Şahin: Bu bir barış yemeği değil

Meclis Başkanı, TBMM Başkanvekilleri ve Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri onuruna verdiği yemekle ilgili olarak bilgi verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, TBMM Başkanvekilleri ve Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri onuruna verdiği yemeğin, barış yemeği olmadığını söyledi.

Şahin, TBMM Başkanvekilleri ve Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri onuruna TBMM Sabit Osman Avcı Eğitim Tesisinde yemek verdi.

Yemeğin ardından gazetecilere açıklama yapan Şahin, yemeğin bu kadar ilgi çekeceğini düşünmediğini söyledi.

Mehmet Ali Şahin, "Bu, bir barış yemeği değil. TBMM'de sorumluluk üstlenmiş kişiler olarak biraraya gelerek, müşterek meseleleri konuştuğumuz bir yemekti. Davetim üzerine yemeğe katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim" dedi.

Yemeğe; AK Parti, MHP ve BDP grup başkanvekilleri ile TBMM Başkanvekilleri Nevzat Pakdil ve Meral Akşener'in katıldığını, Başkanvekili Sadık Yakut'un ise ufak bir operasyon geçirdiği için yemeğe katılamadığını belirten Şahin, "Sayın Mumcu geleceğini ifade etmişti, gelemedi, belki bir mazereti çıkmıştır" diye konuştu.

Mehmet Ali Şahin, kendisinin bizzat arayarak davet ettiği CHP Grup Başkanvekillerinin, geleceklerini söylemelerine rağmen, son anda Grup Başkanvekili Kemal Anadol'un arayarak katılamayacaklarını bildirdiğini kaydetti.

"Geçtiğimiz günlerde yaşananları irdeleyen bir çalışma yapmadık"

Şahin, şöyle konuştu:

"Katılmış olsalardı, kendilerinin fikirlerinden ve düşüncelerinden istifade etme imkanı bulsaydık, çok sevinirdim. Çok verimli bir yemek oldu, verimli bir çalışma yaptığımızı ifade edebilirim. Ayrı ayrı siyasi partilere mensup olabiliriz ancak, siyasiler olarak varlığımızı TBMM'nin var oluşuna bağlıyoruz. TBMM varsa, siyasiler olarak biz varız. Çünkü TBMM, milletimizin Meclisidir. Milletimiz adına ayrı ayrı siyasi partilere mensup olsak da bu Parlamentoda şerefli bir görev yapıyoruz. Bu nedenle Meclisimizin saygınlığını ve itibarını korumak, hepimizin müşterek sorumluluğudur. Birlikte olduğumuz her siyasi partiye mensup arkadaşlarımız, bu söylediğim cümlelerin altını çizdiler. Geçtiğimiz günlerde yaşananları irdeleyen bir çalışma yapmadık, ancak, 'ileride kamuoyu vicdanını rahatsız edecek birtakım olumsuzlukların yaşanmaması konusunda neler yapmalıyız' sorusunun cevabını da bir araya koyarak, öneriler ortaya koyma imkanı bulduk. Ben TBMM Başkanı olarak, bu önerilerden son derece yararlandığımı ifade edebilirim. Bu önerilerin önemli bir bölümünü de değerlendirmeye gayret edeceğimi, ilgili arkadaşlarımıza ifade ettim.

Meclis İçtüzüğü, bundan sonra daha büyük bir titizlikle uygulanacak. TBMM'deki görüşmeleri ben yöneteceksem ben, Meclis Başkanvekili arkadaşlarım yönetecekse onlar, Meclis İçtüzüğünü bundan sonra daha büyük titizlikle uygulamaya özen gösterecekler. Meclis çalışmalarında, Meclis Başkanvekillerimiz ve grup başkanvekillerimiz birbirlerine azami şekilde yardımcı olmaya gayret edecekler, Meclis çalışmalarının daha verimli yürümesi konusunda. Özellikle yasama faaliyetlerinde, muhalefetin katkısının daha fazla olması konusunda da ayrıca titizlik gösterilecek. Bundan sonra bu tür toplantıları daha sık yapma konusunda da fikir birliğine vardık. Karşılıklı anlayış içerisinde son derece samimi bir toplantıyı gerçekleştirdik."

"İçtüzüğü incelemelerinde yarar var"

TBMM Başkanı Şahin, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Sözlerinizden, Sayın Güldal Mumcu'nun, sizi arayıp gelmeyeceğini söylemediğini anladım. Bu doğru mu?" sorusunu Şahin, "Sayın Mumcu, gelemeyeceğini bana bildirmedi. Sayın Anadol beni aradığında, 'şu anda grup başkanvekili arkadaşlarım da benimle birlikte' demişti. Ama Sayın Mumcu'nun orada olup olmadığını bilmiyorum. Sayın Mumcu ile Sayın Anadol ve arkadaşları gelselerdi, çok verimli bu çalışmaya, çok önemli katkılar sunarlardı" diye yanıtladı.

"Bundan sonra benzer olayların yaşanmaması konusunda öneri aldığınızı söylediniz. Özellikle, yürütmenin yasamaya etkisi, odaya giriş-çıkışların daha kontrollü olması şeklinde..." sözlerinin hatırlatılması üzerine Şahin, somut bir takım olaylardan yola çıkarak, değerlendirme yapmadıklarını söyledi. Şahin, bu nedenle de bu soru üzerine, somut bir olayı değerlendirmeyeceğini kaydederek, Meclisin saygınlığı ve itibarını korumanın en önemli görevleri olduğu konusunda hemfikir olduklarını bildirdi.

TBMM Başkanı Şahin, "Meclis İçtüzüğü bundan sonra daha büyük titizlikle uygulanacak" sözlerine açıklık getirmesinin istenmesi üzerine, şöyle konuştu:

"Ben hukukçu bir milletvekili ve şu anda da Meclis Başkanı olarak, İçtüzüğü çokça incelemiş, hatta İçtüzük değişikliği çalışmalarında da görev yapmış biriyim. Mevcut İçtüzük, Meclis görüşmelerinin saygınlığına gölge düşürmeyecek şekilde yapılması bakımından yeterli hükümler içermektedir. Milletvekili arkadaşlarımın vakit buldukça İçtüzüğü incelemelerinde yarar olduğunu düşünüyorum. 'Nasıl söz alınır, nasıl hitap edilir, nasıl bir üslup kullanılır?'; bunlar, İçtüzüğümüzde ifade edilmiştir. Bundan sonra ben veya Meclis Başkanvekillerimiz, İçtüzük hükümlerinin uygulanması konusunda daha hassas davranacağız. Özellikle disiplin hükümlerinin bundan sonra daha titizlikle uygulanacağını, tüm milletvekili arkadaşlarımızın bilmelerini istiyorum."

"Keşke olmasaydı dedim"

Şahin, "Daha sert önlemler mi alınacak?" yönündeki bir soruyu yanıtlarken, bu önlemlerin İçtüzükte yer aldığını söyledi. Şahin, "Bunlar, zaman zaman uygulanmamış olabilir. İnşallah bunları önümüzdeki süreçte ben veya Meclis Başkanvekilleri uygulamak durumunda kalmaz" dedi.

@page@

Bir başka soru üzerine Şahin, "Uygulamada zaman zaman -gevşeklik oluyor-kelimesini pek kullanmak istemiyorum ama fazla titizlik gösterilmediğini tespit ettim. Bu konuda Meclis Başkanvekili arkadaşlarımız sanıyorum bundan sonra daha dikkatli bir tavır içerisinde olacaklar" diye konuştu.

Şahin, "CHP'lilerin yemeğe katılmamasının gerekçesi olarak, Bülent Arınç'ın, Güldal Mumcu'nun odasına yaptığı ziyareti kınamamanız gösterildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Bu, Sayın Anadol'un kendi değerlendirmesidir. Ben Mecliste yaşananlardan, Genel Kurulda başkanın veya başkanvekillerinin özel odasında meydana gelen olaylardan üzüntü duyduğumu ifade ettim. 'Bunlar keşke yaşanmasaydı' dedim. Bunu kamuoyu ve Sayın Anadol, gerekli şekilde değerlendirecektir" yanıtını verdi.

"Cumhurbaşkanımız bu kapıyı açık bırakmış"

Şahin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Anayasa değişikliği konusunda fırsatın kaçtığı" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine, Gül'ün, büyük çaplı bir Anayasa değişikliği için böyle bir açıklama yapmış olabileceğini söyledi. Mehmet Ali Şahin, daha dar kapsamlı bir Anayasa değişikliği yapılması gerektiğine yönelik açıklamasına işaret ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımız da zannediyorum, beyanında bu kapıyı açık bırakmış. Ben de bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız gibi düşünüyorum büyük ölçüde" dedi.

TBMM Başkanı Şahin, "Danıştay'ın, YÖK'ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulanmasına ilişkin kararın yürütmesini durdurmasına" ilişkin bir soru üzerine, YÖK'ün bu kararı değerlendireceğini ifade etti. Şahin, "Şu anda milyonu aşan gencimiz, yeni bir sınava hazırlanıyor. İnşallah onların mağduriyetine yol açan bir yürütmenin durdurma kararı değildir. YÖK'ün alternatif çözümleri olabileceğini düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.

Yemeğe, TBMM Başkanvekilleri Nevzat Pakdil ve Meral Akşener, AK Parti Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli, Bekir Bozdağ, Ayşenur Bahçekapılı, Mustafa Elitaş ve Suat Kılıç, MHP Grup Başkanvekilleri Mehmet Şandır ve Oktay Vural ile BDP Grup Başkanvekilleri Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız katıldı. Yemeğe, CHP'den katılan olmadı.

Yemekte; mercimek çorba, zeytinyağlı tabağı/börek, mevsim salata, dil balığı şiş, kabak tatlısı ve karışık meyve ikram edildi.

Bu konularda ilginizi çekebilir