Raporlar gelmeden bütçe nasıl görüşülecek?

İSTANBUL - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin de katılımıyla İstanbul'da gazete ve televizyonların ekonomi müdürleriyle biraraya geldi.

Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmelerine dikkat çekmek amacıyla ilk kez görüşmeler öncesinde medya mensuplarıyla biraraya geldiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, Türkiye ekonomisinin iyi yönetilmediğini, ne olacağı belli olmayan bir yönetimin var olduğunu belirterek, "Geleceğe umutla bakması gereken toplumun önüne engel koyuyorsunuz" diye konuştu. Konuşmasında Orta Vadeli Programa(OVP) yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Orta Vadeli Program hazırladılar, Orta Vadeli Programda öngörülen hiçbir hedef tutmuş değil. 5 yıllık 10 yıllık hedeflerden söz etmiyoruz. 3 yıllık hedefte öngörülen hiçbir amaç henüz gerçekleşmiş değil. Eğer siz ana ilke olarak gerçekleştirmeye yönelik plan yapıyorsanız ki planlamacının amacı budur, bunlar gerçekleşmiyorsa hazırladığınız metnin ciddi olduğunu söylenemez" dedi.

"Refah sözcüğünü geçmediği bir programa program denir mi?"

"AKP'nin ekonomi politikası nedir?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Orta Vadeli Programda bir tek sözcük, 'refah' sözcüğü geçmiyor. Refah sözcüğünün geçmediği bir programa program mı denir mi? Ekonominin temel hedefi bir gönenç toplumu, bir refah toplumu yaratmaktır" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bütçenin parlamentoda sağlıklı görüşülmesi ve tartışılması için TBMM adına harcamaları denetleyen Sayıştay'ın raporlarının Meclise gelmesi gerektiğini ve 2013 yılı bütçesinin gelecek hafta görüşülmesine başlanacağını ve Sayıştay'ın üç temel raporunun TBMM'ye gelmediğini belirterek, "Milletvekilleri kamu harcamalarının sağlıklı yapılıp yapılmadığını bilmiyorlar.

Çünkü harcamaların denetlenip denetlenmediğini biliyorlar. Çünkü Sayıştayın raporları gelmedi. Biz bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi. "O zaman şu soruyu sorma hakkımız var. Harcamaların denetlenmediği bir bütçe, bir kesin hesap yasası parlamentoda nasıl görüşecek?" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Saydamlıktan söz ediyoruz. Saydam toplumdan söz ediyoruz. Yolsuzluklardan şikayetçiyiz. Ama bütçe harcamalarını denetleyen kurumun yasaya göre Parlamentoya gönderilmesi gereken raporları ilgili kurum göndermiyor ve biz bütçe görüşeceğiz ve harcamaların nasıl yapıldığını bilmiyoruz."

"İktidarın kamu yönetimi şirket yönetiminden bile kötü"

Kılıçdaroğlu,Hükümetin vergi adaletini sağlama ve saydam bir toplum yaratma hedefiyle yola çıktığını ve şimdi varılan noktanın çok farklı olduğunu ifade ederek, "Vergi adaleti yok. 2002'de iktidar olduklarında dolaylı vergilerin oranı genel vergilerin içinde yüzde 66'ydı bu oran yüzde 70'e çıktı. Adaletsiz bir yapı var. Vergi politikasında, bütçe politikasında sorun var, para politikasında da sorun var" dedi.

"Merkez Bankası'nın bağımsızlığı büyük ölçüde elinden alınmış durumda" diyen Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası'nın Plan Bütçe Komisyonu'nda sunuş yaparken iktidarın hoşuna gitmeyecek tabloların özenle seçilip sunulmadığını ve çıkan rakamlar negatif olduğu için bilgi verilmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Devlet yönetimi ciddi bir iştir. Devleti yönetecek kadrolar, halktan toplanan vergilerin nereye harcandığının hesabını vermesi gereken kadrolardır. Saydamlık bunu gerektirir. Temiz siyaset bunu gerektirir. Devlet yönetmeyi herhangi bir şirket gibi görmememiz lazım" dedi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Şimdi bunların yaptığı kamu yönetimi normal bir ticari şirketin yönetiminden daha kötüdür. Şirketi yöneten risk alırken araştırma yapar sonuçlarına bakar. Siz parlamentoya bütçe yasasını getiriyorsunuz paraları nereye harcandığını gösteren raporu getirmiyorsunuz."

"SPK'da yönetim neden düşürüldü?"

Sermaye Piyasası Kurulu yönetiminin dün akşam düşürüldüğüne de değinen Kılıçdaroğlu, "Neden?" diye sordu. Kılıçdaroğlu, daha önce de BDDK yönetiminin de düşürüldüğünü, Anayasa Mahkemesi'ne gidildiğini ve görevden alınanların göreve iadesinin sağlandığını anımsattı. İMKB'nin SPK'nın yasalarının 12 Eylül döneminde çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, "12 Eylül yönetiminden bile daha kötü bir yönetim getirdiler" dedi.

Kılıçdaroğlu ayrıca, İMKB'nin, TBMM denetimi dışına çıkarıldığına da dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, "Türkiye, iyi yönetilmiyor. Siyasal anlamda da ekonomik anlamda da iyi yönetilmiyor. Türkiye'de ciddi bir yönetim boşluğu var. Ne olacağı belli değil. Hedefleri belli olmayan bir yönetim var" şeklinde konuştu.

"İlk 10 ekonomi arasına gireceğiz ama nasıl"

Konuşmasında bilgi toplumundan söz eden olmadığı eleştirisi getiren Kılıçdaroğlu, "Biz bir hedef koymalıyız. Koydukları hedef ne? Hepimizin bildiği birşey. 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi içine gireceğiz. Bütçemiz buna uygun mu, hayır... Ekonomi politikanız buna uygun mu, hayır... Para politikanız buna uygun mu, hayır... Bütçe politikanız buna uygun mu, hayır... Sadece söz olarak 2023'te ilk 10'a gireceğiz" diyerek Türkiye'nin, 1987'te dünyanın en büyük 14. ekonomisi olduğunu 2012 ise 17. sıra düştüğüne vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, medyanın gerçekleri görme ve yazma hakkı ve aynı zamanda görevi de olduğunu söylerken, "Ekonomi sayfalarını açtığımızda müthiş parlak haberler görüyoruz. Herşey güllük gülistanlık. Yurttaş şöyle görüyor gazeteyi okuduğunda. Ben işsizim param yok, aylardır yıllardır iş bulamıyorum ama herhalde sadece ben böyleyim herkesin durumu iyi diye düşünüyor. Geniş halk kitleleri farklı bakış açılarını öğrenemiyor" şeklinde konuştu.

Son 10 yılda 7 defa mali af ilan edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, Avrupa'da da pek çok ekonomik kriz yaşandığını ancak hangisinde mali af çıktığını sorarak, "7 kez mali af çıkması ekonominin iyi yönetilmediğini en tipik göstergesidir. Çünkü yükümlüler görevlerini yerine getiremiyorlar" dedi.