"Failler açığa çıkmak zorunda"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, bazı CHP milletvekillerinin fişlendiği iddiasına ilişkin "Sayın Başbakan bu şaibeden kurtulmak istiyorsa bu olayın faillerinin kim olduğunu, açığa çıkarmak zorundadır" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Haluk Koç, toplantı sürerken düzenlediği basın toplantısında, MYK'da ele alınan konular hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Hükümetin dış politikasını eleştiren Koç, Türkiye'nin bu alana tam bir yalnızlığa terk edildiğini, yanlış politikalar nedeniyle Türkiye'nin Ortadoğu'da resmi ve meşru muhattabı kalmadığını ileri sürdü.  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun dış politika alanında "maceracı ve marjinal" bir tavır içinde olduğunu iddia eden Koç, bunun Türkiye'yi Ortadoğu bataklığının içine çektiğini söyledi.  

"Davutoğlu Ahmet Bey gerçekten bir madalyayı hak ediyor"

Son günlerde yaşanan olayların, "Türkiye'nin Ortadoğu'daki terör gruplarının hesaplaşma, çatışma alanı haline döndüğünü gösterdiğini" savunan Koç, Lübnan'da iki Türk pilotun kaçırılmasının ardından Hükümetin tek yapabildiğinin Türk vatandaşlarına bu ülkelere gitmeyin çağırısında bulunmak olduğunu söyledi.

Yaşananların, gelecek dönemde Türkiye'yi başka noktalarda da tehditlerin beklediğini işaret ettiğini öne süren Koç, "Bütün bu gelişmeler karşısında Davutoğlu Ahmet Bey gerçekten bir madalyayı hak ediyor. Kutlamak lazım kendisini, bu başarısızlığın altında imzası olan kişi şu anda hala Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanıdır" diye konuştu.

Koç, Türkiye'nin geçmişte Ortadoğu'ya rol model olabilecek ülke olarak gösterildiğini, bugün gelinen noktada kendisinin Ortadoğululaştığını ifade etti.

Kamuda türban tartışması

Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarına da değinen Koç, uzlaşmaya varılan madde sayısının 60'dan 59'a düştüğünü söyledi. İktidarın seyahat özgürlüğü yönünde çeşitli protestolara katılımı engellemek için demokratik olmayan bir yaklaşım sergilediğini ileri süren Koç, CHP olarak bu tavrı kabul etmeyeceklerini belirtti.

Kamuda türban kullanımına ilişkin CHP'nin tavrını da aktaran Koç, şöyle devam etti:

"CHP'nin bu konudaki tutumu açık ve net. Devletin temel niteliği inançlar ve kimlik konularında nötr, tarafsız, kör olmaktır. Yürütme ve yargı alanında hizmet verme boyutunda olanların yani devletin egemenlik yetkisini kullanma noktasında olan görevlilerin, tarafsızlıklarını ihlal edecek herhangi bir sembol ya da işaret taşımalarını biz kabul etmiyoruz. Bu inanç özgürlüğüyle bağlantılı, ona karşı bir kavram değildir. Devletin inançlar ve kimlikler karşısında nötr, tarafsız olmasının doğal bir sonucudur. Bu temel ölçü CHP tarafından bu madde ile ilgili tartışmalarda korunmakta, savunulmaktadır."

Bazı CHP'li milletvekillerinin fişlendiği iddiası

Koç, son günlerde CHP yöneticilerinin ev ve iş yerlerine yönelik hırsızlık vakalarında, değerli eşyaların değil özel belge ve evrağın çalındığını aktaran Koç, "Eğer niyetleri ziynet eşyası, para, zengin varlıklar olsa Karun gibi AKP'liler duruyor. Gariban CHP'lilerin evlerini peş peşe seçmezlerdi diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Bazı CHP milletvekillerinin fişlendikleri iddiasına da değinen Koç, "Sade yurttaşların fişlenme işlemi bitmiş, sıra anamuhalefet partisi milletvekillerine gelmiş" dedi.

Türkiye'nin vahim bir noktaya sürüklendiğini ileri süren Koç, "Bu işin sorumlusu MİT mi, Emniyet teşkilatı mı? MİT doğrudan Başbakan'a, Emniyet teşkilatı da İçişleri Bakanlığına bağlı. Bu kepazeliğin asli faili o zaman ortada. Bu da doğrudan Başbakan'ın kendisidir" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın hiçbir şey olmamış ya da bütün bunlar adi birer vakaymış gibi sırtını dönüp gidemeyeceğini ifade eden Koç, "Bu olayların üstünü örtemez. Siyasi onurunu kurtarmak, haysiyetini, şerefini temizlemek istiyorsa bu şaibeden kurtulmak istiyorsa bu olayın faillerinin kim olduğunu, arkasında ne olduğunu açığa çıkarmak zorundadır. Kendisinden Türkiye'yi bu alanda da dünyaya rezil eden, kepaze eden bu olaylarla ilgili açık, net bir tavır bekliyoruz, açıklama bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in bir konuşmasında kullandığı "Atın ölümü, itin bayramıdır" ifadesini hatırlatan Koç, "Burada itten kimi kastettiğini aşağı yukarı anlıyoruz da beygirden kimi kast ediyorsun, Sayın Çelik" diye sordu.

Koç, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da tekrar etmek istemediği ifadeler kullandığını söyledi.  

"Hükümeti şikayete gitmiyoruz"

Kılıçdaroğlu'nun Irak'a gerçekleştireceği ziyaret hakkında da bilgi veren Koç, ziyaretlerinin AK Parti Hükümetini şikayet etmek değil kendi görüşlerini yansıtmak olduğunu belirtti.  

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koç, kamuda türban konusundan bahsederken, yürütme ve yargı ifadelerini kullandığının hatırlatılması ve yasama konusundaki görüşünün sorulması üzerine partinin resmi yaklaşımının kendisinin konuşmasının başında aktardığı şekilde olduğunu kaydetti.  

Koç, bir başka soru üzerine, CHP milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Atilla Kart'ın bu konudaki sözlerinin, kişisel görüşü olduğunu ifade etti.  

Milletvekillerinin fişlendiği iddialarıyla ilgili İçişleri Bakanlığının kendileriyle irtibat kurup kurmadığı, belge istenip istenmediği sorusunu ise Koç, "Herhangi bir belge talebinde bulunacak olursa ortaya atılan iddialar konusunda doğrudan kendilerine bağlı olan kuruluşlardan bu belgeyi, bilgiyi talep etmek durumdadır Sayın Bakan" yanıtını verdi.

Koç, TBMM açıldıktan sonra denetim faaliyetleri kapsamında konuya ilişkin gerekli girişimleri yapacaklarını bildirdi.

"Biz taraf değiliz"

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının dün yaptığı 11 maddelik açıklamanın hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine de Koç, "Biz bu konularda taraf değiliz. Biz bir siyasi partiyiz. Siyasi parti olarak muhattabımız resmi siyasi kurumlardır. Kendi aralarında ne yaşıyorlar, neyi paylaşamıyorlar, neyin savaşındalar bunlar gazete sayfalarında tartışılıyor. Kendi sorunlarıdır" diye konuştu.