MÜSİAD: Harcamaların sınırlandırılması tüketimde sıkıntı yaratabilir

MÜSİAD Genel Başkanı Vardan, kazanmadan harcamanın önüne geçmek için sınırlandırma getirilmesinin doğru olduğunu ancak bunun tüketim ayağında sıkıntılara yol açabileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Müstakil Sanayi ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, insanların kazanmadan harcamasının önüne bir şeklide sınırlandırma getirilmek istendiğini belirterek, "Bu kısmi olarak doğru, ama bunun çok sert olarak yapılacak olması bizi önümüzdeki günlerde tüketim ayağında sıkıntılara sokabilir" dedi.
2011 ekonomi değerlendirmesi ve 2012 beklentilerinin ele alındığı basın toplantısında soruları yanıtlayan Vardan, MÜSİAD üyelerinin katma değeri yüksek ürünlere yönelik çalışması olup olmadığının sorulması üzerine, "Fatih projesi ile ilgili önemli çalışma var. Hatta biz Fatih projesiyle ilgili teşvik mekanizmasında kesinlikle Türkiye'de üretimin teşvik edilmesi halinde, bu projenin detaylı olarak desteklenmesi gerektiğini söylüyorduk ki bu yönde de en son benim katılmış olduğum Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunda çalışmalar olduğunu görmek beni sevindirdi" diye konuştu.
Yerli elektrikli otomobille ilgili de çalışmaları bulunduğunu söyleyen Vardan, "MÜSİAD önderliğinde mi firmalar bazında mı?" şeklindeki bir soru üzerine, "Her ikisi de var. Teşvik de ediyoruz, önderlik de yapıyoruz, liderlik de yapıyoruz. Aynı zamanda firmalara 'hadi aslanım siz yürüyün bu alanda çalışın' da diyoruz. Bazılarının içinde de varız. Bu tür ürün grubunda karar mekanizmasının Türkiye'de olması ve bir Türk tarafından gerçekleştiriliyor olması önemlidir. Hepimizin, menşei yurt dışında olan ürün grupları üzerinde hassasiyetle durması gerekir" şeklinde değerlendirme yaptı.
"Üretilen malların satılması lazım"
Kredi kartlarıyla ilgili bir soru üzerine ise Vardan, şunları kaydetti:
"Babacan 'halkımızın yaklaşık yüzde 45'i kazanmadığı parayı harcıyor' demişti. Üretilen malların satılması lazım. Üretilen mallar satılmıyorsa, sizin ürettiğinizin bir manası yok. Onun için pazar çok önemli, pazarlama çok önemli, bu ürünleri alacak olan kişilerin mevcudiyeti çok önemli ki ekonomideki bu hareket devam etsin. 2008'in sonunda başlayan krizden sonra firmalara şunu söylemiştik; 'yapacağınız ilk iş elemanlarınızı dışarı çıkartmak olmamalı. Böyle yaptığınız zaman siz alsında onların gelirini ya kısıyorsunuz ya yok ediyorsunuz ve daralmaya sebebiyet vererek aslında tüketimin oluşmasını önlüyorsunuz ve sonuçta üreteceğimiz malların satılmasını bir şekilde kendi ellerinizle engelliyorsunuz' demiştik. İkinci olarak da 'ekonominin içinde bulunan her aktör görevini yerine getirmelidir' demiştik. Bu çerçeveden baktığımızda da mutlaka bu sistem devam etmek durumunda. Tabi ki tedbirler alınmak isteniyor. Bu insanların kazanmadan harcamasının önüne bir şeklide sınırlandırma getirilmek isteniyor. Bu kısmi olarak doğru, ama bunun çok sert olarak yapılacak olması bizi önümüzdeki günlerde tüketim ayağında da sıkıntılara sokabilir diye düşünüyoruz. Bunu çok dikkatli yapmamız lazım. Beyaz eşyayı vadeli alabilirsiniz, ama günlük harcamalarınızı da 10-12 ay takside böldüğünüz zaman aslında bu sistemin ciddi bir şekilde sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz."
Bu konularda ilginizi çekebilir