"Terör, 'cesaret, samimiyet ve kararlılıkla' çözülebilir"
'Demokratik Açılım'ın toplumun her kesimi için olduğunu anlatan İçişleri Bakanı'nın sözleri tartışmalarla kesildi
TBMM - 'Demokratik Açılım'ın toplumun belirli bir kesimi ve ülkenin belli bir yöresi için olmadığını, herkes ve ülkenin her köşesi için olduğunu ifade eden İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Terör meselesinin 'cesaret, samimiyet ve kararlılıkla' çözülebileceğine inanıyoruz" dedi. Bakan Atalay'ın konuşması, zaman zaman tartışmalarla kesildi.
Plan ve Bütçe Komisyonuna, Bakanlığının 2010 yılı bütçesini sunan Atalay, "Demokratik Açılım" konusunda bilgi verirken, şunları söyledi:
"Bu meselenin tanımlanması ve kaynakları konusunda ne düşünürsek düşünelim üzerinde herkesin birleştiği hepimizi yaralayan bir gerçek vardır; o da bu meselenin ülkemize ve insanımıza her bakımdan kaybettiren, on binlerce insanımızın canına mal olan, kaynaklarımızı ve enerjimizi tüketen yakıcı bir mesele olduğudur. Artık, bu gerçekle yüzleşilmesi ve milletimize yıllardır acı çektiren bu sorunun palyatif tedbirlerle değil, gerçek ve kalıcı müdahalelerle çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Biz diğer tüm kronik meselelerde olduğu gibi terör meselesinin de cesaret, samimiyet ve kararlılıkla çözülebileceğine inanıyoruz.
Bu anlayışla, yıllardır insanımıza acı veren terörün sonlandırılması, temel hak ve özgürlükler alanının genişletilmesi ve milli birlik ve beraberliğimizin güçlendirilmesi amacıyla 'Demokratik Açılım' sürecini başlattık. Bu çalışmanın iki önemli ayağı bulunmaktadır. Bir taraftan temel hak ve özgürlükler alanının genişletilerek demokratik standardımızı yükseltmek, diğer taraftan da terörü sonlandırarak huzur, güven ve refah içerisinde varlığını sürdüren bir Türkiye'ye kavuşmak.
Yürüttüğümüz bu proje, devlet ve millet olarak bütünlüğümüzü pekiştirecek, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesidir. Bu proje, toplumun belirli bir kesimi ve ülkemizin belli bir yöresi için değil, herkes ve ülkemizin her köşesi içindir. Bu sürecin sonunda, milletimizin de desteği ile terör sona erecek, Türkiye huzura kavuşacak, yüreği dağlanan analara yenileri eklenmeyecek, kardeşlik duygusu pekişecek, herkes daha güçlü bir Türkiye'de yaşayacak, demokrasimizin standardı yükselecek, demokratikleşerek terör sorununu çözen Türkiye dünyaya örnek olacak, bölgemizde ve dünyada daha etkili bir aktör olacaktır."
Atalay, konuyla ilgili çalışmalar ve atılması öngörülen adımların, millet adına nihai karar verme yeri olan Meclisin gündemine taşındığını hatırlatarak, Genel Görüşmenin yarın ya da Cuma günü Mecliste görüşülmesinin kararlaştırılacağını, bunun TBMM'nin takdirinde olduğunu kaydetti.
Ölümlü kazalarda azalma var
Trafikte önemli uygulamalar yaptıklarını ve teknolojiyi geliştirdiklerini anlatan Atalay, ölümlü kazalarda 2 yıl önceye göre yüzde 15,7 kadar azalma olduğunu bildirdi. Otobanlarda, 50 araçlık filoda oluşan "Otoban Trafik Polisi" sistemi kurduklarını hatırlatan Atalay, çok sürat yapıldığı için otobanlardaki ölümlü kaza oranının diğer yollara göre artış gösterdiğini vurguladı.
Maddi hasarlı kazalarda uzlaşma mekanizmasının başarılı yürüdüğünü, 18 aylık dönemde meydana gelen 1 milyon 341 bin 699 maddi hasarlı kazadan 1 milyon 28 bin 628'inde tarafların anlaşarak tutanak düzenlediğini kaydeden Atalay, 313 bin kazada ise trafik ekiplerinin beklenildiğini söyledi. Atalay, "Toplam kazaların yüzde 76,7'si anlaşma ile sonuçlanmıştır" dedi.
Atalay, yeni Karayolları Trafik Kanunu üzerinde çalışmaları tamamladıklarını, yakında Meclis gündemine geleceğini bildirdi.
İşkence ve insan hakları ihlalleri
"İşkenceye sıfır tolerans" politikasının kararlılıkla uygulandığını belirten Atalay, "İnsanlık suçu olan işkenceye karşı toplumsal farkındalığın ve bilincin gelişmesi önem taşımaktadır. Bu konuda bir zihniyet dönüşümü yapma çalışmalarını sürdürüyoruz. Polis jandarmayla ilgili karakollarımız, polis merkezlerimiz hepsi kameralı kayıtlı açık şeffaf yerler oluyor. Başka yerlerde de bu konularda en küçük hatası olan güvenlik birimlerimizi hemen açığa alıyoruz, soruşturmasını ondan sonra başlatıyoruz" diye konuştu.
İşkencenin önlenmesi konusunda yapılan önemli çalışmalara rağmen, insan hakları ihlallerine konu olan kamu görevlilerinin az da olsa bulunabildiğine dikkati çeken Atalay, bu kamu görevliler hakkında idari ve adli işlemlerin hiçbir müsamahaya izin vermeyecek şekilde yürütüldüğünü söyledi.
Vatandaşların insan hakları ihlalleriyle ilgili şikayetlerinin incelenmesi ve soruşturulmasının bağımsız bir kolluk şikayet mekanizması tarafından yapılmasını öngören bir proje üzerinde de çalıştıklarını belirten Atalay, bunun çok faydalı olacağına inancını dile getirdi.
Yerel yönetimler
Atalay, "Belediyelerle ilgili hiçbir ayrımcılık yapmadan, mümkün olduğu kadar onların hizmetini ve verimini artıracak, aylık ödeneklerin İller Bankası'ndan hepsine hak ettikleri şekilde gönderilmesini sağlayacak bir düzenleme içindeyiz. Yeni kanunla sadece nüfus kriteri değil, gelişmişlik indeksi gibi başka kriterler de getirildi" dedi.
Yerel yönetimler konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Atalay, yeni Köy Kanunu üzerinde de çalışmaları bitirdiklerini, ilgili kurumlardan görüş istediklerini anlattı. Oto galerilerini şehir dışına taşıma projesinin hızla devam ettiğini belirten Atalay, bazı illerde bitirildiğini ifade etti.
Atalay, KÖYDES Projesi ile bugüne kadar 28 bin 508 yerleşim yerine içme suyu getirildiğini, 2 bin 616 kilometre stabilize yol yapıldığını belirterek, kadın sığına evlerinin illerde sayısını arttırdıklarını söyledi.
Nüfus ve vatandaşlık hizmetleri sisteminde teknolojiyle bütünleştiğini belirten Atalay, "Artık nüfus sayımı diye bir şey olmayacak ülkemizde. 10 yılda evlere kapanılarak yapılan değil...Artık her yıl nüfusumuz yenileniyor. Kimlik paylaşım ve adres kayıt sistemi tüm kamu kurumları tarafından kullanılıyor. Vatandaşlar için de büyük kolaylık oldu. Bugüne kadar kullanan kuruluş sayısı 3 bine ulaştı. Bunu çok önemli bir değişim olarak görüyoruz" dedi.
112 Acil Çağrı Merkezi'nin Antalya ve Isparta'da yakın tarihte açılışını yapılacağın bildiren Atalay, "Artık acil çağrılar kalkacak, 112 arandığında her konudaki ihtiyaca ulaşılmış olacak. Bütün alanları koordinasyonu 112 içinde sağlanacak. MOBESE merkezlerinde 112 için de binalar yapıldı. Hızlı şekilde ülke geneline yaygınlaştırılacak" diye konuştu.
Şehit ve gazileri anlatırken tartışma çıktı
Atalay, konuşmasında terörle mücadele konusunda bilgi verirken, "Terörle mücadelenin bir boyutu şehit ve gazilerimizdir. Biz şehit ve gazilerimizin değerini iyi biliyoruz. Şehitlik ne demek, onu iyi biliriz. Biz, cenaze törenlerinde bağırarak istismar değil, ama evlerini ziyaret ederek, mutlaka o şehit analarının elini öperek şehit ailelerinin ihtiyaçlarını karşılarız. İçimizde bunu derinden hissederiz" dedi.
Atalay'ın bu sözlerine MHP'li milletvekilleri tepki gösterdi. Bazı MHP'li milletvekilleri "tahrik ediyorsun", "Bu bütçe konuşması değil. Siyasi propaganda yapıyorsun" demesine Atalay, "Ben kimseyi tahrik etmiyorum. Ben konuşacağım sonra sizler konuşacaksınız" karşılığını verdi.
Tepkilerini sürdüren MHP'li milletvekillerinden bazıları "Dağdan geleni davulla zurnayla karşıladınız, şehit aileleri coplandı" diye bağırdı.
MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata'nın, Atalay'ın dün Genel Kurulda yaptığı konuşmanın benzerini yaptığını savunarak, konuşmasını düzeltmesini istedi. Bunun üzerine Atalay, "Devlet olarak biz, teröre bulaşmamış vatandaşımıza çok sahip çıkmalıyız. Devlet olarak o yatırımları bölgeye bunun için yapıyoruz. O vatandaşımızı kimseden ayırmıyoruz. Biz bunu demek istiyoruz. Baka türlü anlaşılamaz" dedi.
Hiçbir şehit yakını ve ailesinin coplanmadığını, Meclise gelmelerinin önlendiğini anlatan Atalay, "Hiçbir polisimiz şehit ailesini coplamamıştır. Kanun vardır, hiçbir gösteri Meclise gelemez. Güven Park'ın orada tedbir alınır ve bu tarafa gelmeleri önlenir. Bu, Meclisi korumaktır. Onun dışında şehit ailelerin coplanması söz konusu değildir. Böyle hassas şeylerin istismarı da doğrusu bizi üzüyor" dedi.