Şirketiniz Pazarlama 3.0’a ne kadar hazır?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Zeki YÜKSEKBİLGİLİ / İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Dünya inanılmaz bir hızla değişiyor, bu değişim hemen hemen her şeyi de beraberinde değiştirmeye devam ediyor. Özellikle bizler değiştikçe, bizleri ikna etmekle ilgili olan pazarlama da inanılmaz bir hızla değişiyor.

Bu değişimi her gün izlemek mümkün ama temelde, gerçekten pazarlamayı temelinden yapısına kadar değiştirmeyi başaran dönemleri üç başlıkta toplamak mümkün olabilir;

Pazarlama 1.0; tamamen ve tamamen merkezinde ürün olan, en temel becerinin ürün üretmek olduğu dönem. Bu dönemde pazarlama fabrikaların ürünleri, bu ürünleri mümkün olduğu kadar üretebilmek ve onları alacak herkese satmak en önemli hareket noktasıydı. Amaç, basit ve kitlesel pazarlara sunulmak üzere ürün sunmaktı.

Pazarlama 2.0; Merkezin üründen tüketiciye kaydığı, müşterinin en değerli hale geldiği dönem. Bu dönemin başlangıcı bilgi çağı oldu, artık müşteriler istedikleri bilgilere çok olay ulaşabilir hale geldiler ve ürünün değerini belirleyenler müşteriler oldular. “Müşteri kraldır” bu dönemi en iyi anlatan cümledir, buna rağmen tüm kampanyalarda müşteriler pasif birer hedeftir.

Pazarlama 3.0; Merkezin tüketiciden insana kaydığı, karlılığın kurumsal sorumlulukla dengelendiği dönem. Bu dönemde şirketler sadece tüketicilerin direkt ihtiyaç ve isteklerine değil, diğer isteklerine de konsantre olurlar. Yani işbirlikçi ve kültürel markalar desteklenirken, çevreyi olumsuz etkileyen, insanların yaşamında olumsuz sosyal ve ekonomik sonuçlara yol açan markalar eleştirilir, hatta kullanılmaz. Temel pazarlama kavramı değerlerdir ve şirketler pazarlama ilkelerini misyon, vizyon ve değerlerine yansıtır.

Şu anda, pazarlama 3.0’ı yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Philip Kotler’in, Hermawan Kartajaya ile kaleme aldığı Pazarlama 3.0 kitabı, yukarıda anlattığım her şeyi sonuçları ile inceliyor ve hatta çözümler sunuyor. Yine aynı kitapta, pazarlamacıların tüketicilerin kalplerini, hedeflerini, akıllarını ve ruhlarını hedeflemek için onların arzularını ve endişelerini anlamak gerektiği anlatılıyor. Dolayısıyla fark yaratmak isteyen şirketlerin tüketiciler ile aynı hayalleri –dünyayı daha iyi yaşanan bir yer haline getirmek- paylaşmaları gerekiyor.

Bu gün hala bazı şirketler Pazarlama 1.0’ı, bazıları ise Pazarlama 2.0’ı yaşıyorlar. Bazı şirketler ise Pazarlama 3.0’ı yaşamaya başladılar. Uzun dönemde sadece Pazarlama 3.0’a konsantre olan şirketlerin yaşayacağını, diğerlerinin ise yavaş yavaş yok olacağını artık çok iyi biliyoruz. Asıl soru ise şu; “Sizin şirketiniz Pazarlama 3.0’a ne kadar hazır?”