Kimse, kasaba hayatını İstanbul'a dayatamaz
Tophane'deki sanat galerisinde çıkan olayı yorumlayan Kültür Bakanı, "Bu tür olaylara müsamahalı bakmayacağız" dedi.
İSTANBUL - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Beyoğlu'ndaki bir sanat galerisinde düzenlenen resim sergisinin kokteylinde davetlilerle mahalle sakinleri arasında çıkan arbedeye ilişkin olarak, "Burada yaşadığım, gördüğüm manzaranın hiçbir haklı sebebi olamaz. 'O akşam şöyle olmuştu da bunlar oldu' diye bir mazereti kimseye tavsiye etmem. Bu tür olaylara müsamahalı bakmayacağımızın herkes tarafından bilinmesini isterim" dedi.
Günay, arbedenin yaşandığı Beyoğlu'nun Tophane semtini ziyareti sırasında, zarara uğrayan iş yerlerini gezdikten sonra, mahalle halkının önde gelenleriyle de konuşmaya çalışacaklarını ifade etti. Günay, şunları kaydetti:
"Bundan sonra, İstanbul'da bu tür şeylerin olmaması konusunda hep beraber bir gayreti seferber edeceğiz. Bu tür olayları kimse istismar etmeye kalkmasın. Hiç kimse bu tür olayların arkasında, yanında değildir, destekçisi değildir. "
Kasaba yaşamını dayatma hakkı yok
Bölgedeki kentsel dönüşümün etkilerine de değinen Günay, şöyle konuştu:
"Elbette bu değişimin yarattığı sancılar oluyor. Hep birlikte barış içinde, bir arada ve daha iyi bir yaşam kalitesi içinde yaşamayı hep beraber öğreneceğiz. Hiç kimsenin Anadolu'nun bir kasabasında yaşadığı hayat tarzını İstanbul'a dayatmaya hakkı yoktur. Ama hiç kimsenin de buradaki insanların örfünü, adetini, geleneğini, göreneğini yok saymaya, görmezden gelmeye hakkı yoktur. Biz birbirimizle anlayış içinde yaşamaya devam edeceğiz."
Emniyet failleri arıyor
Günay, başka bir soru üzerine de Emniyetin gerçek faillerinin bulunması için faaliyetini sürdürdüğünü ve sürdürmeye devam ettiğini, internet ve telefon kayıtlarına kadar incelendiğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, şunları kaydetti:
"Burada herkes elbette yaşamını sürdürecek ama hepimiz birbirimize saygılı olarak. Yani galerilerimiz eğer evlerde oturan yurttaşlarımızın şikayet edeceği bir ses düzeni, bir görüntü varsa, ona dikkat edecekler, onu yapmamaya çalışacaklar. Ama karşıda oturanlar da komşuluk hakkına saygı gösterecekler. Belki sözlü olarak belki yazılı olarak şikayetler, karşılıklı yakınmalar olabilecek. Bunları da bir orta yol bulup çözmeye çalışacağız. Ama hiç bir mazeretle kimsenin kimseye şiddet kullanma hakkı yoktur. Burada yaşadığım, gördüğüm manzaranın hiçbir haklı sebebi olamaz. 'O akşam şöyle olmuştu da bunlar oldu' diye bir mazereti kimseye tavsiye etmem. Bu tür olaylara müsamahalı bakmayacağımızın herkes tarafından bilinmesini isterim."