Matbaadan şifre iddialarına yanıt

"Görme engelli adayların kullandığı soru kitapçığı ile aynı olmaması için, basına verilen kitapçığın kopyasında değişiklik yapılmıştır."

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - METEKSAN Matbaacılık ve A.Ş. Genel Müdürü Bilal Altın, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'ndaki (YGS) şifreleme iddialarına ilişkin "Soru kitapçıkları hazırlanırken matbaadaki kapalı dönemde, rastgele sıralardan oluşmuş soru kitapçığı metinleri, rastgele cevaplardan oluşmuş cevap anahtarları oluşturulup her bir adayla ilişkilendirilmiştir. Dolayısıyla dışarıdan birisinin herhangi bir soru kitapçığı numarasını, soru kitapçığının içindeki soruların hangi sırayla geleceğini, cevap anahtarının ne olacağını bilmesi söz konusu değildir" dedi.

Altın, YGS'deki şifreleme iddialarıyla ilgili METEKSAN'da basın toplantısı düzenledi.

METEKSAN Matbaacılık A.Ş'nin ÖSYM'nin yürütmekte olduğu sınavların sorularını basan ve organizasyonunu yapan yüklenici şirket olduğunu söyleyen Altın, son günlerde basında çıkan bir takım iddialar ve söylentiler üzerine bu açıklamayı yapmayı zaruri gördüklerini ifade etti. YGS sorularının METEKSAN matbaasında basıldığını belirten Altın, bu konuyla ilgili aydınlatmak ve gerekli bilgileri vermek üzere basın toplantısını düzenlediğini söyledi.

Altın, sınav sorularının Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından hazırlandığını ve METEKSAN'ın "yüksek güvenlikli" binasında, bu konuyla ilgili personelin matbaanın içinde kaldığı ve dış dünyayla bütün iletişimlerinin soyutlandığı, yasaklandığı bir binada yapıldığını anlattı.

Şifreleme işleminin yapılması mümkün değil

Soruları matbaaya getiren ÖSYM personelinin de kendileriyle birlikte bu yüksek güvenlikli binada kaldıklarını vurgulayan Altın, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla soruları bilen, hazırlayan kişilerden dışarıda kimse yoktur, kimse kalmıyor. Bu sene ilk defa kişiye özel soru kitapçığı ve cevap kağıdıyla dijital ortamda bu soru kitapçıklarını basıp sınavı uyguladık.

Sorular ÖSYM'den bizim 'kapalı dönem' diye adlandırdığımız dönemde binaya geldikten sonra ilgili arkadaşlar ve ÖSYM'den gelen arkadaşlarla beraber bütün sorular ve cevapları, seçenekleri, dijital ortama aktarılmaktadır. Bu sene bu iş için ÖSYM'den 14 görevli arkadaş gelmiştir. Dolayısıyla bütün sorular dijital ortama bizim 'kapalı dönem' diye adlandırdığımız bölgede aktarılmış ve soru kitapçıkları hazırlanmıştır.

Soru kitapçıkları hazırlanırken kapalı dönemde yine rastgele sıralardan oluşmuş soru kitapçığı metinleri, rastgele cevaplardan oluşmuş cevap anahtarları oluşturulup her bir adayla ilişkilendirilmiştir. Dolayısıyla dışarıdan birisinin herhangi bir soru kitapçığı numarasını, soru kitapçığının içindeki soruların hangi sırayla geleceğini, cevap anahtarının ne olacağını bilmesi söz konusu değildir.

Biz bütün bu düzenlemeleri ÖSYM'den gelen arkadaşlarla beraber, daha önceden belirlenmiş bir algoritmayla oluşturulduktan sonra soru kitapçıkları dijital makinalarda basılıp ciltlenir ve daha sonra cevap kağıtlarıyla eşlenerek, paketlenerek ilgili merkezlere gönderilir. Dolayısıyla gönderilen soru kitapçığının hangi adaya gideceği, hangi adayın hangi sırada soruları göreceği ve cevap anahtarının ne olacağını, sınav bitip kapalı dönemde çalışanlar dışarı çıkıncaya kadar hiç kimse bilmemektedir. Dolayısıyla iddialarda sözü geçen bir takım şifreleme işlemlerinin yapılıp dışarıya dağıtılması, daha önceden bunun hazırlanması mümkün değildir."

Engelli adaylar nedeniyle değiştirdik

Altın, YGS'de soru kitapçığındaki "şifre"nin, "basın için hazırlanan kopyanın, görme engelli adayların kullandığı soru kitapçığı ile aynı olmaması için, basına verilen kopyada soruların yerini değiştirmeden cevap seçeneklerini değiştirerek, başka bir master soru kitapçığı yaratılmak istenilmesinden kaynaklandığını" bildirdi.

Basına verilen kopyada "neden şifreleme yapıldığı" konusunu, Altın şöyle açıkladı:

"Her bir adaya ayrı bir soru kitapçığı üretilmiştir ve bunun için her bir adayın bir cevap anahtarı vardır. Fakat görme özürlü bin civarındaki aday için, kanun gereği, 14 punto özel soru kitapçıkları hazırlanmıştır. Bu 14 punto soru kitapçıkları, ÖSYM'nin getirdiği soru metni üzerinden büyütülerek yapılmış ve sorular karıştırılmamış. Dolayısıyla, bin civarındaki görme özürlü adaylar için tek tip soru kitapçığı kullanılmıştır ve bu adı geçen 'master' dediğimiz soru kitapçığıdır.

Basın için hazırlanan kopyada ise görme engellilerle basına verilen kopyanın aynı olmaması için bizim soruların yerini aynı bırakıp sadece cevap seçeneklerini değiştirerek, başka bir 'master' yaratmak istememizden kaynaklanmıştır. Dolayısıyla özellikle yapılmış herhangi bir şey yoktur.

Bunun altında başka bir şey aramak da çok anlamlı değildir çünkü öyle bir şey yoktur. Bu konuda çok fazla yazılıp çizildiği için biz üstümüze düşen açıklamayı yapmak istedik. Herkes bilsin ki, bu sorular hazırlanırken hangi adaya hangi soru kitapçığının gideceği, hangi cevap anahtarının kullanılacağını, kapalı dönemdekiler dışında hiç kimse bilmiyor. Dolayısıyla belli bir senaryo üretmek de çok anlamlı değildir."

Altın, "Biz bu prosedürü yaklaşık 4 aydır ÖYSM ile çalışıyoruz. Şifreleme yapılabilmesi için sadece 26 veya 40 soruda değil geri kalan bütün soruların da dahil edilmesi gerekir. '160 sorudan sadece matematik içerisindeki 26 veya 30 soruda bunu yapalım geri kalanda bir şey yapmayalım' demek çok anlamlı değildir" diye konuştu.

Evet suçlu biziz

Altın, "Basına verilen kopyadaki sıralamanın o zaman sorumluluğunu siz mi almış oluyorsunuz?" sorusuna "Eğer bunun için bir suçlu arıyorsanız, evet suçlusu biziz" karşılığını verdi. "Kendi inisiyatifinizle mi yaptınız?" sorusu üzerine Altın, "Hayır ÖSYM'nin talimatıyla yaptık. Biz kendi inisiyatifimizle hiçbir şey yapmıyoruz" dedi.

Bir gazetecinin "Hangi kitapçığın adaya verileceği nasıl belirleniyor?'  sorusuna karşılık, bunun bilgisayar tarafından rastgele dağıtıldığını söyleyen Altın, "Bütün dağılımlar yapıldıktan sonra, sıralar oluşturulduktan sonra rastgele adaylarla soru kitapçıkları birbirleriyle eşleştiriliyor. Dolayısıyla buna hiç kimsenin karar vermesi diye bir şey söz konusu değil, çünkü bilgisayar bunu kendisi yapıyor" diye konuştu.

Bilal Altın, "1 milyon 700 bin farklı soru kitapçığı var mıdır derken, biz bunu rast gele dağıtıyoruz. Sonuçta iki tanesi eşit çıkarsa bu 1 milyon 700 bin kişiye farklı soru kitapçığı üretilmemiş mi demek olacak. Ben size şunu sorayım, Milli Piyango'da arka arkaya iki tane aynı numaranın arka arkaya iki ayrı çekilişte büyük ikramiye çıkma ihtimali nedir? O kadar ihtimal var" diye konuştu.

Basına verilen kitapçık hiçbir adaya verilmedi

Basına verilen soru kitapçığının hiçbir adaya verilmediğini ifade eden Altın, "Bunu çok iddialı söylüyoruz. Böyle bir şey olmamıştır. Basına verilen soru kitapçığını, görme özürlü adayların soru kitapçığından farklılaştırmak için, sadece seçeneklerin üzerinde manipülasyon yapılmıştır, aynı soru kitapçığı olmasın diye. Çünkü biz master soru kitapçığının hiçbir yerde kullanılmadığını söylüyorsak görme özürlü adaylar için kullanılan bir soru kitapçığını da master olarak veremezdik. Dolayısıyla üzerinde, seçeneklerde oynadık ama oynarken özellikle matematik sorularında, rakamsal sorularda seçenekleri kaydırarak belli bir yere getirmek zaten mümkündür. Bunun teorisini oluşturabilirsiniz" diye konuştu.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir