"Hiçbir iktidar, sansürden medet umamaz"

Devlet Bakanı Aydın, Türk basınında sansürün kaldırılışının 100. yıldönümü dolayısıyla 'Genel Kurulu'da kunuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Devlet Bakanı Mehmet Aydın, hiçbir iktidarın, sansürden medet umamayacağını, haberleşmenin önemini görmezlikten gelemeyeceğini ifade ederek, "Ama haber vermenin de yayın yapmanın da ciddi kuralları olduğunu hatırlamamız lazım" ifadesini kullnadı.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Nevzat Pakdil'in başkanlığında toplandı. Türk basınında sansürün kaldırılışının 100. yıldönümü dolayısıyla gündemdışı söz alan AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan, ifade ve basın özgürlüğünün kolay elde edilmiş haklar olmadığını söyledi.

Sansürün kaldırılışın üzerinden 100 yıl geçtiğini, bu süre içinde özellikle darbe dönemlerinde pek çok yazarın işinden olduğunu, düşünceleri dolayısıyla hapis yattığını anlatan Erdoğan, 2004 yılında Basın Kanununda ve son olarak da Türk Ceza Kanununun 301. maddesinde yapılan değişikliklerle basın özgürlüğü ve demokratikleşme açısından önemli adımlar atıldığını belirtti. Erdoğan, basının özgür olmadığı bir ülkede, demokrasi ve insan haklarından söz edilemeyeceğini ifade ederek, "Özgür basın bir milletin onurudur" dedi. DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal da düşünce, ifade ve basın özgürlüğü konusunda gündemdışı söz alarak, Türkiye'de bu özgürlükler konusundaki yasal ve anayasal engellerin hala ortadan kaldırılmadığını ileri sürdü.

Hayat TV'nin yayının 16 Temmuzda TÜRKSAT yetkililerince, "İdari kararla, keyfi şekilde durdurulduğunu" iddia eden Birdal, "Bunun adı sansürdür" diye konuştu.

"Gönüllü basın ahlak kuralları manzumesine ihtiyaç var"

Gündemdışı konuşmalara Hükümet adına yanıt veren Devlet Bakanı Mehmet Aydın, geçmişte de önemli olan basının, bugün daha önemli ve etkili hale geldiğini söyledi. Kadın basın çalışanlarının, Türkiye ve dünya medyasında varlıklarını güçlü bir şekilde hissettirmeye ve kabul ettirmeye başladıklarını belirten Aydın, bunun Türkiye için yeni olduğunu, teşvik ve tebrik edilmesi gerektiğini ifade etti.

Küreselleşen dünyada, basın özgürlüğü ve sorumluluk ilişkisinin önem taşıdığına işaret eden Aydın, sansüre değil, öz denetime ve gönüllü olarak konmuş basın ahlak kuralları manzumesine ihtiyaç olduğunu belirtti. Bakan Aydın, şöyle konuştu:

"Hiçbir iktidar sansürden medet umamaz, hiçbir iktidar haberleşmenin önemini görmezlikten gelemez ama haber vermenin de yayın yapmanın da ciddi kuralları olduğunu hatırlamamız lazım. Kin ve nefreti yaygınlaştıran yazıları, değerlendirmeleri özgürlük alanı içinde mütalaa etmek doğru değildir. Bir ülkenin temel yapısını, demokratik değerleri zayıflatmak hiçbir zaman özgürlük alanı içinde mütalaa edilmemelidir. Bir ülkenin milletiyle, devletiyle bölünmezliğini hedef alan yayınları hiçbir zaman temel özgürlükler içinde göremeyiz."

Bu konuda elbette farklı değerlendirmeler olacağını belirten Devlet Bakanı Aydın, ancak herkesin kendi fikrinin doğru olduğu gibi bir tutum içinde olmasının; herkesin kendi hürriyet anlayışının, bir hürriyetsizliği doğuracağını da söyledi. Konuşması üzerine söz alan Özdal Üçer'e yanıt veren Mehmet Aydın, insanları birbirine düşüren, insanların özel hayatını striptize dönüştüren, bir ülkenin, sistemin dayandığı temel değerleri zedeleyen, ülkenin birlik ve beraberliğini zayıflatacak yayınlarda bulunmanın, özgürlükle ilgisi olmadığını söyledi.

Bakan Aydın, "Özgürlük var" diye, bir başka kültürün, medeniyetin, ülkenin mukaddesatını rencide edemeyeceklerini, insanların özel hayatını deşifre edemeyeceklerini, bunu yayın, para kazanma konusu yapamayacaklarını belirtti.