İş güvenliğinde ikinci kademe yeni yılda eksiklerle başlıyor

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda ikinci kademe 1 Ocak’ta başlayacak. Ancak ne şirketlerin ne de ortak birimlerin çalıştırabileceği uzman ve hekim sayısı yeterli

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

Haziran 2012’de çıkan ve işyerleri için kademeli geçiş öngören İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda, 50’den az işçi çalıştıran, tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu 1 Ocak 2014’ten itibaren uygulanmaya başlanacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayınlanan tehlike sınıfları listesine göre, Türkiye’de hemen hemen bütün imalat sanayii kolları, tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfında bulunuyor. Bu nedenle, imalat sanayiinin tamamı için yasa tam anlamıyla yürürlüğe girmiş olacak.

İşverenler, 1 Ocak 2014’ten itibaren işyerlerinde sağlık hizmeti vermek üzere bir hekimi ve tehlike sınıfına uygun sertifika sahibi iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile çalışmak zorunda.Bu hizmet, “ortak sağlık-güvenlik birimi” olarak adlandırılan ve bünyesinde hekim ve uzman çalıştıran şirketlerden de alınabilecek.

Ancak, DÜNYA’ya bilgi veren uzmanlar işletmelerin çok büyük bir kısmının bu hazırlığı tamamlamadığını kaydetti. Gerek işyeri hekimi seçmek üzere çalıştırılabilecek doktor sayısı, gerekse iş sağlığı ve güvenliği uzmanı sayısı yeterli değil. Çalışma Bakanlığı tarafından son yapılan sınavla uzman sayısı artırılmaya çalışıldı. İşyeri hekimleri konusunda da çalıştırılabilecek doktor sayısını artırmak üzere Tam Gün Yasası’nda değişiklik yapılmasına yönelik tasarı TBMM’ye sunuldu ancak görüşülemedi. Bu yasa da TBMM’nin çalışmaya başlayacağı 2014 Ocak ayının ikinci haftasından itibaren görüşülmesi planlanıyor.

Eleman başına 14.1 lira destek

Yasaya göre, 1 ile 9 arasında işçi çalıştıran ve mevcut imalat sanayindeki işyerlerinin yüzde 80’inden fazlasını oluşturan işyerlerinin iş sağlığı ve iş güvenliği giderleri Hazine tarafından karşılanacak. Bu uygulama da 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek. Uygulama için gerekli olan yönetmelik dünkü Resmi Gazete’de yayınlandı.

Yönetmeliğe göre devlet desteği, tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için farklı olarak uygulanacak. Tehlikeli işyerleri için 16 yaşından büyük sigortalılar için belirlenen prime esas kazanç alt sınırının günlük değerinin yüzde 1.4’ü kadar ödeme yapılacak. 2013 yılının ikinci yarısı için prime esas kazanç alt sınırının günlük değeri 34.05 lira düzeyinde. Bunun yüzde 1.4’ü ise 47 kuruşa karşılık gelirken, bir işçi için bir aylık destek miktarı da 14.1 lira olarak hesaplanıyor. Çok tehlikeli işyerinde ise çalıştırılan eleman başına günlük 54 kuruş, aylık 16.2 lira ödeme yapılacak. Bu rakamlar 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren 6’şar aylık dönemler için yeniden belirlenecek.

SGK, kapsama giren işverenlere sağlanan hizmetin bedelini, üçer aylık dönemler halinde hesaplayacak ve dönem sonundaki tutarları takip eden ikinci ayın sonunda işverene ödeyecek.

Cezalar 2 bin TL’den başlıyor

DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre ihale sistemiyle bu hizmetlerin maliyetinin kamuya yükünün azaltılmasına yönelik Hazine, Maliye ve Çalışma Bakanlığı yöntem bulmak üzere çalışıyor. Hazırlanan taslakta, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ödeme kapsamındaki işyerlerine ödeme yapmasını içeren bir model benimsenememesi nedeniyle, bu hizmeti ortak güvenlik ve sağlık birimlerinden her ilde bir ihale yaparak satın alması ve ödemeyi bu şirketlere yapması benimsendi. Yönetmelik her ne kadar 1 Ocak 2014’ten itibaren yürürlüğe girecek olsa da öngörülen ihalelerin yapılması ve sözleşmelerin imzalanmasının uzun zaman alacağı kaydedildi. Bakanlık, her il için, işyeri ve çalışan sayısına göre yeterli hekim-uzmanı sağlayacak kapasiteye ulaşmak için ihale yapacak. Bu birden fazla şirket seçimini gerektirebilecek.

Şirketlerin, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, her bir yükümlülük için ayrı ayrı olmak kaydıyla ve uyumun gerçekleşmediği süreler de dikkate alınarak, bin ve 2 bin TL’den başlayan cezalar öngörülüyor. İş sağlığı ve güvenliği harcamaları devlet tarafından karşılanacak olan işyerlerinin, çalışan sayısına ilişkin bildirimlerinde yanlış bilgi vermeleri halinde de ceza ve 3 yıl süreyle hazine ödemesinden men cezası uygulanacak İşyerlerinin çalışan sayılarında SGK’ya yaptığı bildirimler esas alınacak.

Erteleme ya da “göz yumma”

DÜNYA’ya bilgi veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, yasanın yürürlük tarihi olan 1 Ocak gününe kadar bir ertelemenin TBMM’nin kapalı olması nedeniyle mümkün olmadığını ancak kendilerinin bu tarihi esas alarak çalışmalarını sürdürdüklerini kaydettiler. Erteleme ya da zaman verilmesine yönelik olarak kanun tekniğine uygun yolların da gündemde olduğunu belirten yetkililer, yasa yürürlüğe girdikten sonra, geçici madde eklenmesi yoluyla, geçmiş tarihli bir ertelemenin de mümkün olduğunu ya da uyum için süre verilmesinin yasa tekniği açısından olası göründüğünü belirttiler. Bunun yanında, yine geçici maddeyle, belirli bir süre yasanın gereğini yerine getirmeyenlere verilmesi gereken cezaların verilmeyeceği hükmünün de konulmasının bir diğer alternatif olarak değerlendirildiği belirtildi. Herhangi bir yasal erteleme yapılmaması durumunda, uygulamanın tam anlamıyla gerçekleşebilir hale gelinceye kadar denetim yapılmaması olduğu vurgulandı.

‘Bu şekilde 2023 hedefi sağlanmaz’

[PAGE]

‘Bu şekilde 2023 hedefi sağlanmaz’

Sercan AKINCI

Uygulamayı değerlendiren iş dünyası temsilcileri bu yasalar ile istihdamın artırılmasının mümkün olmadığını dile getirdi. İSO Meclis Üyesi Ali Eren, “Bu şekilde AB’ye girersek, oranın bir Yunanistan’ı oluruz. Bu iş yasalarıyla istihdamı, üretimi baltalamak Türkiye’nin yararına bir şey değildir” dedi. Avrupa’nın geçmişte koyup da kurtulamadığı ve şu andaki durumuna sebep olan şartların Türkiye’de de oluşturulduğunu savunan Eren, “Kantarın topuzu kaçtı” yorumunu yaptı.

Sanayide üretim yapanların yavaş yavaş inşaat, hizmet gibi sektörlere yöneldiğine dikkat çeken Eren şugörüşleri dile getirdi: “Üretimi de Avrupa yapacak, biz alacağız. Bu şekilde 2023 hedefleri sağlanamaz. Sonra devlet bunu görecek geri adım atmaya çalışacak ama erkenden görmesi lazım. Ne kadar çabuk geri adım atıp, iş hayatını serbestleştirirse o zaman Türkiye’nin bir şansı var.”

TGSD Başkanı Cem Negrin de tekstil sektörünün çok tehlikeli bir sektör olmadığını belirterek “Zaten büyük firmaların birçoğunda doktor var. Özellikle ihracatçılara yabancı firmalar tarafından yaptırılıyor. Dolayısıyla bizim için yeni bir şey olmayacak. İş güvenliğiyle ilgili birçok şey yabancı firmalarca denetleniyor. Sektördeki ihracatçı firmalara fason iş yapan küçük firmalar da denetleniyor. Belki bunların dışındakiler için küçük çaplı sorunlar oluşturabilir” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir