”Kar olmadan sanayi yeni Ar-Ge çalışmalarında yol bulamaz”
Kürşad Tüzmen, sanayiyi destekleyecek doğru regülasyonlar, düzenlemeler yapmak ve yönetmelikler çıkarmanın büyük önem taşıdığını söyledi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen, kar olmadan sanayinin yeni Ar-Ge çalışmalarında ve yeni yatırımlarında kolay kolay yol bulmasının mümkün olmadığını söyledi.
Tüzmen, 8. Sanayi Kongresi kapsamında düzenlenen "stratejiler ve politikalar" konulu oturumda yaptığı konuşmada, sanayiyi destekleyecek doğru regülasyonlar, düzenlemeler yapmak ve yönetmelikler çıkarmanın büyük önem taşıdığını söyledi.
Üretim için karlılığın önemine işaret eden Tüzmen, "Kar lazım. Kar olmadan sanayinin yeni Ar-Ge çalışmalarında, yeni yatırımlarda kolay kolay yol bulması mümkün değil. Nereye geliyoruz? Kur... Yerli para birimleri aşırı değerli olmayan ülkelerin krize rağmen ihracatları devam ediyor. Biz sizlerle ihracatı 36 milyar dolardan 132 milyar dolara getirirken aşırı değerlenmiş Türk Lirası'na rağmen yaptık. Şimdi öyle bir noktaya geldik ki, sene 2009 kar yok. Kar olmadığı zaman ne oluyor? Ar-Ge yok, yeni yatırım yapamıyorsunuz, dışardan getirecek ucuz ekipmanlar sizi bekliyor, malzemeler, sanayi ürünleri bekliyor. Bunları alıp çevrim yapabilirsiniz, ama şu anda onu yapacak kapasiteniz kalmıyor. Biz o sıçramayı yaptıktan sonra, ikinci eğride kar marjlarının biraz yüksek olması bize bu dönemde ikinci patlamayı yaptıracaktı. Hesabımız buydu. Bu olmadı."
Para olmadan sanayinin çarkını döndürmenin mümkün olmadığını belirten Tüzmen, paranın en iyi ticaretten elde edilebileceğini, bundan dolayı ihracata önem verdiklerini kaydetti.
Sanayicinin önünü açmak için devletin biraz daha fazla destek vermesi gerektiğini ifade eden Tüzmen, "Vergi konusunda da devletin desteği önemlidir. Eğer devlet beyinlerden vergi almazsa beyinler yaratıcı hale gelebilir" dedi.
"Türkiye'nin çok ciddi üretim eksiği var"
MAP Havacılık Enerji ve Elektronik Ticaret Servis Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu da, son yıllarda ilerleme kaydedenin sadece Türkiye olmadığının altını çizerek, "Evet biz müthiş mesafe katettik. Ancak bizimle mukayese edeceğimiz ekonomiler de en az bizim kadar yol aldılar. İlerleyen sadece biz değiliz. O zaman diyorum ki galiba biz layık olduğumuz yerde değiliz. Daha çok çalışmamız lazım" şeklinde konuştu.
Yücaoğlu, vergi konusunun da altını çizerek, "Bizde hala, bir korku içinde vergi idaremizin, toparlayabildiği, yakaladığı yerden vergi alma alışkanlığı var. Halbuki şurası bir gerçek ki, ekonomik faaliyet yoksa vergi de yok. Ya ekonomik faaliyet var, bunu ölçülü şekilde vergilendirmek var veya yok. Biz bunun ölçüsünü bulamamış vaziyetteyiz" yorumunu yaptı.
Türkiye'deki işsizlik sorununa işaret eden Yücaoğlu, "Aslında en aşağı 40 milyon insanımız çalışabilir bir yaş ortalamasına sahip. Peki niye 40 milyon insanımız çalışamıyor? Muhakkak bizim üretimle ilgili sorunumuz var, Türkiye'nin çok ciddi üretim eksiği var. Bunu bir şekilde ekonomisi içine katması şart" dedi.
"Zorunlu bağışlar, ölçüsüz harçlar"
Erkut Yücaoğlu, ithalata olan bağlılığa da dikkati çekerek, "Biz katma değer yaratmaya odaklı birtakım politikalara girmek zorundayız. Bunun adı mikro ekonomi... Burada önemli olan sizlersiniz. Neden katma değer yaratamıyoruz, gidip ürünleri ithal ediyoruz? Bunları çözemezsek yapısal sorunları halledemeyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin altındaki idareler, düzenleyici ve denetleyici kurul yapılarında hala anlayamadıkları birtakım engellemeler bulunduğunu savunan Yücaoğlu, "Yerel yönetimlerde var. İnşaat izinleri, ruhsatlar, zorunlu bağışlar, ölçüsüz harçlar... Ankara'daki düzenleyici ve denetleyici kurulları biz istedik. Ancak bizim düzenleyici kurullarımız piyasa oyuncularıyla beraber karar vermiyor" diye konuştu.
Erkut Yücaoğlu, sorular üzerine ise 2010'da dünyadaki konjonktürün çok da değişmeyeceği bir dönem olacağının söylendiğini belirterek, "İkinci bir çöküş olur mu bilmiyorum, ama Türkiye'nin dikkatli seyretmesi gereken bir dönem olarak görüyorum. Devletin borçlanma kapasitesi artacaktır. Türkiye'de kredi musluklarında bir sıkışma bekleyebilirsiniz. İhtiyatlı olmak, 2010'u yumuşak parametrelerle geçirmek önemli" şeklinde konuştu.