Karamollaoğlu'dan 'savunmada' özelleştirme eleştirisi
Karamollaoğlu savunma sanayisiyle ilgili, "Efendim bu işi özel sektör yapıyor. Yapsın. Ama o yaptıktan sonra siz bu işleri bırakabilirsiniz. Savunma sanayi stratejik bir alandır. Buradan vazgeçerseniz dışarıya bağımlı olursunuz." dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Kırıkkale İl Başkanlığı tarafından kent merkezinde bir otelde düzenlenen, "Kırıkkale'nin geleceği için çare var" konulu konferansta yaptığı konuşmada, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkeler üzerinde bir hegemonya kurduklarını ve borca dayalı kontrol mekanizması oluşturduklarını belirtti.
Türk milletinin isteyerek birtakım değişikleri yapmak mecburiyetinde kaldığını anlatan Karamollaoğlu, "Gökten zembille kimse inmez. Peygamberler bile insanlara bir mesaj getirmiş ama insanların üzerinde tahakküm kurmamıştır. Allah insana akıl nimetini vermiş ama Müslümanlığı zorla insanlara kabul ettireceksiniz dememiş. Dinde zorlama yoktur. Türkiye'deki problemlerimizden doğru yolu ve reçeteyi alırsak kurtuluruz. Olmaz diyerek köşemize çekilirsek bu ülkenin düzelme imkanı kesinlikle yok. Ben bunları sizlerin düşünmeniz için söylüyorum." diye konuştu.
Karamollaoğlu, Türkiye'nin savunma sanayisinin Kırıkkale'den başladığını ancak bugün kentin bu özelliğini kaybettiğini bildirdi.
Savunma sanayisinin karargahı kentte bir zamanlar bu alanda 30 bin kişinin çalıştığını, şimdi ise bin 700 civarında çalışan bulunduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, şunları söyledi:
"Efendim bu işi özel sektör yapıyor. Yapsın. Ama o yaptıktan sonra siz bu işleri bırakabilirsiniz. Savunma sanayi stratejik bir alandır. Buradan vazgeçerseniz dışarıya bağımlı olursunuz. Dünya hakimiyeti için etkili ülkeler başta ABD ve Avrupa bir tarafta kapitalist ülkeler olarak öbür tarafta da Rusya ve Çin hakimiyetlerini pekiştirmek için stratejik bölgeleri kontrol etmek istiyor. Herkesin kafasında bu var. Açık denizlerde hakimiyet sağlamak istiyorlar. Şu anda açık denizlerde hakimiyet kuran tek ülke ABD. Biz niye yapmıyoruz, olamıyoruz. Tek başımıza olmasa bile bu kadar büyük yatırımlara para ayıramayız ama İslam alemini bir bütün olarak ele aldığımızda Çin'den güçlü bir kalkınma hamlesini başlatabiliriz."
Karamollaoğlu, S400'lerle Patriotlar arasındaki farka değinerek, "Patriotlar NATO standartlarında olduğu için bize bir saldırı olduğu taktirde mesela İsrail'den veya Batı ülkelerinden bunu saldırı olarak görmez. Bunlar dost der, karşılık vermez. Ancak S400 füzeleri sende olursa onu rakip olarak görür. İzinsiz olarak gelmesine izin vermez. ABD'nin bütün telaşı bu. İnşallah, Cumhurbaşkanı S400 konusundaki duyarlılığını devam ettirir ve bu işten vazgeçmez. S400 bizim bağımsızlığımız için olmazsa olmaz bir şarttır. Özellikle bunu söylemek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin tarihi sorumluluklarının bulunduğunu kaydeden Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Biz diğer İslam ülkelerinden de farklıyız. Şu anda dünyada gelişmelere karşı durabilecek 2 İslam ülkesi var. Birisi Türkiye, diğeri de İran. İran belli sebeplerden dolayı diğer İslam ülkeleri arasında etkili olamıyor. Türkiye'nin bir geçmişi var. Selçuklu ve Osmanlı'nın varisiyiz. Büyük devletler kurmuşuz. Osmanlı yıkılmadan önce bile etkisi dünyanın her yerinden hissedilen bir ülkeydik. Şimdi de Türkiye öyledir. Dışarıdaki Müslümanlar bize öyle bakıyor. Başkaları da bize böyle bakıyor. Bunun için biz bu sorumluluğu üzerimizden attık herkes başının çaresine baksın diyemeyiz."