Likidite varsa gerisi teferruat
Serdar PAZI / FİNANSİNVEST
Fed yetkililerinden yakın dönemde gelen açıklamalar eşliğinde faiz artırımına dair piyasa beklentisinin 2015 yılının sonuna doğru ötelendiğini görmekteyiz. Tahvil alımı programının sonlandırılması ile faiz artırımı arasındaki geçecek zamana yönelik Fed’in yeni başkanı Yellen tarafından belki de piyasa reaksiyonunu görmek amaçlı bilinçli yapılmış altı aylık öngörünün etkileri ortadan kalkıyor. 10 yıl vadeli ABD tahvil faizlerinin %2.42 ile son bir yılın en düşük seviyesine gerilediğini görüyoruz. Tabi son bir yılın en düşük seviyeleri sadece ABD tahvillerine has değil, 5 Haziran’da yapılacak toplantı öncesinde ECB üzerinde oluşan beklentiler ile Euro bölgesinde de tahvil faizleri benzer durumda. Almanya’nın 10 yıl vadeli tahvili %1.30 ile işlem görmekte. ECB yetkililerinden gelen açıklamalar sonrasında faiz indirimi dışında parasal genişleme kapsamında önlemlerin de alınabileceğine dair tahminler fiyatlara girmeye başladı. Dolayısıyla ABD için soğuk hava koşullarının da etkisiyle 1Ç14 verileriyle sekteye uğramakla beraber ılımlı büyümenin devamı senaryosunun yanında, Avrupa da resesyondan tam olarak çıkmak ve deflasyondan kaçınmak için en azından gerekli adımların atılacağı mesajını veriyor. Gelişmiş ülke piyasalarında tarihi zirve seviyelere yakın seyir sürerken, global anlamda düşük faiz seviyelerinin daha uzun süre korunacağı beklentisi yüksek getiri arayışı içerisinde olan yatırım fonlarını gelişmekte olan ülke piyasalarına yönlendirmeyi sürdürebilir. Enflasyon görünümü ile reel faiz açısından daha az cazip hale gelen tahviller ve hisse senetlerinin 12 aylık hedef değerlere oldukça yakın seyri ile sınırlanan getiri potansiyeline bir de bu açıdan bakmanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Tabii yabancı yatırımcının bizim gibi gelişmekte olan piyasalara olan ilgisinin canlı kalması için son bir yılın dip seviyelerinde olan döviz volatilitesinin pek yükselmemesi gerektiğini de unutmamak lazım.