Mahkemeden 46 saat sonra karar çıktı

İzmir Emniyeti'nde görev yaptıkları dönemde 'yasa dışı dinleme' yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınıp adliyeye sevkedilen polisler için, 46 saat sonra karar çıktı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nde görev yaptıkları dönemde, kamu görevlilerinden, işadamlarına, gazetecilerden, askerlere kadar birçok kişiyi, sahte isimlerle dinledikleri gerekçesiyle gözaltına alınıp adliyeye sevkedilen polisler için, 46 saat sonra karar çıktı.

Savcılığın 10 polisi serbest bırakması ardından mahkemeye sevk edilen 14 polisten, 2'si tutuklandı. 12 polis ise, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. UYAP sistemindeki arıza nedeniyle, 40 sayfalık ifadenin kaybolduğu, yorgunluktan dolayı tekrar etmek istemeyen polis ve avukatlarının, bu duruma itiraz etmemesi üzerine Hakim Dilek Çeliktaş'ın da kararını açıkladığı belirtildi.

HSYK müfettişleri, İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde 2009 ile 2013 yılları arasında alınan yaklaşık 170 bin dinleme kararlarından bir bölümünü incelediklerinde, usulsüzlükler tespit etti, yapılan soruşturma tamamlanınca da operasyona başlandı. Aralarında işadamlarından, ordu komutanlığı yapmış orgeneral rütbeli emekli askerlere, kamu görevlilerinden gazetecilere kadar 92 kişiyi, usulsüz yöntemlerde, farklı meslek kolları ve isimlerle dinlendiği ortaya çıkan 26 kişi için gözaltı kararı çıkartıldı. Gözaltına alınan 24 polis, perşembe saat 09.00'da adliyeye sevk edildi. 

Polislerden 10'u savcılıkça, 12'si mahkemece serbest kaldı

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Okan Bato başkanlığındaki 4 savcının ifade aldığı polislerden Başkomiser Hüseyin Gürtekin, Komiser Ramazan Mert, Komiser Remzi Fatih Burcu, polis memurları Ahmet Yıldırım, Hamza Doğan, Ahmet Akpınar, Hasan Say, İsmail Şahin, Muhammet Kılıç ve Erdoğan Atalay serbest bırakıldı. Ardından, avukatların reddi hakim kararında bulundukları hakim Dilek Çeliktaş'ın bu talebi kabul etmemesi üzerine, mahkeme süreci başladı. Polislerin adliyede bulundukları 46 saat sonrasında, karar çıktı. Polislerden 4'üncü sınıf emniyet müdürleri Memduh Tosun ile Taner Aydın, tutuklandı. 3'üncü sınıf emniyet müdürü İbrahim Şimşek, emniyet amirleri Tarkan Kolik, Haldun Çabuk, komiserler Kürşat Şenol Yılmaz, Talha Ülkümen, Mustafa Edip Çakmak, komiser yardımcıları Burak Cemal Yılmaz, Seyfullah Özdemir, Selçuk Küçükaslan ile polis memurları Mikail Yüce, İbrahim Öztürk ve Ramazan Özdemir ise, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 

UYAP sistemi arızalandı

Bu arada son üç polisin, ifade işlemleri sürdüğü sırada UYAP sistemindeki arızadan dolayı 40 sayfalık ifadelerin silindiği ifade edildi. Silinen ifadeleri geri geri getirmek için yaklaşık 6 saat süren çabalar sonuçsuz kalınca Hakim Dilek Çeliktaş'ın polis ve avukatlara tekrara ifade verebileceklerini aktardı. Ancak yorgunluktan dolayı bu isteği polis ve avukatlar kabul etmedi. Bunun üzerine de, hakimin kararını açıkladığı bildirildi.

Avukatlar açıklama yaptı

Mahkemenin tamamlanmasının ardından ilk olarak dışarıya avukatlar Mehmet Şener Özterzi, Ali Aksoy ile İsmail Hakkı Küçük, çıktı. Davadaki hukuki eksiklikleri anlatan avukatlardan Mehmet Şener Özterzi, "Bu dünya tarihinde bir ilk, ifadeler olmadan, karar verildi" dedi.

Özterzi ayrıca, soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı bulunan birinci sınıf emniyet müdürü Hasan Ali Okan ile emniyet müdür yardımcısı Ramazan Karakayalı'nın sağlık raporlarının bulunduğunu bunun için teslim olmadıklarını, önümüzdeki günlerde savcılığa geleceklerini açıkladı.

"Müdürlerimin yanında olmak isterdim"

Tutuklanan iki polisin Kırıklar F tipi Cezaevi'ne götürülmesi ardından, serbest kalan 12 poliste adliyeden ayrıldı. Bu polislerden açıklama yapan Komiser Talha Ülkümen, "Suçlanan tüm arkadaşlara, görev yapmadıkları tarihlerdeki belgeler soruldu. Şu anda burada dışarda olmaktansa Kırıklar Cezaevi'nde müdürlerimle birlikte olmayı tercih ederdim. Şimdi adalet tecelli etmiyor ama allahın adaleti yakında bu konuyla ilgili tecelli edecektir" dedi. 

Emniyet Amiri Haldun Çabuk da, "Ben yıllarda terörle mücadele ettim. Beni, eşimin ve çocuğumun yanında arabada, terörist gibi gözaltına aldılar. Benim telefonum açık, adresim belli. Söyleselerdi, kendim gelip teslim olurdum. Bize bunları yapanlar, vatanı için çalışan polislerle değil, teröristlerle mücadele etsinler" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir