Kamu özel kesim yatırımları bütçe hedefleri ile nasıl örtüşecek?
Dr. Mustafa TURHAN - Okan Üniversitesi / Finansal Riskleri Araşt. ve Uygulama Merk
Kamu ve özel kesim yatırımlarının 2010 bütçe hedeflerini karşılamada zorlanacağının belirtileri son günlerde açıklanan ulusal verilerle belli olmaya başlamıştır. 26 Ekim 2009'da TBMM Plan Bütçe Komisyonunda Maliye Bakanı "Bu bütçe Orta Vadeli Programla uyumlu küresel ekonomik krizden çıkış bütçesidir." Sözü ne derece gerçeği yansıtmaktadır. Bir defa, "Orta Vadeli Program 2010-2012" hedefi olarak "ekonomimizin yeniden sürdürülebilir büyüme dönemine girmesini sağlamak ve böylece ülkemizin refah düzeyini artırmaktır." Olarak tespit edilmişken, 2010 Bütçesi "Ülkemizin ekonomik ve mali istikrarını sürdürmeyi esas alan bir bütçedir." Şeklinde izahlar yapılmıştır. Daha da önemlisi orta vadeli planda Kamu yatırımları önceliklendirileceği, Sağlık hizmet ve harcamaları etkinleştirileceği, esnek istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılacağından bahsedilmiştir. Buna karşılık 2010 bütçesinde bunları görmek mümkün değildir.
Kamu yatırımlarında önceliklendirme söz konusu olmamıştır. 2010 yatırım programına baktığımızda eğitim sektörü sabit sermaye kamu yatırımlarının 1998 yılı fiyatlarıyla 2008'de 695 milyar TL. olarak gerçekleşmesine karşılık 2009 yılında 661 milyar TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmiştir. 2009 yılında yatırımlarda sabit fiyatlara göre yüzde 5 civarında azalma vardır. 2010 yılında bunun yüzde 19 oranında artışla gerçekleşme beklentisi hele sağlık sektöründe hiç doğru gelmemektedir. Sağlık sektöründe 1998 yılı fiyatlarıyla 2008 yılı sabit sermaye harcaması 1.203 milyon TL gerçekleşmiş olmasına karşılık 2009 da yüzde 35 oranında azalma ile 777 milyona gelmiştir. Şimdi ne olacak da 1 milyar Tl üzerinde yatırım yapılarak sağlık sektöründe yüzde 30 artış sağlanacaktır.
Eğitim ve sağlık sektöründe etkinleştirme programı görülmemektedir. Daha önceki yıllarda da eğitim sektörünün toplam kamu yatırımları içersindeki payı yüzde 10 civarlarında idi 2010 da da yine aynı oranlar civarındadır. Sağlık sektöründe de durum aynıdır. Mesela 2008 yılında toplam yatırımlar içersinde sağlık sektörünün payı yüzde 5.6, 2010 da da yüzde 5.7 dir. Diyelim ki, kamu yatırımları payının aynı kalmasına karşılık özel sektöre ait eğitim ve sağlık yatırımları artacaktır. Yatırım Programı'nda bunu da göremiyoruz. Özel sektörün eğitim sektöründeki toplam sabit sermaye yatırımlarının yüzde 5'i 2008 de sağlık sektörüne, yüze 1.3'ü de eğitim sektörüne yapılmış. 2010 da bu oranların korunacağı uygun görülmüştür. Kamu sabit sermaye yatırımlarına baktığımızda oldukça önemli bir sektör olan madencilik için pozitif yaklaşımlar görülmekte, istikrarlı bir yatırım büyümesine şahit olmaktayız. 1998 yılı fiyatlarıyla 73 milyon TL. olan madencilik kamu yatırımlarının 2009 da yüzde 57 oranında bir büyüme ile 115 milyon TL. olacağı kabul edilmiştir. 2010 yılında ise 160 milyon TL. madencilik kamu yatırımı hedeflenmiştir. Ayrıca büyük proje yatırım teşvikleri arasına Maden Kanunu 4. Maddesindeki ürünlerin üretimine ve ihracatına yönelik tesisler dahil edilmiştir.
2010 yılı bütçesinde "mali kural uygulamasına geçilecektir" ifadesi oldukça önemli bir yapısal değişikliği getirecektir. Mali kural seçimi hangi kriterlere göre olacağı ve şaffaflık meselesinde ne tür uygulamaların yapılacağı belli değildir. Orta vadeli programda ifade edilen mali kural, kamu açıklarında uyarlama getirmek içindir. Aslında yatırım harcamalarında borçlanabilmek için kabul görecek kurallar oluşturup gelir ve harcama denkliği için mali kural düzenlemesi daha uygun olabilir. Mali kural uygulamasına geçme isteği, AB ülkelerindeki maliye politikalarını esas alan yeni bir yapı kurmayı değil de yatırımlar için kaynak oluşturmayı esas almalıdır.
Merkezi yönetim dış borç ödemelerin en yoğun olduğu şubat ayında 1.484 milyon doları ana para olmak üzere faiz dahil toplam 2.075 milyon dolar ödemeyi, haziran 2010'da 1.859 milyon dolar ana para, 233 milyon faiz toplamda 2.093 milyon dolarlık ödeme takip edecektir. Eylül ayında dış borç ödemesi toplam 1.020 milyon dolar, kasım'da 840 milyon dolar, Aralıkta 800 milyon dolar olacaktır. 2010 yılı dış borç ödemesi olan 11.0 milyar dolara masraflar dahil değildir. Hazine garantili kredilerin 2010 da geri ödemelerinde 759 milyon doların 261 milyon doları "özel sektör finans kuruluşları", 185 milyon doları "finansal olmayan kuruluşlar" , 151 milyon doları "mahalli idareler" içindir. Uluslararası doğrudan yatırımlarda 2007'den 2009'a önemli miktarda olan gerilemenin devam edeceği izlenimi vardır. 2007 de 22 milyar dolar civarındaki doğrudan uluslararası yatırımın 2008'de 18 milyar dolara, 2009'da 8 milyar civarına geldiğini düşünürsek 2010 yılında nasıl artış beklenir.
İşsizlik oranlarının 2007 de yüzde 10'laran 2010 yılında yüzde 14 olabileceği tahmini, Dünya'da işsizliğin en yüksek olduğu 5 ülkeden biri olduğu ortada iken, kamu yatırımlarında istihdam etkisi bilinmezlik oluştururken, siyasi ve toplumsal gelişmeler dahil olmak üzere ekonomideki olumsuzluklara 2010 yılında çözüm getiremezsek 211 yılı nasıl yaşanacak düşünülmelidir.