"IMF'nin başındaki memur gitti, biz yerimizdeyiz"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, IMF Başkanı'na söylediği "Sen paranı idare et, Türkiye'de siyaset bana ait" sözlerini hatırlatarak, "IMF'nin başındaki memur gitti, biz yerimizdeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Karaman İl Başkanlığı Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.
"Davos'taki son toplantımızda IMF'nin başkanına dedim ki, "Sen Türkiye'yi mi yöneteceksin, paranı mı yöneteceksin. Sen paranı idare et, Türkiye'de siyaset bana ait." diyen Erdoğan, "IMF'nin başındaki memur gitti, biz yerimizdeyiz Allah'ın izni ile. Sene 2013 IMF'ye borç bitti. 27.5 milyar dolar Merkez Bankası vardı, o da hamdolsun 120 civarında dolaşıyor" şeklinde değerlendirmede bulundu.
15 Temmuz gecesi şehit edilen Muhammed Yalçın'ı rahmetle andığını söyleyen Erdoğan, "Muhammed Yalçın şehit olduğunda henüz 22 yaşında umutlarla dolu bir üniversite öğrencisiydi. Muhammed şehit olduğunda telefonla babasıyla görüşüyordu. Muhammed de kalleşçe, alçakça, tam da FETÖ'cü müptezellerin karakterine yaraşır şekilde şehit oldu. Cinayetlerin tek tek hesaplarını veriyorlar. Bu millete kurşun sıkmanın ne demek olduğunu çok daha iyi anlıyorlar, anlayacaklar. Acımak yok, acırsak acınacak hale geliriz. Son FETÖ'cü de hukuk önünde hesap verene kadar bu katil sürüsünün peşini bırakmayacağız. Nereye sığınırlarsa sığınsınlar nefesimizi daima enselerinde hissedecekler. Adaletin tecellisi için çalışmaya devam edeceğiz. Tarih, kimi 1 dolar kimi 50 bin dolar karşılığında ruhunu satan soysuzları da sayfalarına kaydediyor. Karaman'ın bu yiğit evladı daima hayır ile anılacaktır" dedi.
"Bay Kemal... Demek ki sen milletin olduğu yerde yoksun"
Konuşmasında 15 Temmuz Darbe Girişimi gecesini anımsatan Erdoğan, "O çağrıya karşı eğer binler, on binler meydanlara yürüdüyse bunun sebebi var. Birisi de ne diyordu? Darbe olsa tankların önüne önce ben çıkarım diyordu" diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı.
Sözlerine, "O gece 23:17 İstanbul Atatürk Havalimanı'na iniyor o birisi. Ve orada on binler var. Biz Dalaman'dan çağrımızı yaptık ve meydanlara dedik. Hakikaten benim milletin on binler, yüz binler Türkiye genelinde sokaklara döküldü. Ama o kişi Atatürk Havalimanı'ndan öyle korktu ki, adamları hemen tanklara gittiler, sorumlularla konuştular, anlaştılar. Sonra da Bay Kemal tıpış tıpış tankların arasından otomobiline bindi ve Bakırköy Belediyesi'ne gitti" diyerek devam eden Erdoğan şunları dile getirdi:
"Oradan maç seyretmeye başladı. Çayı geldi, kahvesi geldi. Darbeyi izliyor. "Otellere baktık, doluydu" dedi. Bizim otel boştu gelseydin. Biz ondan 1.5 saat sonra havaalanına indik. Bize haber verseydi diyor. Adeta adrese kayıtlı beyefendiye haber vereceğiz. Bay Kemal sen de gel. Biz milletimize çağrı yaptık, milletimiz oraya geldi, demek ki sen milletin olduğu yerde yoksun. Kaçtın, Bakırköy Belediyesi'ne sığındın. 16 saat sonra darbe halledildi. Ümit Paşa ile beraber oradan Valimiz ve Enerji Bakanımız ile birlikte süreci yönettik. Bunların hesabı tutsaydı belki bu kardeşiniz burada olmayacaktı. 15 dakika geç kalsaydık belki o yaptıkları atışlar bizi vuracaktı."
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şu şekilde:
- Ben Trump'a söyledim. Karada her türlü desteği veririz. Siz de havadan destek verin. Şimdi yeni bir durum ortaya çıktı. Kudüs. Kudüs'te evangelist bir anlayış, siyonist anlayış ben yaptım oldu, mantığı ile İsrail'in başkenti ilan ediyor. Büyükelçiliklerini de oraya alıyorlar. BM kararına rağmen bu adımı atanlar "biz sizi tanımıyoruz" mantığıdır. Biz de sizi tanımıyoruz. Çarşamba günü İslam İşbirliği Teşkilatı'nın olağanüstü toplantıya çağırdım. Bir hafta içinde hepsi geldiler. Papa hazretlerini de aradım. Onun da aynı düşüncede olduğunu gördüm. Bir taraftan da bağlantısızlar lideri Venezuela Devlet Başkanı'nı davet ettim, o da toplantımıza katıldı. O da yetmez, Arap Ligi'nin dönem başkanı Ürdün Kralı 2. Abdullah'ı da davet ettim, o da geldi. Bu mesajla, oy birliği ile dünyaya şu duyuruldu. Burayı kesinlike Müslümanların başkenti olan Kudüs'ü siz Musevilere ya da Yahudilere maledemezsiniz. Burada Müslüman ve Hıristiyanların bir kadim tarihi vardır ama diğerlerinin yoktur. Siz de lütfen yerinizde durun ve siyonist bir operasyon yapmaya kalkmayın. Kalkarsanız bunun da bedeli ağır olur.
"Büyükelçiliğimizi orada açacağız"
- Türkiye bölgede attığı adımlarla bu kirli hesaplara çomak sokmuştur. Terör devletinin kurulmasına engel olmuştur. Orası diyor, Filistin'in başkenti olarak ilan edilmeli diyor. Biz çoktan ilan ettik. İşgal altında olduğu için oraya gidip büyükelçiliğimizi açamıyoruz. Bizim başkonsolosluğumuz bile büyükelçi ile temsil ediliyor. Fiili olarak biz bu işi yapmışız. Bizim resmi olarak da o günler yakın ve büyükelçiliğimiz ayrıca orada açacağız.