"Suriye tezkeresini hatıra olarak mı aldı?"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
ANKARA - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Suriye tezkeresini Meclis'ten hatıra olarak mı aldı? Cebinde mi saklayacak? Demek ki AKP, PKK, PYD danışıklı dövüş yapıyor. Milletin gazını alıyorlar" derken Başbakan'a, "Beyefendi başbakanlık yan gelip yatmak yeri değildir" diye seslendi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
"Başbakan durmak yok fitne sokmaya devam diyor"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iftar programlarında yaptığı konuşmaları eleştiren Vural, "Sayın Başbakan'ın ağzından sürekli olarak ayrılık, ötekileştirme ve nefret söylemleri dökülüyor. Başbakan durmak yok fitne saçmaya devam diyor. Erdoğan'ın katıldığı iftar programının menüsü maalesef fitne, fesat, tehdit, sonunda da terörist başı Öcalan'ın sağlığı için dua olarak karşımıza çıkıyor. Sayın Başbakan'ın iftar menüsü bu" dedi.
AK Parti'nin izlediği dış politikayı eleştiren Vural, "Erdoğan'ın sonunda bizi PKK ile komşu yapmaya gayret ettiği anlaşılmıştır" ifadesini kullandı.
"Düdüklü tencere çalanlara ağırlaştırılmış hapis mi vereceksiniz?"
Başbakan'ın, "tencere tava çalanları çekinmeden sizler yargıya taşıyacaksınız" sözüne işaret eden Vural, "Ne yapacaksınız tencere, tava çalanlara teflonlu olanlara 3 yıl, düdüklü tencere çalanlara ağırlaştırılmış hapis mi vereceksiniz. Yoksa özellikle sayın hanımefendiler tencere, tava kullanıyorlar diye suç unsuru bulunduruyorlar diye içeri mi atacaksınız? Eğer tencere, tava suç unsuru ise suç unsuru bulunmaktan dolayı mutfakta bunların toplanılması hatta mutfakların kapatılması gerekiyor. Eğer suç aletleri toplanırsa suç işleme imkanı da ortadan kalkar" dedi.
"Öcalan evlenecekmiş, nikah şahitliğini de Başbakan yardımcınla birlikte yaparsın"
Şırnak Havaalanına Şerafettin Elçi adının verilmesini eleştiren Vural, "Şırnaklı yok mu bakanlık yapan başka? O kişinin ismini havaalanına vermen yetmez. Öcalan ismini o zaman Şanlıurfa'ya, yakışmaz da çünkü orası Şanlıurfa. Bir yere ver. Öcalan evlenecekmiş haberleri geliyor, onun nikah şahitliğini de teröristlerle birlikte ağlamaktan bitap düşen Başbakan Yardımcınla birlikte yaparsın. Öyle bir noktaya geldik ki AKP'nin derdi Öcalan'ın sağlığı.
KCK tak emrediyor, AKP şak yapıyor" diye konuştu.
"Suriye tezkeresini Meclis'ten hatıra olarak mı aldı?"
"Sayın Başbakan bize laf yetiştirmeyi bıraksın da Suriye'deki PKK oluşumunu bize bir anlatsın" ifadesini kullanan Vural, 3 Ekim 2012 tarihli Suriye tezkeresini basın mensuplarına göstererek şöyle dedi:
"Hangi önlemleri alacak. Suriye tezkeresini Meclis'ten hatıra olarak mı aldı? Cebinde mi saklayacak? 3 Ekim 2012 tarihli Suriye tezkeresi. 3 Ekim'de bu yetkiyi aldılar. TBMM'nin hükümete verdiği bu yetkiyi kim kullandırmıyor bunun cevabını istiyorum.
Demek ki AKP, PKK, PYD danışıklı dövüş yapıyor. Milletin gazını alıyorlar. Milletin gazını almaktan başka bir anlam taşımıyor.
"Başbakanlık yan gelip yatmak yeri değildir"
Birileri plan yapıyor, ameliyat yapacak benim ülkemin üzerinde benim hükümetim yan gelip yatacak. Beyefendi başbakanlık yan gelip yatmak yeri değildir.
Sen kime mecbursun, kime mahkumsun? Seni kim yönetiyor?"
Sayın Başbakan ile Öcalan İmralı'da beraber birlikte basın toplantısı yapsın
Öcalan'ın basın toplantısı talebine işaret eden Vural, "Benim önerim şudur. Sayın Başbakan ile sözde çözüm ve barış projesi ortağı Öcalan İmralı'da beraber birlikte basın toplantısı yapsınlar. Hangi konularda anlaştılar, anlatsınlar" diye konuştu.
Vural, şöyle devam etti:
"Dört parçalı Kürdistan'ı AKP kuruyor. Sınırlarımız PKK'ya teslim edilmiş durumda. AKP maalesef PKK'yı koruma ve kollama partisi haline gelmiş.
AKP, MHP'ye saldırıyor PKK'yı koruyor. PKK'ya karşı süt dökmüş kedi gibi."
"Foyan ortaya çıktı, makyaj döküldü"
Başbakan'ı sert sözlerle eleştiren Vural, "Foyan ortaya çıktı. İthal arabanın boyası söküldü. İthalat markası ortaya çıktı çünkü. Made in ABD, made in BOP. Türkiye'deki sanayide boyatmakla olmuyor ki, makyaj döküldü. Sana kim inanır, belki Kadir İnanır yine. Evet emperyal güçler güçlü bir Türkiye istemedikler için Türkiye'yi içeriden fethetmek istedikleri için Recep Tayyip Erdoğan'ı kullanıyorlar. Siyasi bir Lawrence olarak kullanıyorlar" diye konuştu.
Jöleli ekonomi uyguluyor
Başbakan'ın faiz konusundaki sözlerine dikkat çeken ve ekonomideki gelişmelere değinen Vural, "Saçı başı dağılmış, dökülmüş, pejmürde bir ekonomiye Başbakan yeni danışmanlarıyla birlikte zannederim jöleli ekonomi uyguluyor. Ekonomisine jöle sürüyor bunlarla. Üstünü jöle ile kapatmak istiyor. Bu jöleli ekonomiyi kimse yutmaz" dedi.
50 TL gönderdim benden 100 lira aldılar
"Bakın nasıl para kazanılıyor" diyen Vural, şöyle dedi:
"Bir banka şubesinden birisi aracılığıyla kendi hesabıma 50 TL gönderdim. 50 lirayı göndermek için 100 lira ödedim. 50 lira gönderdim benden 100 lira aldılar. Taksiyle getirsek belki çok daha ucuz olacaktı.
Bu ekonomi politikası Robin hüp ekonomisidir. Millet soyuluyor. AKP durmak yok yolmaya devam diyor. AKP durmak yok soymaya devam diyor."
Sorular
Bir basın mensubunun, "Tezkerenin gereğini yapın diyorsunuz, bunlar yapılmazsa bizi nasıl bir tehlike bekliyor?" sorusuna Vural, şu yanıtı verdi:
"Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne yönelik risk ve tehditler meşruiyet kazanıyor. Suriye'de bir PKK, PYD oluşması, dört parçalı Kürdistan oluşturulması, özerklik dayatmasının dışarıdan kaynaklanarak Türkiye'yi kuşatma altına alması. Uluslar arası camianın Türkiye üzerinde baskılarını artırmasına yol açacak bir süreçtir. Hükümete TBMM'nin verdiği yetki vardır ama bu yetkiyi kullanılmamıştır" yanıtını verdi.
"Dışişleri Bakanı'nın BM Güvenlik Konseyi'ne yaptığı çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Vural, "BM Güvenlik Konseyi'ni göreve çağırıyorsun da bu yetkiyi niye aldın? Bu ne aymazlıktır. Bu PKK, PYD oluşması ile ilgili Güvenlik Konseyini göreve çağırmak bence Türkiye'nin milli menfaatlerini göz ardı etmektir. Bu bakımdan hükümetin Güvenlik Konseyini bu amaçla çağırması yerine Türk Milletinden aldığı yetkiyi kullanması. Şimdi kalkmışlar Güvenlik Konseyini çağırıyorlar. Oynamak istemeyen gelin yerim dar geliyor der. Yerini açtık, şimdi yenim dar geliyor demeye başladı. Güvenlik Konseyine pas atıyor" dedi.