”Kurların gerilemesi dış ticaret dengemizi bozuyor”

Büyükekşi, "Döviz kurlarının en büyük olumsuz etkisi ülkemizin sanayi altyapısını tahrip etmesidir" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Maclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Döviz kurlarının gerilemesi dış ticaret dengemizi bozuyor. İlk dokuz ayda ihracatımız yüzde 12 artarken ithalatımız yüzde 30 seviyesinde arttı. Döviz kurlarının en büyük olumsuz etkisi ülkemizin sanayi altyapısını tahrip etmesidir. Bunun sonucunda ithalata kaçış hızlanıyor. Türkiye'nin istihdam yapısı zarar görüyor." dedi.

Büyükekşi, Kasım ayı Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, geçen ay açıklanan "İhracat Kredisi Destek Programı" ile "Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programı"nin ihracatçılara yeni finansman imkanları sağladığını belirtti.

Büyükekşi, Türkiye'nin önünde büyük bir imkan olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başta Avrupa olmak üzere birçok bölgeden ciddi bir yatırım alma imkanımız var. Ülkemizde üretimi karlı hale getirebilirsek istihdam sağlayacak, ihracata katkıda bulunacak yatırımlar çekebiliriz. Gelen paranın portföy yatırımlarına gitmesi nominal döviz kurlarını aşağıya çekiyor. Türk Lirası sürekli değerleniyor. Dış ticaret açığımızı patlatıyor. Cari açığı tehlikeli boyutlara yükseltiyor.

Döviz kurlarının gerilemesi dış ticaret dengemizi bozuyor. İlk dokuz ayda ihracatımız yüzde 12 artarken ithalatımız yüzde 30 seviyesinde arttı. Döviz kurlarının en büyük olumsuz etkisi ülkemizin sanayi altyapısını tahrip etmesidir. Bunun sonucunda ithalata kaçış hızlanıyor. Türkiye'nin istihdam yapısı zarar görüyor."

Büyükekşi, kendilerinin Türkiye'nin güçlü sanayiye geçiş programına ihtiyacı olduğunu düşündüklerini bildirdi.

Orta yüksek ve yüksek teknolojili sanayilerde üretim ve ihracatın artırılması için somut destekler içeren bir sanayi strateji belgesinin hazırlanması ve uygulanması gerektiğine işaret eden Büyükekşi, Türkiye sanayisinin ağırlıklı olarak yoğun enerji kullanan, orta düzey teknolojilerle üretim yaptığını, fiyat-kalite odaklı bir rekabet yapısı ile yurt dışı pazarlarda zorlandığını anlattı.

Büyükekşi, "İşgücü maliyetlerinin düzenli olarak arttığı bir ortamda sanayide ray değiştirici bir dönüşüm ihtiyacı açıktır. Bu bağlamda Ar-Ge teşviklerinin daha da artması, mevcut sektörel teşviklerin genişletilmesi gerekmektedir" dedi.

Türkiye'nin geleceğini sanayide gördüklerine değinen Büyükekşi, sanayi üretiminin gelişmesi için de Türkiye'nin 2023 hedefleri ile uyumlu bir sanayi stratejisinin uygulanmasını istediklerini bildirdi.

Mehmet Büyükekşi, Türkiye sanayisinde birbirine paralel giden üç dinamik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Birinci dinamik; sektörlerimizdeki dönüşümdür. Başta emek yoğun sektörlerimiz olmak üzere geleneksel imalat sanayilerimizde bir dönüşüm yaşanıyor. Üretimin yanı sıra marka, tasarım, dağıtım kanalları kurma konusunda da ciddi bir dönüşüm yaşanıyor.

İkinci dinamik, gelişme ve kapasite artırmadır. Orta düzeyde teknoloji kullanan sektörlerimizde ise genişleme ve kapasite artırımlarını görüyoruz. Bu sektörlerimiz gelişim dönemlerini devam ettiriyorlar. Otomotiv, kimya, beyaz eşya gibi sektörlerimizde kuvvetli bir dinamik bulunmaktadır.

Sanayimizdeki üçüncü dinamik, yeni sektörlerdeki girişimlerdir. Savunma sanayi, bilişim ve bilişim ekipmanları, havacılık gibi sektörlerde ise yeni girişimler yapılmaktadır."

Yatırım teşvikleri

Türkiye sanayisi için olmazsa olmaz desteklerden bir tanesinin yatırım teşvikleri olduğunu vurgulayan Büyükekşi, bu yıl sonunda yürürlükteki yatırım teşviklerinin sona ereceğini, yeni dönemde her sektör için ayrı ayrı kriterler belirlenmesini istediklerini kaydetti.

Büyükekşi, "Kimi sektörlerde enerji, kimilerinde vergi, kimilerinde istihdam desteklerine ihtiyaç var. Bu kriterlerden bir tanesinin de mutlaka istihdam olması gerekir. Belli sayıda istihdam sağlayan yatırımlar da özel olarak desteklenmelidir" dedi.

Tekstil, hazır giyim, deri sektörleri stratejik eylem planları kapsamında öngörülen destekler ile sektörlerin sorunları arasında farklılıklar olduğunu ifade eden Büyükekşi, eylem planları çerçevesinde verilen desteklerin hem bölgesel hem de yeni yapılacak yatırımları kapsadığını, halbuki sektörlerin kısa vadede desteklenmesi gerektiğini anlattı.

Büyükekşi, tekstil ve hazır giyim sektöründe tasarım ve Ür-Ge birimlerinden çalışan personelin de Ar-Ge personeli olarak değerlendirilmesini istediklerini kaydederek, böylece sektör firmalarının da Ar-Ge desteklerinden yararlanmış olacağını söyledi.

"Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde 2. ve 3. Bölgelerdeki tüm yeni yatırımların teşvik kapsamına alınmasını talep ediyoruz" diyen Büyükekşi, KOSGEB desteklerinden yararlanma prosedürlerinin basitleştirilmesini talep ettiklerini dile getirdi.

Büyükekşi, devlette yerli malı kullanımı teşvik etmek gerektiğini belirterek, "Yeni dönemdeki temel konu rekabet gücüdür. Bugün artık kurulu kapasite diye bir sorunumuz yoktur. Her alanda yatırımlarımız var. İhtiyaç olan her alanda da yatırım yapılabilir haldeyiz. Bizim bundan sonra rekabet gücümüzü sürekli geliştirme ihtiyacımız var. Çünkü 2023 yılı için büyük hedeflerimiz var. Dünya mal ticaretinden aldığımız payı ikiye katlamak istiyoruz. İhracatımızı ortalama yüzde 12 kesintisiz büyütmek istiyoruz" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir