Kafe işletmek için parti kurulabiliyor

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Siyasi Partiler Kanunu'na yeni bir ceza hükmü eklenmesini önerdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 kişinin bir araya gelerek parti kurabildiği, son zamanlarda ticari faaliyette bulunma amacıyla siyasi parti kurulduğu ve siyasi parti isminin verdiği kolaylıklardan yararlanarak kafeterya, türkü evi, restoran gibi yerler işletildiğine dikkati çekerek, Siyasi Partiler Kanunu'na bu konuda yeni bir ceza hükmü eklenmesini önerdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil imzasıyla TBMM Başkanlığı'na, Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik önerilerinin yer aldığı bir yazı gönderildi.

Değişiklik önerisi yazısında, Yargıtay   Cumhuriyet   Başsavcılığı Siyasi Partiler Bürosu'nun teknik alt  yapısının güçlendirilmesi, ihtiyacı karşılayacak kadronun ihdasının sağlanması, siyasi parti sicil kayıtlarının daha hızlı, işlevsel, kolay ve denetlenebilir şekilde tutulmasının sağlanması için Siyasi  Partiler Kanunu'nda maddelerinin güncellenmesi amacıyla; TBMM'de grubu bulunan partilerin ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı temsilcilerinin katılımıyla bir çalışma yürütüldüğü anımsatıldı.

Söz konusu yazıda, bu çalışma sonucunda ortaya çıkan değişiklik önerilerine yer verildi.

Sahte üye kayıtları

Siyasi Partiler Kanunu'nda önerilen değişiklikle, siyasi partilere üye olma ve üyelikten çekilme başlıklı madde yeniden düzenleniyor.

Buna göre, siyasi partiler tarafından bir kişi ilk defa üye kayıt edilirken, kişinin daha önce bir siyasi partiye üye olup olmadığı sorgulandıktan sonra, ayrıntılı bir üye kayıt formu düzenlenecek. Başvuru, üye olacak kişiye referans olan partililer, kaydı yapan parti görevlisi ve üye adayı tarafından birlikte imzalanarak kabul edilecek. 

Partiye giriş işlemlerini gösteren üyelik beyannamelerinin birer örneği ilçe ve il teşkilatlarında,  alfabetik sıra  esasına göre tasnif edilmiş olarak ayrı bir dosyada saklanacak. 

Bu düzenleme ile kişilerin bilgileri dışında siyasi partilere sahte üye kayıtlarının önüne geçilmesi ve siyasi parti sicillerinin tutulmasında kolaylık sağlanması amaçlanıyor.

Siyasi parti adıyla ticaret

Siyasi Partiler Kanunu'nun "Kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi" başlıklı maddesinde de değişiklik öneriliyor.

Maddeye, "Anayasa  ve   bu kanun  hükümlerine   aykırı olarak   ticari    faaliyette   bulunan    siyasi  parti sorumluları, 500 günden az olmamak üzere adli para cezası  ile cezalandırılır ve ticari kazanç sağlanan yerin kapatılmasına karar verilir" hükmünün eklenmesi öneriliyor.

Önerinin gerekçesinde, 30 kişinin bir  araya gelmesi ve kuruluş  bildiri  ve belgelerinin İçişleri Bakanlığı'na verilmesi ile siyasi parti kurulabildiği belirtildi. Gerekçede, "Son zamanlarda ticari faaliyette  bulunma amacıyla siyasi parti kurulduğu ve siyasi parti isminin verdiği kolaylıklardan yararlanarak kafeterya, türkü evi, restoran gibi yerler işletildiği ve gerek güvenlik gerekse mali denetimlerden kaçınmaya çalışıldığı görülmektedir" ifadesine yer verildi.

Teknik altyapı desteği

Seçimlerde alınan tedbirlere uymayanlara uygulanan 3 aydan 6 aya  kadar hafif hapis cezasının, 90 günden 180 güne kadar adli para cezasına dönüştürülmesi öngörülüyor. Söz konusu değişiklikle, yeni TCK'nın hükümlerine uyum sağlanması amaçlanıyor.

Öneriler arasında, siyasi parti üye kayıtlarının ve sicil dosyalarının elektronik  ortamda tutulması konusunda duyulan ihtiyaç ve bu  kayıtları tutmak ve aktarmakla sorumlu olan kişilerin belirlenmesi amacıyla aynı kanunda bir değişiklik öngörülüyor.

Kanunda önerilen diğer bir değişiklikle,  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, siyasi parti sicil dosyaların tutulması, dosyalardaki güncellemelerin daha hızlı bir şekilde takip edilebilmesi için teknik altyapısının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Değişiklik,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na ek kadro ve gerekli  görülen durumlarda sözleşmeli  personel çalıştırma imkanı sağlıyor.

Meclis Başkanlığı'na gönderilen yazıda, Siyasi Partiler Kanunu'nun işlevini yitirmiş maddeleri ile yürürlükten kaldırılma ve Anayasa Mahkemesi kararları nedeniyle içeriği boş hale gelen maddelerin de kanun metninden çıkarılmasına ilişkin öneri de yer alıyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir