İş sağlığı ve güvenliği "prosedür"ün ötesine geçemiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 
İSTANBUL - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) ve Towers Watson’ın PERYÖN üyeleri arasında yaptığı "İş Sağlığı ve Güvenliği" anketine göre, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe gireli bir yıla yaklaşmasına rağmen "uygulamalar" değişmedi. Şirketlerin dörtte üçünün iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tanımlı prosedürleri ve uygulamaları olsa da aldıkları önlemleri çoğunlukla tek taraflı iletişim ile çalışanlarına aktarıyorlar. Şirketlerin yüzde 42’sinde işyeri sağlığı ve güvenliğine ilişkin uygulamalar çalışanlara "hedef" olarak verilmiyor, prosedür olarak algılanıyor ve yöneticiler tarafından da bu şekilde konumlandırılıyor.
 

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yaklaşık 1 yıl önce yürürlüğe girdi. 1 milyon 436 bin işletmeyi ve 11 milyon çalışanı kapsama alan yasa ile iş kazalarında dünya üçüncüsü ve Avrupa birincisi olan Türkiye bu soruna çare arıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre son 12 yılda Türkiye’deki iş kazalarında 12 bini aşkın işçi hayatını kaybetti. Her gün ortalama 172 iş kazası meydana geliyor.

ILO (Uluslar arası Çalışma Örgütü) verilerine göre ise dünyada her 15 saniyede bir kişi işiyle ilgili bir kaza ya da hastalık sonucunda hayatını kaybediyor. Yine her 15 saniyede 160 çalışan işiyle ilgili bir kaza geçiriyor. Bu olumsuz gelişmeler yılda 2.3 milyon yaşamın kaybına yol açarken, yetersiz işyeri güvenliği uygulamalarının küresel gayri safi milli hasıla üzerindeki maliyetinin yüzde 4 olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla, hem çalışanlar, hem aileleri hem de ekonomiler bu konudan olumsuz etkileniyor.

İşyeri sağlığı ve güvenliği koşullarına ilişkin olarak ülkeler ve sektörler arasında önemli farklılıklar bulunuyor. Emek yoğun sektörlerde ve bu sektörlere dayanarak gelişen ekonomilerde çalışanlar daha büyük risk altında bulunuyor. Bu paralelde Türkiye’nin de gelişen bir ekonomi olması ve bununla beraber emek yoğun sektörlerin Türkiye’nin toplam gayri safi milli hasılası içinde önemli bir ekonomik değer ifade etmesi, işyeri güvenliği uygulamalarının uluslararası standartlarda ele alınması gerekliliğini ön plana çıkarıyor.

Önlemler "tek taraflı iletişim" ile çalışanlara aktarılıyor

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusundaki gelişmeleri takip eden Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) ve Towers Watson, ilk kez 2012’de gerçekleştirdikleri "İş Sağlığı ve Güvenliği" anketinin ikincisini tamamladı. PERYÖN üyeleri arasında yapılan ankete 105 şirketin orta ve üst düzey yöneticileri yanıt verdi.
Şirketlerin yüzde 37’si imalat, yüzde 28’i hizmet, yüzde 8’i inşaat, yüzde 5’i gıda ve yüzde 25’i diğer sektörlerde faaliyet gösterenlerden oluştu. Ankete katılanların çalıştığı şirketlerin yüzde 54’ü yılda 150 milyon TL üzerinde ciro yapıyor ve yüzde 65’i 250’nin üzerinde çalışan sayısına sahip. Şirketlerin yüzde 82’sinde mavi yakalı çalışan bulunuyor.
Ankete göre şirketlerin dörtte üçünün iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tanımlı prosedürleri ve uygulamaları bulunuyor. Bu oran yüksek görünmesine rağmen gelişmeye açık ve özellikle konunun denetim yönünün güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Şirketler iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemleri çoğunlukla tek taraflı bir iletişim ile çalışanlarına aktarıyor.
İşyeri sağlığı ve güvenliğinin en kritik noktasını çalışanlar ile iletişim boyutu oluşturuyor. Bu bağlamda, işyerinde alınan güvenliğe ilişkin önlemlerin mevzuat, yönetmelik ve kuralların ötesine geçmesi, diğer bir ifade ile iş yapma kültürü haline getirilmesi için çaba sarf edilmesi gerekiyor.
Ancak ankete göre, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler pano duyuruları (yüzde 32), seminer ve çalıştaylar (yüzde 24),  e-posta (yüzde 20), kitapçık ve broşürler (yüzde 9) aracılığıyla duyuruluyor. Önlemlerin duyurulmadığını belirtenlerin oranı ise bir önceki yılın anketine göre iki puan azalarak yüzde 11 seviyesinde bulunuyor.
Ankete verilen yanıtlar, şirketlerde işyeri sağlığı ve güvenliğinden sorumlu kişilerin atanması, ilgili talimatların verilmesi ve eğitimlerin düzenlenmesi gibi kriterler açısından olumlu sonuçlar gösteriyor. Katılımcı şirketlerin yüzde 42’si 2012 yılı içerisinde herhangi bir işgücü kaybına neden olan mesleki yaralanmaların gerçekleşmediğini belirtiyor. Bu sonuç iş sağlığı ve güvenliği konusunda şirketlerin gelişim fırsatları olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, işyeri sağlığı ve güvenliğine ilişkin uygulamalar şirket genelinde çalışanlara yüzde 42 oranında "hedef" olarak verilmiyor. Bu oran işyeri sağlığı ve güvenliği uygulamalarının sadece prosedür olarak algılandığı ve üst yönetim tarafından da bu şekilde konumlandırıldığı sonucunu doğuruyor.
Şirketler "iş sağlığı ve güvenliği"ni içselleştirmeli
PERYÖN ve Towers Watson yetkilileri, iş sağlığı ve güvenliği açısından ilerleme sağlanabilmesi için şirketlerin aldıkları önlemlerin yazılı prosedürlerin ötesine geçmesi çalışanlar tarafından içselleştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar:
"Konunun iletişim boyutuna dair verilen yanıtların oranları 2012’deki araştırma ile bazı değişiklikler gösterse de tek taraflı iletişimden ziyade etkinliği ölçülebilen iletişim araçları ile konunun desteklenmesi ve böylece çalışanlar tarafından içselleştirilmesi gerekiyor. Çalışan yaklaşımlarının ölçümlenebilmesi, geri bildirim mekanizmalarının oluşturulması ve çalışanların geri bildirimlerinin ödül sistemleri ile teşvik edilmesi gerekiyor. Aynı şekilde çalışanlar da amirlerinin uyarılarına açık olmalı, uyarı ve eğitimleri dikkatle takip etmeliler. Böylece işyeri sağlığı ve güvenliği açısından kurum kültürü organizasyonun farklı seviyeleri ve rolleri arasında geliştirilebilecek. İşyeri uygulamalarında atılacak tüm olumlu adımlar çalışan bağlılığı ve verimliliğini yükseltirken şirket imajını da güçlendirecek."
"Önce sağlık, önce güvenlik, diyoruz"
PERYÖN Bilgi Yönetiminden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Sevilay Pezek Yangın, anket sonuçlarının geçtiğimiz yıldan çok farklı olmadığını belirterek, "İş güvenliği uygulamalarının gerçekleştirilme oranı yüksek. Bu durum, ankete katılan şirketlerin çok uluslu ve/veya kurumsallaşmayı başarmış şirketler olmasından kaynaklanıyor. Anket iş kazalarının sıklıkla yaşandığı KOBİ’leri kapsamadığı için Türkiye gerçeklerini gerektiği gibi yansıtmıyor" diyor.
PERYÖN olarak buradan hareketle iş sağlığı ve güvenliği konusunda çok önemli bir proje başlattıklarını vurgulayan Yangın şöyle devam ediyor: "İş Hukuku konusunda Türkiye’nin önde gelen isimlerinden Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Özdemir liderliğinde, Türkiye'nin uygulamalarıyla öne çıkmış başarılı şirketlerinin insan kaynakları profesyonelleri ve tecrübeli iş güvenliği uzmanlarından oluşan bir proje grubu oluşturduk. Bu grup KOBI’lere iş güvenliği uygulamalarında yol gösterecek bir kılavuz oluşturmak ve Türkiye’de yaygın olarak iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri vermek üzere çalışıyor. Garanti Bankası’nın sponsorluğunda bu eğitimleri KOBİ’lere ücretsiz olarak sunmayı planlıyoruz. PERYÖN olarak en önemli amacımız iş sağlığı ve güvenliğini prosedürel yaklaşımdan çıkarıp işverenlerin ve çalışanların ortak bilinçlendirilmesine destek olmak. Böylece sakatlanma ve ölümle sonuçlanan kazaların önüne geçerek çocuklarımızın anne-babasız büyümesinin önüne geçilmesine katkı sağlamak istiyoruz. Önce insan önce güvenlik, diyoruz."