harcamak, emeğimizi bu doğrultuda halkımızın huzuruna sunmak zorundayız. Siyaset bizler açısından hırsla, kinle, öfkeyle, kibirle yapılacak bir iş değildir. Biz, her şeyden önce HDP'nin siyasi anlayışını, güçlü, ahlaki değerler sistemi üzerine inşa ettik, HDP'yi büyütürken mutlaka bu ahlaki değerlerimizi korumak zorundayız."
Türkiye'nin HDP'ye ihtiyacı olduğunu savunan Demirtaş, "Bir an HDP'siz bir Türkiye düşünün. Bir an HDP'nin olmadığı bir Türkiye hayal edin. İşte öyle bir Türkiye, tehlikeli sulara sürüklenen bir gemi gibidir, risk altında olur. Bugün eğer, bu gemi bu kadar saldırıya rağmen, bu kadar badireye rağmen batmıyorsa, alabora olmuyorsa, HDP'nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP'yi bu gemiden atmaya, HDP'yi bu gemiden dışlamaya çalışanlar, şunun farkında olmalılar, HDP bu gemide olmazsa gemi batar, hep birlikte batarız" görüşünü dile getirdi.
Demirtaş, yolun bundan sonrasına HDP ile devam edeceklerini bildirerek, "Doğru, rejim değişecek, bu geçiş sürecinde rejim değişecek ama adaletli bir rejim inşa edeceğiz. Eşitlikçi bir rejim inşa edeceğiz, demokratik bir rejim inşa edeceğiz. Siyasetle, akılla, barış yoluyla devam etmeliyiz yolumuza. Hayalleri, rüyaları olan insanlarız, hiçbir zaman en kötü koşularda dahi bundan vazgeçmedik. Ama rüyaları gerçekleştirmenin tek yolu uyanmaktır. Biz uyananların partisi şimdi artık inadına HDP, inadına barış" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
HDP Bildirgesi
"1 Kasım'a giderken, hepimizin yediğimiz ekmek, içtiğimiz su, soluduğumuz hava kadar barışa, demokrasiye, adalete ihtiyacı var" ifadesine yer verilen bildirgede, şunlar kaydedildi:
"Kalıcı bir barışı, köklü bir demokrasiyi, yerel demokrasinin inşasını, hayatın her alanında kadın-erkek eşitliğini, emekçilerin sosyal haklarının sağlanmasını, güvenceli çalışma ve yaşam koşullarını, ekolojik bir yaşamı, bütün ezilen kimliklerin özgürleşmesini sağlayabilecek halkçı, demokratik bir hükümetin inşası için HDP sorumluluk almaya hazırdır."
Bildirgede, kadınların yaşamın her alanında erkeklerle eşit şekilde yer almasının sağlanacağı vurgulanırken, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün ise resmi tatil ilan edileceği açıklandı.
"Kalıcı barışta ısrarcı" olunacağı belirlenen HDP bildirgesinde, "Derhal silahların iki taraflı susturulması, akan kanın durdurulması ve yeniden müzakere masasına dönülmesini istiyoruz" ifadesi kullanıldı.
"Öz yönetimin 21. yüzyıl Türkiye'sinin inşası bakımından yaşamsal olduğu" öne sürülen bildirgede, "öz yönetimin, özerk ve demokratik yerinden yönetim modeli olduğu ve Türkiye'nin üniter devlet yapısı içinde gerçekleşmesinin de mümkün olduğu" değerlendirildi.
Cumhurbaşkanının yetkilerini sınırlandırarak, sembolik düzeye çekme vaadinde bulunan HDP, eş genel başkanlık sistemini uygulayan partilerin iktidara gelmesi halinde, eş başbakanlık sisteminin de hayata geçirileceğini bildirdi.
"MGK kaldırılacak"
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) anayasal ve yasal çerçevesi ile özel yetkilerle donatılmış mahkemelerin kaldırılacağına vurgu yapılan bildirgede, her türden işkence ve kötü muamelenin de insanlık suçu sayılacağı kaydedildi.
Bildirgede, ana dilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak almanın herkes için bir hak olarak kabul edileceğine işaret edilerek, "Eğitimin tüm aşamalarında resmi dil olan Türkçe'nin öğretilmesinin yanında, anadilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak alma imkanı sağlanacak" açıklamasında bulunuldu.
HDP, bir "özel savaş aygıtı" olarak oluşturulduğunu iddia ettiği köy koruculuğu sisteminin de kaldırılacağını bildirdi.
Köy korucularının çeşitli işlerde istihdamının sağlanacağı, ayrıca JİTEM, kontrgerilla gibi tüm uygulamalara ise son verileceği vurgulandı.
Dış politika
Bildirgenin "dış politika" başlığında ise HDP'nin başta Ortadoğu olmak üzere, tüm dünya halklarının kendi siyasi geleceklerini özgürce belirlemeleri ve halkların kendi kendilerini yönetecekleri demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir yönetim anlayışını geliştirmeleri için çalışacağı aktarıldı.
Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi, halkların kardeşliğine ve eşitliğine dayalı demokratik bir çözümün ortaya çıkarılması için çaba harcayacağını bildiren HDP, "Rojava halkı"nın açığa çıkardığı demokratik yönetim iradesinin tanınarak demokratik Suriye yönetiminin yaşam bulması için çalışacaklarının sözünü verdi.
Kıbrıs'ta Türk ve Rum halklarının Ada'nın bölünmüşlüğüne son vermek ve politik çözümü sağlamak için ortaya koydukları çözüm önerilerini ve çabalarını desteklemeye devam edecekleri belirtilen bildirgede, Ermenistan üzerinde uygulanan ekonomik ambargonun da kaldırılarak, gerekli ekonomik, politik ve diplomatik ilişkilerin geliştirileceği ifade edildi.
"Seçim barajı ve milletvekili dokunulmazlığı kalkacak"
Bildirgede, HDP'nin demokratik bir anayasanın yapılmasına öncelik vereceği vurgulanırken, "HDP, açık bir biçimde karşı olduğu başkanlık sisteminin anayasa değişikliklerinin temel koşulu haline getirilmesini kabul etmeyecek, başkanlık sistemine geçit vermeyecek" değerlendirmesi yapıldı.
Seçim barajını kaldırmayı vadeden HDP, Meclis'te bütün partilerin aldıkları oy oranında temsil edilebilmesinin yolunun açılacağını duyurdu.
Cinsiyet kotası ile yönetimde temsil kademelerinde eşitlik sağlanıncaya kadar pozitif ayrımcılık yapılacağını da işaret eden HDP, milletvekili dokunulmazlıklarının da kaldırılarak sadece ifade özgürlüğü çerçevesinde kürsü dokunulmazlığının korunacağını bildirdi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısının yeniden düzenleneceği ifade edilen bildirgede, kurul aracılığıyla hakimler ve savcılar üzerindeki siyasi baskıya ve atamalarda ideolojik tutum ile partizan yaklaşımlara son verileceğini duyurdu.
"Adalet Bakanı'nın vesayetine son verileceği ve HSYK'nın özerk bir kurum haline dönüştürüleceği" açıklanan bildirgede, herkesin anadilinde hizmet alabileceği yargı koşullarının oluşturulacağı, mahkemelerdeki tercümanların parasının ise yargılananlar tarafından ödenmesi uygulamasına son verileceği aktarıldı.
HDP, "Basın, iletişim ve bilişim özgürlüğü" başlığında ise medya kuruluşları sahiplerinin başka sektörlerde faaliyet göstermesine izin verilmeyeceği, yazılı, görsel ve dijital medyanın tümünde mesleki, etik ve özgür habercilik ilkelerinin desteklenmesi için "basın etik yasası"nın düzenleneceği vurgusu yapıldı.
"Siyasi tutsaklara genel af"
İktidar olunması durumunda "siyasi tutsaklara" genel af getirileceği açıklanan bildirgede, "hasta tutsakların" ise serbest bırakılacağı, dışarıda tedavi edilebilmeleri için tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınacak raporların ise yeterli görüleceği kaydedildi.
Çocuk cezaevlerinin kapatılacağını da açıklayan HDP, suça itilmiş çocuklar için çocuk destek ve eğitim merkezleri kuracaklarını duyurdu.
Bildirgede, "tarihte yaşanmış soykırımlar, katliamlar, infazlar, kayıplar ve benzeri uygulamaların araştırılması ve hakikatlerin gün ışığına çıkarılması" amacıyla "Hakikat Komisyonları"nın ivedilikle kurulması için gerekli çalışmaların da yapılacağı sözü verildi.
Vicdani ret hakkı
HDP bildirgesinde gençlerin zorunlu askerlik yapmama hakkının güvence altına alacağı belirtildi. Bildirgede, vicdani ret hakkının yanı sıra gençlerin askerlik yerine kamu hizmeti yapabilmeleri için gerekli yasal düzenlemelerin de hayata geçirileceği kaydedildi.
Zorunlu din dersi uygulamasına son verilerek, her öğrencinin kendi inancı doğrultusunda seçmeli olarak ders ve eğitim alma hakkının gözetileceği belirtilen bildirgede, sivil din eğitiminin ise tümüyle serbest bırakılacağı vurgulandı.
Diyanet İşleri Başkanlığının, Din ve İnanç İşleri Kurulu olarak yeniden yapılandırılacağını açıklayan HDP, devletin din ve inanç alanından elini çekmesinin sağlanarak, din ve inanç işlerinin topluma, inanç sahiplerine bırakılacağını duyurdu.
İnanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılacağını anımsatan HDP, başta cemevleri olmak üzere, Alevilerin bütün ibadet mekanlarının "ibadethane" olarak tanınacağını ve kamu güvencesi altında olacağını bildirdi. Bildirgede ayrıca kapatılmış dergah ve benzeri ibadet mekanlarının önündeki engellerin kaldırılacağını, bu konuda yerel yönetimlere inisiyatif tanınacağı vurgusu yapıldı.
"Kılık ve kıyafete hiçbir alanda müdahale edilmeyecek"
HDP bildirgesinde devlet tarafından el konulmuş vakıf malları ve taşınmazların iade edileceği, dini inançların gereği olarak tercih edilen kılık ve kıyafete hiçbir alanda müdahale edilmeyeceği değerlendirildi.
Bildirgede, şunlar kaydedildi:
"HDP, tarihte farklı halklara yapılan soykırım ve katliamlar karşısında, bu halklardan devlet adına özür dilenmesi için gerekli çalışmaları yapacak. Bir halkın diğerine üstünlüğünü empoze eden ırkçı, şoven ve milliyetçi politikalar karşısında eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir perspektifi geliştirmek için çalışacak."
Seçim bildirgesinde, "Temel Güvence Paketi" ile her eve her ay 10 metreküp su, 180 kilovat saat elektriğin ücretsiz verileceği, ayrıca ısınma desteği sağlanacağı bildirildi.
Mülkü olmayan kiracılara 250 lira kira desteği vermeyi vadeden HDP, 18 yaşına kadar çocuk ve gençlere, engellilere ve emeklilere ise toplu taşımanın ücretsiz olacağını duyurdu.
Kredi kartı borçlarının borçlular lehine yapılandırılacağının da açıklandığı HDP bildirgesinde, kredi kartı faiz oranlarının ise düşürüleceği kaydedildi.
Az kazanandan az, çok kazanandan da çok vergi alınacağı kaydedilen bildirgede, dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payının da düşürüleceği bildirildi.
"Ataerkil sistem" karşısında kadının ekonomik olarak güçlendirileceği vurgulanan bildirgede, "ev içi emeğinin" sosyal güvenlik içine alınacağı, ücretsiz ev işçileri olarak tanımlanan "ev kadınlarına" ise emeklilik hakkı sağlanacağı belirtildi.
Tüm vatandaşların eşit, parasız ve nitelikli sağlık hizmetlerinden yararlanması sözünün verildiği bildirgede, özelleştirmelerin durdurulacağı, esnafların vergi yükünün azaltılarak, borçlarının esnaflar lehine yapılandırılacağı ifade edildi.
Yeni AVM ruhsatı yok
Bildirgede, şehir merkezlerine yeni AVM ruhsatının ise verilmeyeceği vadedildi.
HDP'nin, tarım işçilerinin tamamını iş yasası ve sosyal güvence kapsamına alacağı belirtilen bildirgede, su ve elektriğin küçük çiftçilere ücretsiz verileceği, üretici küçük köylülerin de elektrik borçlarının silineceği kaydedildi.
Taşeronluk sistemini kademeli olarak kaldırılacağını açıklayan HDP, ilk etapta kamudaki taşeron çalışanların kadrolu çalışan haline getirileceğini, taşeron çalışılan döneme ait kıdem tazminatlarının da ödeneceğini duyurdu.
Asgari ücrette artış
HDP önceki seçim bildirgesinde bin 800 lira olarak açıkladığı asgari ücret miktarında ise artışa gitti. Bildirgede, asgari ücretin ilk etapta 2 bin lira olacağı, bu ücretin de hükümet ve işverenlerin temsilci sayısı kadar işçi temsilcilerinden oluşan bir kurul tarafından ve toplu pazarlıkla belirleneceği açıklandı.
Yıllık ücretli izin hakkı konusunda Avrupa Sosyal Şartı'na konulan çekincenin kaldırılacağını da bildiren HDP, işçilere yıllık en az bir ay ücretli izin hakkı tanınacağını, kıdem tazminatı hakkının da korunarak geliştirileceğini ifade etti.
Bildirgede, istihdamı artırmak ve çalışanları korumak için resmi haftalık çalışma süresinin ücret kaybına sebep olmadan haftalık 35 saate düşürüleceği belirtildi.
Bütün vatandaşlar için temel yaşam ihtiyaçlarının devlet tarafından garanti altına alınmasının bir hak olacağı vurgulanan bildirgede, sosyal yardımların iktidarın bir lütfu olmaktan çıkacağı, yerel yönetimlerin bu görevi üstleneceği kaydedildi.
En düşük emekli aylığı 2 bin lira
Küçük çiftçilerin üretim girdilerinden, kullandıkları mazot ve gübreden vergi alınmayacağını açıklayan HDP, emeklilerde ise en düşük ücretin asgari ücretle eşitlenerek 2 bin lira olacağını duyurdu. Ayrıca emekliler için gerçek anlamda intibak yasasının çıkarılacağı ve ücret eşitsizliğinin giderileceği de bildirildi.
Eğitimde "4+4+4" uygulamasına son verileceği açıklanan bildirgede, eğitim sisteminin en baştan başlayarak "Çocuğun Üstün Yararı" gözetilerek yeniden yapılandırılacağı, atama bekleyen tüm öğretmen adaylarının atamasının da gerekli altyapı koşulları sağlanarak gerçekleştirileceği vadedildi.
Kültür ve sanat alanında Devlet Sanatçılığı Kurumu'nun kaldırılacağını da açıklayan HDP, Kültür Bakanlığı bünyesinde Türkiye Sanat Meclisi'nin oluşturulacağını, kültür ve sanat politikalarıyla ilgili her türlü kararın ise sanat meclisi tarafından alınacağı kaydedildi.
Passolig'i kaldırma sözü
HDP bildirgesinde, Passolig uygulamasına son verileceği açıklandı. Lisanslı sporcuların spor dallarına göre dağılımının dengeli hale getirileceği, futbolun bütün diğer spor dallarını marjinalleştiren baskınlığının ise azaltılacağı anlatıldı.
Bildirgede, 15-25 yaş arası tüm gençlere, her ay 200 lira iletişim ve ulaşım desteği sağlanacağı belirtilirken, "Genç Yaşam Kartı" uygulamasının hayata geçirileceği, gençlerin, ülkenin her yerinde geçerli olacak bu kart ile müzelerden ücretsiz, sosyal ve kültürel etkinliklerden indirimli yararlanacağı açıklandı.
Bildirgede, gençler için internet erişiminin temel bir hak olduğu ve HDP'nin, sansürsüz, ücretsiz ve özgür internet erişimini gençlere sağlayacağı ifade edildi.
HDP, YÖK yerine, üniversiteler arası ilişki ve bilgi akışını sağlayacak bir Koordinasyon Kurulu oluşturulacağını da bildirdi.
Bildirgede, HDP'nin LGBTİ'lerin tanınma sorununu önemli bir problem olarak görerek eşit yurttaşlığı anayasal güvence altına alacak adımları gerçekleştireceği vurgulandı.