Özelleştirmeler onları vuracak
Eneji sektöründeki özelleştirmelerden en çok 6 bin memuru etkilenecek.
ANKARA - Özelleştirme kapsamına alınan enerji dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesi 6 bin memuru yerinden edecek. Enerji-Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, özelleştirme süreci henüz tamamlanmayan elektrik dağıtım şirketlerinde çalışan memur sayısının 6 bin civarında olduğunu ifade ederek, kurumlarda çalışan işçi sayısının bu rakamın çok daha üzerinde olduğunu söyledi. Tonbul, özelleştirmeler sonucu doğabilecek hak mağduriyetlerini gidermek için her türlü faaliyette bulunacaklarını ifade etti.
Mehmet Emin Karamehmet ve Mehmet Kazancı ortaklığındaki MMEKA’nın Başkent Gaz ihalesinde taahhüt ettikleri ihale bedelini ödeyemedikleri için iptal edilen özeleştirme ihalesi ile gündeme taşınan enerji dağıtım bölgeleri ve santrallerinin özelleştirmesi, enerji sektöründe çalışan binlerce personelin durumunun ne olacağı sorusunu akıllara getirdi.
Enerji-Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Türkiye’de insan merkezli bir özelleştirmenin yapılmadığını bunun aksine özelleştirmelerin sermaye veya finans odaklı yapıldığını ifade etti. Tonbul, MMEKA ortaklığının 2 tane dağıtım şirketinin ihalesini aldığını ifade ederek, “Konsorsiyum, Başkent Doğalgaz’ın ihale bedelini yatıramadı. Buradaki insanları şimdi düşünün. İstanbul’da Boğaziçi Elektrikteki çalışanlar tedirginler. Bekliyorlar. Ne olacak, satılacak mı diye kaygılılar. Ama hizmette devam ediyor. Şimdi bu adamlar Konsorsiyum ihale bedelini yatıramazsa bir bilinmeze daha girecek. Çalışanlar önünü göremiyor” dedi.
Sendika olarak taleplerinin kapsamlı yeni bir özelleştirme yasası çıkarılması olduğunu söyleyen Tonbul, “Bu yasa insan odaklı olsun. İnsanımızı merkeze alsın. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın” sözü var. Biz de bunu söylüyoruz, ama bu icraata geçecek mi bakalım?” şeklinde konuştu.
Hangi model yararlı olur
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile daha önce imzaladıkları mutabakat metninde özelleştirmelerde İngiltere modelinin uygulanması önerisinde bulunduklarını söyleyen Tonbul, “İngiltere mesela dağıtım şirketlerini özelleştireceğim diyor. Ne kadar çalışan var bin mesela sen bu bin kişiyi 5 yıl boyunca istihdam edeceksin. 5 yılın sonunda ben yatırım kalemlerine de destek vereceğim. 5 yılın sonunda İngiltere’nin nüfus büyümesi ne kadar senin de istihdamda bu kadar büyümen lazım. Yani bin ise yüzde 1 artış oluyorsa yüz kişiye bir kişi istihdam edeceksin. Sana 5 yıl mühlet veriyor. Ama bundan sonra İngiltere’de devlet nasıl istihdam ediyorsa sende istihdam edeceksin deniyor” dedi.
Türkiye’de ise sürecin farklı işlediğini söyleyen Tonbul, “Biz de öyle değil, biz ‘sen al bu kurumu biz içindeki personeli başka yerde istihdam edeceğiz’ diyoruz. Ankara da 14 yıllık elektrik mühendisi Adalet Bakanlılığına gönderiliyor ve İcra Müdürlüğü’nde görevlendiriliyor. Burası da Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine gönderiyor. Bu arkadaşlar burada ne yapacaklar. Hadi makinacıya iş buldun, elektrik mühendisi ne iş yapacak. Yani vasıflı eleman vasıfsız hale getiriliyor” şeklinde konuştu.
Hakkımızı yedirmeyiz
Enerji konusunda grev yapıp şartelleri indirmek gibi bir eylemin çok insani ve ahlaki olduğunu düşünmediğini söyleyen Tonbul, “Çünkü bizim ürettiğimiz elektrikten hastanede yatan hastada faydalanıyor. Şarteli indirdiğimiz zaman bir hasta bile bundan zarar görürse bunun geri telafisi mümkün değil” dedi.
Özelleştirilecek kurumlarda çalışan arkadaşlarının bu işten en az zararı görmesi için gayretlerinin sürdüğünü söyleyen Tonbul,”Bizim talebimiz dağıtım şirketlerinin ve enerji sektöründeki diğer faaliyet alanlarının kamuda kalması” ifadelerini kullandı.
Nükleere karşı değiliz ama...
Nükleer santral yapımına karşı olmadıklarını dile getiren Tonbul, Nükleer Santralde bugün Japonya’da yaşanan olayın her yerde yaşanacağı anlamına gelmediğini söyledi. Tonbul, “Nükleere karşı değiliz ama nükleer santrallerin gerekli şartlara uygun olarak yapılması gerekir. Nükleer de yapalım ama güvenli ve kaliteli yapalım. Türkiye bir yılan şeklinde nükleer santrallerle çevrili. Moldovya’da, Ukrayna’da, Rusya, Ermenistan ve İran’da nükleer santraller var. Birileri bizde kamuoyu oluşturarak hep Nükleer Santral yapılmasını erteliyor” dedi.
Kütahya'daki tehlike özelleştirme kaynaklı
Eti Gümüş A.Ş.’nin Kütahya’da bulunan gümüş madeni işletmesinin birbirine bağlı atık depolama barajlarından birinin seddesinin bir kısmının yıkılması sonucu ortaya çıkan tehlikeli atık sorununu da değerlendiren Tonbul, sorunun denetimsizlikten kaynaklandığını söyledi.
Tonbul, söz konusu işletmenin yılda 6 ton gümüş üretirken kapasitesini 36 tona çıkardığını ifade ederek, “Firma böyle yaparak Türkiye’nin gümüş ithalatını engellemiş olduğunu düşünüyor. Pekala sen buranın fiziki şartlarında bir iyileştirme yaptın mı? Bu havuzları kontrol eden Enerji Bakanlığı’nda veya Eti Holding’de bir birim var mı? Sen üretimi 6 kat artırırken buradaki atık havuzlarını 6 kat artırmadın. Oysaki onunu planlaması 12-15 tona göreydi. Ama sen 36 tona çıkardın. İşte oradaki barajın ilk seddesi bunu taşıyamadı. İşte bu kontrolsüz özelleştirmedir. Devlet özelleştirdiği yeri başı boş bırakmamalı” diye konuştu.