İş dünyası, deneyimli ve profesyonel insan kaynağını tercih ediyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İhsan ACAR / Acar Group Basım Genel Müdürü 
İşverenler, özellikle son yıllarda, işinde deneyim ve profesyonelliğe sahip olan insan kaynağıyla çalışmayı istiyor. Zira bir şirketi; tek başına bir kişi temsil etmiyor. Firma, tüm çalışanları ile temsil ediliyor. Diğer bir deyişle, firmayı sadece patronu değil, o firmada çalışan tüm insan kaynağı da temsil ediyor. Patronun vizyoner olması tek başına yeterli değildir, firmanın imajı açısından tüm çalışanlarla birlikte bir bütün oluşturulması gerekiyor. Bu bütünlüğü de, ancak doğru insan kaynağını istihdam ederek sağlayabilirsiniz. Yani, konuyu şöyle bir örnekle tanımlayabiliriz. Mesela, patron, işletmenin beyni olsun. Elemanların biri eli, diğeri diğer eli, bir diğeri gözleri, diğerleri burnu ve ayakları olsun. Eğer, beyin rolünü üstlenen, diğer organları istediği gibi kumanda edemez ise, vücut istenilen ahenkte çalışamaz. Yani, bir iş sürecinde, müşteri memnuniyeti, kalite, işin zamanında teslimatı gibi tüm süreçlerin, bir bütün olarak gerçekleşmesi için takım olmak ve ekip ruhu içinde iyi iletişim kurarak, hareket etmek gerekmektedir. Bireysellikten çıkarak, birlikte hareket edilmesi lazımdır. Firmada, ekip ruhunun oluşturulması noktasında, yöneticilerin de, her fırsatta çalışanlarına; hem işle ilgili, hem iş hayatına yönelik, bilgi birikimi ve deneyimlerini aktarıyor olması lazımdır. Firmaların sürekli kurum içi eğitim vererek, aktardığı her bilgi ile çalışanlarının ufkunu genişletmesi gerekiyor. Çünkü, çalışanlarına değer veren, bilgi ve tecrübesini onlarla paylaşan, ekip ruhu oluşturan şirketlerin, her zaman başarıya ulaşacağını biliyoruz. İşletmelerin kurum içinde, 'eğitim, eğitim, eğitim' demesi gerekiyor. Çünkü, hedeflere ulaşma noktasında, başka bir yol gözükmüyor. Bu arada, diğer önemli bir konuda, iş dünyasının, ayağını yorganına göre uzatmasıdır. Yaptığı işi bilmeyene, iş sürecini iyi yönetmeyene, piyasa şartları ne yazık ki dersini vermektedir. Bu durumda, firmalar, ya küçülme, ya da batma yoluna gitmektedir. Onun için herkesin, işini bilip, yatırımını da ona göre yapması lazımdır. Ancak, buradan, sürekli bir gelişim ve değişim içinde olunduğuna da dikkat çekmekte fayda vardır. Mesela, X bir firma; başarılı bir şekilde işlerini yürütürken, yeterli müşteri potansiyeline de sahip olsun. Her şeyin yolunda gittiği bir dönemde, piyasaya yeni bir makine veya yeni bir ürünle giren Y firması, anında X firmasının düzgün giden iş sürecinin olumsuz yönde etkileyebilir. O nedenle, tüm firmaların, sürekli geleceğe yönelik stratejilerini geliştirerek, yollarına devam etmeleri gerekmektedir. Sürekli, piyasayı ve sektördeki firmalarını tahlil etmeleri lazımdır. Nitekim, 'bu makine parkuru ile rekabete ne kadar dayanabilirim? bu ürün gamı ile rekabete ne kadar dayanabilirim?' gibi soruların yanıtlarını da bilmeleri önemlidir. Ve en önemlisi de, kazanılan para, hep işe yatırılmalıdır. Yani ihtiyaç oranında, gerekli yatırımlar, aksamadan devam etmelidir. Bir de, müşteri memnuniyeti odaklı çalışarak, en iyi ve en kaliteli ürünü, en iyi hizmet ile zamanında vermek çok önemlidir. Zira, işini iyi bilen, doğru yapan, doğru teslim eden, işletmeler; çok fazla müşteri aramazlar. Müşteriler, onları bulur ve çalışmak ister. Yani, sen müşteriyi değil, müşteri seni arayacak. İşte o zaman, işini hakikaten iyi yapıyorsun demektir. Son yıllarda, müşteriler; bir ürünü satın alırken, satış sonrası sunulan hizmete de çok dikkat ediyor. Satış sonrası iyi hizmet veren firmalar, tercih ve referans noktası olmaya başladı.  Satış sonrası hizmetleri de, genelde marka olmayı hedefleyen, kurumsal firmalar büyük bir titizlikle yönetiyor. Eğer, bir firma, marka olmayı hedefliyor ise, o markanın arkasında başarılı bir şekilde durmalıdır. Kalifiye insan kaynağıyla çalışan, ar-geye önem vererek markalar yaratan, işinde yenilikçi ve öncü olan firmalar, sonuçta hedeflerine emin adımlarla ulaşırken, global pazarlarda da başarıdan başarıya koşacaktır"