Royalti ve lisans ödemelerinde çifte KDV ödemeyin
Hasan AKDOĞAN / Emekli Gümrük Başkontrolörü
Genellikle, bir markanın kullanılması nedeniyle ithal edilen eşyanın satış koşulu gereği, yurtiçi satış hasılatının belli bir yüzdesi üzerinden ithalattan daha sonraki tarihlerde ödenen royalti ve lisans ücretleri, Gümrük Kanunu uyarınca gümrük kıymetine (vergi matrahına) giriyor. Bu şekilde ödenen royalti ve lisans ücretlerinin, "tamamlayıcı beyan" ile gümrük idaresine beyan edilme zorunluluğu bulunuyor.
Ancak, Gelir Vergisi Kanununa göre; yurtdışında yerleşik kişi ile yapılan royalti ve lisans sözleşmelerini gayrı maddi hakkın Türkiye'de kiralanması olarak görülüyor ve dar mükellefiyetin doğduğu ifade ediliyor. Dar mükellefiyetin doğması nedeniyle ödemeyi yapan Türkiye'de yerleşik kişinin, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi ile 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca tevkifat yapması ve muhtasar beyanname ile vergi dairesine beyan etmesi gerekiyor.
Aynı şekilde; 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu da gayrı maddi hak kiralama işlemlerinin KDV'ye tabi olduğunu ve gayrı maddi hak sahibi kişilerin yurtdışında olması durumunda Türkiye'de yerleşik olup ödemeyi yapan kişinin 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca (30 Seri No.lu KDV Genel Tebliği çerçevesinde) KDV tevkifatı yapması gerektiğini ve 2 no.lu KDV beyannamesi ile vergi dairesine beyan etmesi gerektiğini ifade ediyor,
Bu durumda; yurtdışında yerleşik hak sahibi kişiye royalti ve lisans ücreti ödemesi yapan Türkiye'de yerleşik kişi,
- Gümrük vergisini ve KDV'yi "tamamlayıcı beyan" ile eşya ithalatı nedeniyle kendi adına gümrük idaresine,
- Kurumlar/gelir vergisi kesintisini muhtasar beyanname ile, KDV kesintisini de 2. No.lu KDV beyannamesi ile dar mükellef kişi adına sorumlu sıfatıyla vergi dairesine,
Beyan etmek durumunda kalıyor.
Ancak; ödemeyi yapan Türkiye'de yerleşik kişinin, bir ödeme (işlem) nedeniyle, hem ithalatçı sıfatıyla kendi adına, hem de sorumlu sıfatıyla dar mükellef adına iki kere mi KDV ödeyeceği, yoksa bir kere mi KDV ödeyeceği, eğer tek bir KDV ödeyecekse bunu gümrüğe mi yoksa vergi dairesine mi beyan edeceği sorularının yanıtlanması gerekiyor.
Yasalar bakımından durum böyle olmakla birlikte günlük ticari yaşamda;
İthal edilen eşyanın satış hasılatı üzerinden yapılan royalti ve lisans ödemelerinin; ithalat anında malın FOB bedeline sözleşmede belirtilen oranın tatbik edilmesi suretiyle peşinen beyan edildiği ve ödemeye isabet eden gümrük vergisiyle KDV'nin tahakkuk ettirildiği, buna mukabil tamamlayıcı beyan yönteminin pek tercih edilmediği, ithalattan daha sonraki günlerde ödeme gerçekleştiğinde vergi dairesine gelir/kurumlar vergisi için muhtasar beyanname verildiği, bazı ticaret erbabının gümrük idaresine ödediği halde bir de vergi dairesine KDV ödediği, hatta bazı vergi dairelerinin gümrük idaresine ödenen KDV'yi kabul etmeyerek 2 No.lu KDV Beyannamesinin verilmesini istediği ve bu konuda mahkemelere yansımış ihtilafların bulunduğu biliniyor.
Kimi ticaret erbabının ise; gümrük idaresine herhangi bir beyanda (peşin veya tamamlayıcı) bulunmadan sadece vergi dairesine beyanda bulundukları görülüyor.
Bu noktada; eğer KDV bir kez alınacak ise ticaret erbabının da bunu yanlış idareye beyan ettiği durumlarda kendisine beyan yapılmayan idare (gümrük idaresi veya vergi dairesi) vergi kaybı oluştuğunu ileri sürerek cezai işlem ( 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 51. maddesi delaletiyle 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesi veya 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341 ve 344. maddeleri ) uygulayabilecek midir?
Yukarıda bahsedilen sorulara çeşitli açılardan cevap verilebileceği ve bu yönde görüş ayrılıklarının olacağı tabiidir. Keza; yargı organlarının da farklı farklı kararlar verdikleri anlaşılıyor.
Neticede, satış hasılatı üzerinden ödenip de gümrük kıymetine giren royalti ve lisans ödemelerinden alınması gereken KDV ile ilgili olarak üç beş görüş ortaya çıkıyor. Burada önemli olan; şu soruların cevaplarının bulunabilmesidir.
1) Gümrük kıymetine giren royalti ve lisans ödemelerinde KDV mükellefiyeti nasıl doğmaktadır? Mal ithali nedeniyle mi, kiralama işlemi nedeniyle mi? Yoksa her ikisi nedeniyle mi?
2) KDV bir kez doğuyorsa gümrüğe mi beyan edilmeli yoksa vergi dairesine mi?
3) Şayet gümrüğe beyan edilmesi gereken bir KDV doğuyorsa, ticaret erbabının vergi dairesine beyan ettiği durumlarda 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesi çerçevesinde cezai işlem uygulanacak mıdır?
4) Vergi dairesine beyan edilmesi gereken bir KDV doğuyorsa, ticaret erbabının gümrük idaresine beyan ettiği durumlarda vergi dairesince vergi ziyaı cezası uygulanacak mıdır?
Bu soruların ve çelişkili durumların cevabının Maliye Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı tarafından verilmesi beklenen bir durum oluyor. Bu arada, satış hasılatından nasıl olsa gümrük idarelerinin haberi olmaz diyenlerin yada bilmeyerek hakkını zamanında aramayanların karşısına büyük parasal cezaların çıkacağını da belirtmek gerekiyor.