Kimsenin kimseye bel altından engel olmaya hakkı olmamalı
Bakan Şahin, dün Varto'da şehit edilen astsubayın failleriniz bazılarının ele geçirildiğini belirtirken Uludere çıkışına ilişkin yeni değerlendirmelerde bulundu.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
SAKARYA - İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Yaptığımız iş ne olursa olsun birbirimizi değerlendirirken de mutlaka bu ülkenin yüksek menfaatleri itibarıyla değerlendirmek durumundayız. Kimsenin kimseye diz altından, bel altından bir takım fark edilmez zannettiği yöntemlerle engel olmaya, ön kesmeye hakkı olmamalıdır. Yapılan zaman zaman yanlıştır ve o yanlışa bizim tahammülümüz olamaz, millet olarak" dedi.
Şahin, Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) tarafından Hendek ilçesindeki Atatürk Orman Çiftliği'nde inşa edilen su şişeleme tesisinin açılışında, tesiste çok sayıda insanın iş imkanı bulacağını söyledi.
Tesis alanının en moderni olduğunu, Türkiye'de her konuda ve alanda yenilenme ve kendini geliştirmenin rekabet anlayışı içinde devam ettiğini belirten Şahin, "Bu tesis, sadece sıradan, ekonomik bir işletme olarak görülmemelidir. Zira sahibi olan POLSAN üyeleri, emniyet teşkilatı mensuplarından oluşmaktadır. Emniyet teşkilatı mensupları, diğer güvenlik teşkilatı mensupları gibi bu ülkenin birliğine ve bu milletin huzuruna hizmet eden kuruluşlardır. Ülke güvenliğine yönelik hizmet, sıradan bir hizmet değildir" diye konuştu.
Şahin, ülke güvenliğine yönelik hizmetlerin sabah saatlerinde başlayıp 17.00'de, pazartesi günü başlayıp cuma günü sona eren mesaiden oluşmadığını ifade ederek, ülkenin güvenliği ve huzurunun hiçbir zaman boşluk kabul etmeyeceğini bildirdi.
Herkesi saygıyla karşılıyoruz
Kardeşlik gerçeğini zayıflatmak isteyen bir takım örgütler ve mihraklar bulunduğuna işaret eden Şahin, kendi hedeflerine yönelik çırpınışlarını sürdürdüklerini söyledi.
Şahin, ülkeyi kalkındırmaya devam ederken, ülkenin varlığına, milletin birliğine ve dirliğine yönelik yıkıcı, bölücü faaliyetlere karşı da birlikte, dinamik şekilde hareket etmeye devam edeceklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu ülkede hizmet eden, bu ülkede emeğiyle helalinden kazanmak için çalışan herkes başımızın üzerinde bir yere sahiptir. Herkesi saygıyla karşılıyoruz ve bütün imkanlarımızla devlet olarak emrinde olmaya devam ediyoruz ama bu ülkenin ekmeğini yiyip, bu ülkenin suyunu içip, bu ülkenin havasını teneffüs edip, bu ülkeye hain gözle bakan, hain davranışlar, niyetler içerisinde olanlara karşı da bu ülke polisiyle, jandarmasıyla, silahlı kuvvetleriyle, güvenlik güçleriyle topyekun takibini yapacaktır, duruşunu gösterecektir, tepkisini verecektir ve gereğini hukuk çerçevesinde yapacaktır.
Hukuk çerçevesinde bu ülkenin birliğine, dirliğine yönelik, bu ülkenin insanının hayatına yönelik kasıtlı hareketlere karşı yürütülen çalışmalarda da şüphesiz, zaman zaman üzüntü verici bir takım gelişmeler de olmaktadır, olabilmektedir ama herkesin sorumluluğu vardır."
Şahin, Türkiye'de dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunduğunu kaydederek, herkesin yurttaşlık bilinci içinde hareket etmesi gerektiğini anlattı.
"Türkiye'de nereden, nasıl geliyorum, nereye gidiyorum, ne yapıyorum, hukuki mi, gayri hukuki mi, yaptığım iş suç mu, değil mi', düşünmek mecburiyeti vardır" diyen Şahin, suç şebekeleri ve bölücü, yıkıcı örgütlerle mücadele eden güvenlik güçlerinin hukuk ilkelerine göre hareket ettiklerini söyledi.
Bu meseleye her yerde dikkat çekiyoruz
"Belki de işin zorluğu biraz da bundan kaynaklanıyor" ifadesini kullanan Şahin, şunları bildirdi:
"Bir taraftan kendine göre yok ettiği, hedef alıp sona erdirdiği, güvenlik güçleri mensubu ya da vatandaşın ölümünden sonra hesap vermek yerine, ödül alan bir şer örgütler dizisi, bir tarafta da yaptığı her hareketi, attığı ilk adımdan, tekerini döndürdüğü ilk andan itibaren hukuk çerçevesinde yürüten güvenlik güçlerimiz ve bunun inadına ısrarla hukuk çerçevesinde, hukuka uygun olarak yürütmek durumunda olan, yürüten güvenlik güçlerimiz...
Muş ilçesi Varto'da görevinden dönen bir jandarma astsubay arkadaşımız kiralık oturduğu evinde ailesine ulaşmak üzere, evine girerken arkadan haince bir kurşunla bir değil, beş kurşunla vurularak şehit edildi. Vuranın verdiği, vereceği bir hesap yok, sadece ödül var, bir yerlerden 'aferin' alıyor. Ve bu arkadaşımız ve bu kardeşimiz şehit oluyor. Bir tarafta arkadan haince vurulan, şehit edilen bir jandarma astsubayımız, diğer tarafta sözüm ona bir hain, emel uğruna bir direnç, emel uğruna... Belki de emelsiz bir şekilde başka bir takım tezgahtarların hesabı ve hedefi uğruna hayatını sona erdiren zavallı teröristler, zavallı militanlar."
Saldırganların kimliklerinin henüz belirlenmediğini, bugün veya yarın belirleneceğine dikkati çeken Şahin, "Belki de başka ülke nüfusuna kayıtlı bir takım hain militanlar, bir kısmı Türkiye nüfusuna kayıtlı, bir kısmı başka ülke nüfusuna çıkıyor bunların. Bu meseleye her yerde dikkat çekiyoruz ama bir takım basınımız nedense benim bu söylediğimi duymazlıktan geliyor. Bu şer örgütünün 4 militanından 2'si Türk vatandaşı gözüküyor, 2'si başka ülke vatandaşı olarak çıkıyor, yakalanıyor. Bu ne biçim bir örgüttür? Nedir? Bunun hedefi, nedir bunların davası? Bu, bir türlü sorgulanmak istenmiyor" dedi.
Muş'taki saldırıyı düzenleyen hain katillerin bir bölümünün yakalandığını anlatan Şahin, şunları söyledi:
"Muş'ta, Varto'da dün akşam şehit edilen astsubayımızın hain katilleri de yakalanmak üzereler. Biri, ikisi ele geçirildi. Etraflıca yapılan ve devam eden takibat sonucu yakalandılar. Kalanları yine takipteler, devam ediliyor, takip yürütülüyor ama Bir astsubayımız şehit. 2, 3, 4, 5 militan etkisiz hale getirilmiş. Sonuçta kan var ortada. Biri aziz kan, temiz kan, biri de maalesef kirletilmiş kan. Belki onlar için de 'keşke' demek durumundayız. Zira biliyoruz ki bir düzen var, kandırma düzeni. Bir düzen var, korkutma düzeni. Bir düzen var, kaçırma düzeni. Bir düzen var, cebren köleleştirme düzeni. Bu düzenin öğüttüğü, sözüm ona 'militan' dedikleri, sözüm ona 'terörist' dediğimiz bir insanlar grubu var, çoğu gençler grubu var.
Ortalama ömrü hiçbir zaman 30-35'in üzerine geçemeyen zavallılar grubu var. Onların bir kısmı bu ülkenin annelerinin, babalarının çocukları ve çoğu yerde annelerin, babaların rızası olmadan kaçırılan, kandırılan bu çocuklar üzerinden yürütülen bir kanlı oyun var bu ülkede. Biz bu oyuna hep dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bu oyuna ayna tutmaya çalışıyoruz. Bu oyunun arka planını anlatmaya çalışıyoruz ama olayın bütününe ne kadar ayna tutmaya çalışsak da tuttuğumuz aynanın aydınlattığı yere değil, tuttuğumuz aynanın yan tarafında, başka objelere bakılarak veya başka ayrıntılara takılarak bu mesele bilinçli bir şekilde, farklı anlatılmaya çalışılıyor."
Topyekun, 75 milyon olarak hepimizin ortak sorumluluğu var
Türkiye'nin toplumun bütün kesimlerinin ülkesi olduğunu ifade eden Şahin, Türkiye üzerinde oynanan oyunlar karşısında herkesin dikkatli olması gerektiğini bildirdi.
Şahin, çok etraflı bilgiye sahip olmadan kimsenin konuşmaması gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu ülkenin birliği, bütünlüğü, güvenliği için mücadele eden askeri, polisi, jandarmayı da değerlendirirken, herkesin moral bozucu bir anlayış içerisinde asla olmaya hakkı yoktur. Böyle bir hakkı kimsenin yoktur. Bu hak, hak olmaktan çıkar. Bu, ihanete dönüşür. 'Hak' diye bir şey yoktur. Bu, en azından ahmaklıktır, en azından hamakattir. Dolayısıyla herkesin, hepimizin bir taraftan bu ülkenin güzelliklerinden yararlanırken, bu ülkenin iyiliklerinden, nimetlerinden yararlanırken, bu ülkeyi hep birlikte kalkındırırken, dünya ile yarışırken, bunun övüncünü yaşarken, yaşadığımız bu nazik gündemi değerlendirmede özel ve ağır bir sorumluluğumuz var. Güncel bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk sadece ülkeyi yöneten, hükümetin, Başbakanın, bakanların, kuvvet komutanlarının, Genelkurmay Başkanı'nın sorumluluğundan ibaret değil. Topyekun, 75 milyon olarak hepimizin ortak sorumluluğu var.
Yaptığımız iş ne olursa olsun birbirimizi değerlendirirken de mutlaka bu ülkenin yüksek menfaatleri itibarıyla değerlendirmek durumundayız. Kimsenin kimseye diz altından, bel altından bir takım fark edilmez zannettiği yöntemlerle engel olmaya, ön kesmeye hakkı olmamalıdır. Yapılan zaman zaman yanlıştır ve o yanlışa bizim tahammülümüz olamaz, millet olarak."
Bakan Şahin, Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve POLSAN Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pek ve protokol üyeleriyle tesisin açılışını gerçekleştirdi.
Tesisi gezerek bilgi alan Şahin; daha sonra Sakarya Valisi Büyük'ü ziyaret ederek, basına kapalı olarak bir süre görüştü.
12 bin 500 metrekaresi kapalı, 57 bin 500 metrekaresi açık olmak üzere, 70 bin metrekarelik alanda oluşturulan su şişeleme tesisi, 32 milyon liraya inşa edildi.