Özgür Özel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en düşük emekli maaşı yanıtı: Küfeyi istiyorum
CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Sokak hayvanları düzenlemesindeki ötanaziye sert tepki gösteren Özel, "Bu sorunu çözmek için ötanazi yapalım demek cinayettir" dedi. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en düşük emekli maaşıyla ilgili yanıt vererek "Ben küfeyi istiyorum. CHP olarak küfeyi istiyoruz" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Sokak hayvanları konusuna CHP olarak en net yaklaşan, tutumunu en net ifade eden partiyiz. Sorunu doğru tespit edelim. Sorun yok diyenlerden değiliz. Sorun var, çare ölüm diyenlerin, çareyi cinayette görenlerin karşısındayız. Türkiye'de bir sokak hayvanları sorunu var mı? Evet var. Bu sorun maalesef, sınıfsal bir soruna evirilmek gibi de bir toplumsal riski, fay hattını işaret ediyor. Eğer çocuğunuz okula servisle gidiyorsa, sitenizin bahçesinden onu arabanıza bindirip götürüyorsanız, işinize kendi aracınızla gidebiliyorsanız sizin açınızdan belki de sokak hayvanları sorunu yoktur. Ama bir yoksul mahalledeyseniz, çocuk sabah okula yürüyerek kendi gitmek zorundaysa, bir tekstil atölyesinin servisine yetişmek için metrelerce anayola inmek zorundaysanız, evinizin biraz uzağındaki iş yerine yürüyerek gitmek durumundaysanız bir sokak hayvanları sorunu vardır. Bu soruna yok demek, sorunun iki tarafına da yani tehdit altında olanlara da sokaktaki hayvanlara da en büyü kötülüktür. Ama bu sorunu görüp çözmek için, toplayalım, bir ay tutalım, bir ay sonunda sahiplenmiyorsa öldürelim, ötanazi yapalım, imha edelim demek cinayettir, katliamdır, vicdansızlığın dik alasıdır. Bu konuda ben çok kişiye teşekkür etmek gerekir ama hayvanseverlere, hayvan dostlarına, her yaştan, ailesi hangi görüşte olursa olsun küçücük evlatlarımıza, her siyasi görüşten gençlerimize bu konuda gösterdikleri duyarlılık için başta grubum olmak üzere, buna itiraz eden, aylardır itiraz eden, günlerdir komisyonda direnen herkese, bugün komisyonda hiç değilse ötanazi kelimesinin çıkarılmasını sağladıkları için, bu katliama kanun yoluyla talimat veren, muğlak ifadelerle alan açan ifadenin, ötanazi kelimesinin kaldırılması başarısı için hepinize yürekten teşekkür ediyorum.
Sokak hayvanları düzenlemesi
Ancak, sorun çözülmemiştir. Sorun fiilen katliamlar devam etmektedir ve çok daha riskli bir noktaya evrilebilir. O da şudur; kanun, belediyelere bu konuda görev vermektedir ama para vermemektedir. Aksine belediyelere yolladıkları çeşitli tasarruf genelgeleriyle zaten belediyelerin ellerini kollarını bağlamakta, belediyelerin barınak yapma süresini 2024'ten 28'e ertelemekte, ayrıca belediyelerin yurt dışından buldukları 10 yıl sonra geri ödenecek paralara bile Cumhurbaşkanlığı ve Mehmet Şimşek tarafın dan imza atılmayıp belediyeler her yönden sıkıştırılmaya çalışılmakta. Diğer yandan da çok zor bir görev belediyelere verilip, yapmayan hakkında cezai işlemler, ceza kanununa göre işlemler, para cezaları gibi tehditler ortaya konmaktadır. Karşımızda soruna tepkili milyonlar, anketlerde yasa tasarısının ilk halini destekleyenlerin oranı yüzde 7. AK Parti'de bile yüzde 15. Tayyip Erdoğan iki kere iki beş eder dese Reis doğru söylüyor diyenler dışında bu kanunu destekleyen kimse yok. Ama sadece ötanazi kelimesini çıkarınca sakın sorun çözüldü sanmayın. Sorunun çözülmesi için belediyelerin, bütün belediyelerin yeteri kadar barınak yapması, personel alması, araç alması, kısırlaştırma yapması, dijital alan başta olmak üzere etkin sahiplendirme kampanyaları yapması, onun lojistiğini sağlaması lazım. Ve para yok. İller Bankası kesintileri yapıyor. Belediyeleri borçla devraldık. Maaş ödeyemeyecek halde belediyeleri devrettiler. Şimdi, haydi bunları yap. Parayı nereden bulacağım? Ben bilmem, sen bul.
2019 yılında hayvan haklarının korunması ile ilgili komisyon kurduk. Orada vardınız. Öneriler yapıldı. AK Parti ve MHP'liler olarak altına imzayı attınız. Dediniz ki, biz komisyonda Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel komisyon başkanı olarak imzayı attı. Altına komisyonun bütün üyeleri dediler ki; hayvan hakları meselesi önemlidir. Çaresi bellidir. Bunun için bir hayvan hakları fonu kurulmalıdır, bu olmadan olmaz. Fonun parayı nereden bulacağını da tarif ettiler. At yarışlarından, şans oyunlarından, Milli Piyango'dan, Spor Toto'dan alınan vergilerin çok küçük bir kısmı kesilmek suretiyle, bu yarışlardan, şans oyunlarından kesintiler yapılmak suretiyle, yetmez, yerel yönetimler için alınan ve genelde alınan vergilerden çok küçük oranlar aktarılırsa devasa bir bütçe oluşuyor, her şeye yeter dediler. AK Parti ve MHP samimi olsa, bu kanun teklifine kendi imzasını koyan, hayvan hakları fonunu da koyar. Niye koymuyorlar? Her koşulan at yarışından kısırlaştırmaya para kesilse, her şans oyunundan belli miktarda para kesilse de bu iş insani bir şekilde hallolsa ne olur?”
Bahçeli'ye yanıt
Devlet Bahçeli, ‘Tarihin en ağır ekonomik krizi demek deli saçmasıdır’ demiş. Hiçbir şey demeyeceğim. MHP’ye ve AK Parti’ye, tarihin en ağır şartlarını yaşamıyorsanız, markette, manavda, pazarda kasapta elinizdeki parayla alışveriş yaparken, keyfiniz yerindeyse Devlet Bey’e hak verin, Cumhur İttifakı’na oy verin. Ama AK Parti göreve geldiğinden beri 5 çeyrek altın kaybetmişseniz, Devlet Bey’in dediklerini mutfağınızda, cüzdanınızda görmüyorsanız, sizin yeriniz sözde milliyetçilerin yeri değil, bu milletin derdi ile dertlenen Türkiye İttifakı’nın içidir. Buyurun sizi bekliyoruz. Devlet beye bir şey söylemek isterim. O ikisi, bütün örgütün yaka silktiği o ikisi… O ikisinin partideki konumundan duyulan rahatsızlığın fakındayım. O ikisi 154 kişilik isim listesi yazmış. Sayın Bahçeli bir hesaplaşma olacaksa siz önce vicdanınızla hesaplaşın.
Erdoğan'a en düşük emekli maaşı yanıtı
Emekli maaşının bir asgari ücret olması gerektiğini söyledik, Tayyip Bey buna dertlenmiş. Demiş ki bunların sırtında küfe yok. Aslında ben de onu söylüyorum. Ben küfeyi istiyorum. CHP olarak küfeyi istiyoruz. Millet sana küfeyi verdi. Küfenin için emekliyi koyuyorsun ağır geliyor. Küfenin içine asgari ücret koyuyorsun ağır geliyor. Tarım, çay üreticisi beyefendiye ağır geliyor. Fındık, üzüm, narenciye, buğday ağır geliyor. Milletin efendisi denilen çiftçiyi taşıyamıyor ağır geliyor. Ama 47 tane firmanın vergi borcunu silelim deyince küfeyi taşıyor.”