İş Güvenliği ve İş Sağlığı
Selim DAYIOĞLU / Avukat / Deniz Akbaş / Hukuk Öğrencisi- Stajyer
İş sağlığı ve güvenliği konusuna önceden İş Kanunu’nun içinde bir bölüm ayrılmışken artan meslek hastalıkları, yaşanan iş güvenliği zaafiyetleri, iş kazaları nedeniyle bu alanda İş Kanunu’ndan bağımsız, başlı başına bir düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıktı. Bu sebeple 30 Haziran 2012 tarihli ve 28339 numaralı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (“Kanun”) kabul edildi. Bu kanunla ülkemizin çalışma hayatında yepyeni bir sayfa açılmıştır.
Kanun, kapsamı bakımından, kamu ya da özel sektör ayrımı gözetmeksizin, tüm işlere ve işyerlerine uygulanacaktır. Uygulama bakımındansa işçi işveren ayrımı gözetmeksizin, işvereni, vekillerini, çırak ve stajyerleri de kapsamaktadır.
Kanunun 6. maddesi uyarınca iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması için işveren, iş güvenliği uzmanları, iş yeri hekimleri ve hemşire veya sağlık memuru gibi iş yeri sağlık görevlileri ile çalışmalıdır. Aynı maddeye göre işveren bu hizmetleri görecek kişileri bizzat istihdam edebileceği gibi, anılan hizmetleri dışarıdan, ortak sağlık ve güvenlik birimleri aracılığıyla da sağlayabilecektir. Kanunun uygulanmasından genel olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (“Bakanlık”) ve Çalışma ve İş Kurumu sorumlu kılınmışlardır.
İşverenin genel yükümlülüğü
Kanun uyarınca işverenin, işle ilgili sağlık ve güvenliği sağlamak için riskleri önleme, tedbir alma, gerekli araç ve gereçleri sağlama ve risk değerlendirmesi, çalışanların eğitilmesi gibi yükümlülükleri vardır. Kanun kapsamında Bakanlık’tan destek almak mümkündür. Örneğin işyeri çok tehlikeli veya tehlikeli sınıfta yer alıyorsa ve işyerindeki çalışan sayısı 10 kişiden azsa bakanlık işyerine destek olabilecektir. Kanunun 3. maddesine göre iş güvenliği uzmanı olma hakkı mühendis, mimar ve teknik elemanlara tanınmış; teknik eleman olarak ise, teknik öğretmenler, fizikçi ve kimyagerler ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programlarından mezun olan kişiler sayılmıştır. Ayrıca iş güvenliği uzmanlarının belgeleri çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli sınıf işyerleri için olmak üzere sırasıyla A sınıfı, B sınıfı ve C sınıfı şeklinde üç sınıfa ayrılmıştır.
Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ihtiyacı yeni iş alanlarının oluşmasına neden olmuştur. Bunların başında uzman ve ilgili sağlık personeli tahsis etmek için kurulmaya başlanan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi firmaları, sınavlara hazırlayan bir çok eğitim kurumu gelmektedir. İleride ortaya çıkacak iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi ihtiyacı düşünüldüğünde bu kuruluşlara olan ihtiyacın da ciddi biçimde artacağı bir gerçektir. Bu ise ülkemiz için yepyeni bir istihdam ve ekonomik faaliyet alanı anlamına gelmektedir.