Savunma sanayiinde cironun yüzde 30'u KOBİ'lerden gelecek

Savunma Sanayii Müsteşarlığı 2012-2016 stratejisini belirledi; hedef, ihracatta ve üretimde bir üst lige yükselmek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANKARA - Savunma Sanayii Müsteşarlığı, 2012-2016 yılları arasında uygulanacak yeni stratejisini belirledi.İhtiyaçların, yüzde 50'sinin yerli tedarikle sağlanması hedefi yeni planda güncellenmezken, toplam savunma sanayi cirosunun yüzde 30'unun çoğunluğu KOBİ'lerden oluşan yan sanayi tarafından karşılanması hedefi konuldu. Strateji belgesinde, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın yeniden yapılandırılması ve iş kapasitesinin artırılmasının da stratejik bir amaç olduğu kaydedildi. 

Türk savunma sanayinin teknolojik kazanımları ve bilgi birikimini üst düzeye çıkarmanın hedeflendiği, sürdürülebilirlik, program yönetiminin güçlendirilmesi, SSM'nin kurumsal yapısının geliştirilmesi ana amaçlarını taşıyan yeni stratejide, Türkiye'yi savunma sanayiinde üst lige taşıma hedefi dikkat çekiyor. Bunun için 2016 yılında 2 milyar dolar ihracat ve 8 milyar dolarlık ciro hedefi konuldu. Oransal olarak bir önceki planda yer alan yerli katkı oranı performans hedefi kaldırılırken, bunun yerine 'tedarik zincirinin tabana yayılmış şekilde kurulması' hedefi yer aldı. Önceki döneme ilişkin planın gerçekleşme oranı ise yüzde 70 olarak ölçüldü. Yeni stratejinin temel hatlarını, Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar tarafından gazeteniz DÜNYA'ya Mayıs 2011'de verdiği söyleşide açıklamıştı.
Stratejik planda en dikkat çekici unsurlardan birini de sektörün askeri-sivil havacılık ürünlerini  kapsayacak biçimde genişletilmesi ve bu alana yönelik olarak özel çabaların sergilenmesine yönelik hedefler oluşturdu.

Yeni planın, stratejik önceliklerinin 1- Sanayinin sürdürülebilirliği, 2-Teknolojik yetkinlik, 3- Program yönetiminde olgunluk ve 4-Değer yaratan ve değer gören çalışanlar (SSM'nin kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi) olarak belirlendiği kaydedildi.

Sanayinin Sürdürülebilirliği

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda başlanılan, milli gemi, insansız hava araçları sistemeleri, milli tank, milli piyade tüfeği, uçak ve helikopter modernizasyonları, yerli üretim helikopter, milli uydu sistemleri gibi projelerin sektörün son yıllardaki büyümesinde etkin rol olduğu ancak bu türden geliştirme ve siparişlerin sonuçlanma aşamasında olduğu hatırlatılan strateji belgesinde, sektörün büyümesinin sürdürülmesi için yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.

Bu kapsamda, elde edilen, bilgi, teknoloji, insan kaynağı, yatırımlardan oluşan birikimlerin sürekliliğinin sağlanması gerekliliğine vurgu yapılan planda, 2015 yılının kritik olduğu ve sektörün cirosunun bu noktadan sonra gerileyebileceğine işaret edildi. Bunun için, sektörün verimlilik ve rasyonelliğinin artırılması, yetkinliklerin tabana yayılarak yan sanayinin güçlendirilmesi, ürün geliştirmeden ve üretmeden sonra envanterden çıkıncaya kadar ürünlerin bakım ve geliştirmelerinin özel sektör tarafından yapılması, ihracatın artırılması proje olarak yer aldı.

Sektör yeniden yapılandırılmalı

Sanayinin sürdürülebilirliği amacı doğrultusunda, Makine Kimya Endüstrisi (MKEK) ve Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı şirketleri ile askeri fabrikaların yeniden yapılandırılması önerildi. Bu kapsamda, MKEK ve TSKGV şirketlerinin sektörde özel sektör varlığını ve güçlenmesi gereğini dikkate alarak faaliyetlerini sürdürmesi, gerekirse halka açılmalarının sağlanması, yurtiçinde geliştirilen sistemlerin bakım ve geliştirmesinin özel sektör tarafından yapılması, den alınması, askeri fabrikalara mükerrer yatırım yapılmaması, askeri fabrikaları da içine alacak bir analizin yapılması önerildi. SSM stratejik planında, dış kaynaklı da olsa verilen projelerde sanayi katılımı ya da off-set şartının sözleşme bedelinin yüzde 70'i olması prensibi benimsendi.

Sektörün sürekliliğinin sağlanmasına yönelik hedef çerçevesindeürün geliştirme, üretim ve kullanım esnasında bakımı ve geliştirmesi, lojistik hizmetlerinin sağlanması dahil bütün süreçlerde özel sektörün kullanılarak, düzenli gelir yoluyla sürekliliğin sağlanması hedefi de yer aldı. Bu kapsamda, performans hedefi olarak 2016 yılı itibariyle sektörün 8 milyar dolarlık ciroya ve 2 milyar dolarlık ihracata ulaşması hedefi konuldu. Gelinen bu seviyenin Türkiye'nin ihracat kategorisinde Dünya ölçeğinde 16. Sıraya çıkarak "üst liglere yükselmesi" anlamına geleceği vurgulandı.

Strateji belgesinde, platform geliştirmede sağlanan başarılara karşılık, bazı kritik alt sistemlerde hala dışa bağımlı olunduğu, bunun makul seviyelere çekilmesi gerektiği kaydedildi. Bu kapsamda, teknolojik üstünlük kazandıracak yurtiçi geliştirme projelerinin hayata geçirilmesine  öncelik verileceği kaydedildi.

Milli jet motoru 2016'da çalışacak

Savunma Sanayii strateji belgesinde bazı önemli projelere ilişkin takvim hakkında bilgi verildi. Strateji belgesinde önemli projelere ilişkin gelişmeler hakkında verilen bilgi şöyle:

Milli Tank: 2015 yılı sonuna kadar 1 adet ALTAY tank prototipi üretilmi şolacak.

Muharip Gemi: 2016 sonuna kadar,  ilk gemi DzKK envanterine alınacak. Özgün Denizaltı geliştirilmesine ilişkin fizibilite çalışması 2015 yılına kadar tamamlanacak.

Helikopter: 2013 yılı sonuna kadar ATAK, 2016 yılı sonuna kadar genel maksat helikopterleri envantere alınacak; Özgün Hafif Genel MaksatHelikopteri tasarımı tamamlanacak

Uçak: 2014 yılı sonuna kadar Jet Eğitim Uçağı ve Muharip Uçak konsept tasarımı tamamlanacak 2015 yılı sonuna kadar Hürkuş (milli eğitim uçağı) envantere dahil edilecek

İnsansız Hava Aracı: 2014 sonuna kadar Taktik İHA ve ANKA envantere alınacak

Uydu: Radar Gözlem Uydusu geliştirilecek ve 2016 yılı sonuna kadar fırlatmaya hazır hale getirilecek

Radar: 2016 yılına kadar değişik platformlarda kullanılabilecek Faz Dizinli bir radar geliştirilecek

Dizel Güç Grubu: Yüksek güç ihtiyacı olan kara platformları için Milli GüçGrubu (Motor ve transmisyon) geliştirilecek olup, 2016 yılı sonunda KritikTasarım (CDR) aşaması tamamlanacak

Jet Motor: 2016 yılı sonuna kadar Turbojet Motor prototipi üretilmişolacak

Yerli katkı oranı nokta hedefi kalktı

Uygulaması sona eren 2007-2011 stratejik planda en fazla dikkat çeken performans hedeflerinden biri olan ihtiyaçların, yüzde 50'sinin yerli tedarikle sağlanması hedefi yeni planda güncellenmedi. 2010 itibariyle sağlanan bu performans hedefi yerine, ihtiyaçların yerli olarak karşılanmaya devam edilmesi ancak bu kez tabana yayılan bir tedarik zinciri ile daha üst seviyelere çekilmesi hedefi yer aldı.

Buna göre, savunma ve havacılık olarak tanımlanan toplam savunma sanayi cirosunun yüzde 30'u çoğunluğu KOBİ'lerden oluşan yan sanayi tarafından karşılanacak. Bu unsur, sistemlerde ve dolayısıyla tedarikte yerli katkı oranını daha üst seviyeye taşıyacak, toplam sistem yerli üretim olsa da ithal alt sistem sayısı azaltma amacı taşınacak. Stratejik planda, "Diğer taraftan, savunma sanayiinin, ülkenin topyekûn sanayisinin birparçası olmasından hareketle, sıfırdan bir yan sanayi oluşturmaya çalışmak yerine, savunma projeleri kapsamında, kısa zamanda katma değer yaratabilecek komşu sektörlerin mevcut altyapısından faydalanılmasının da sağlıklı bir yaklaşım olacağı öngörülmekte" değerlendirmesi yapıldı. 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir