"Su Verimliliği Seferberliği" başladı: Tercih değil zorunluluk
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Su Verimliliği Seferberliği"ne ilişkin, "Sahip olduğumuz kaynakları tüketmek değil, doğru yönetmek, doğayla dost yeni teknolojileri geliştirmek artık bir tercih değil, zorunluluktur" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, küresel iklim değişikliği nedeniyle dünyanın su kıtlığı, kuraklık ve hatta çölleşme tehdidiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, "Bu karamsar tabloya karşın iyi haber şu ki gerekli tedbirleri alırsak tüm bu olumsuzlukları tersine çevirme, en azından hafifletme imkanına sahibiz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun hissedildiği Akdeniz iklim kuşağında yer aldığı için yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edildiğine işaret eden Kirişci, gelecek 100 yıl için yapılan iklim değişikliği tahminlerine göre ülkede su kaynaklarının yüzde 25 azalmasının beklendiğini söyledi.
Kirişci, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasına yönelik gerekli tedbirler alınmadığı takdirde 2030'da toplam nüfusun yüzde 49'unun, sulanan tarım alanlarının ise yüzde 78'inin su açığı riskiyle karşı karşıya kalacağını ifade ederek, bazı havzalarda gerekli önlemler alınsa dahi 2030 sonrasında su açığının oluşmasının beklendiğini dile getirdi.
"Finansal mekanizmaları hayata geçireceğiz"
Yaşam kalitesini ve standartları bozmayacak biçimde planlanan su verimliliği uygulamalarının el birliğiyle hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti:
"Sayın Hanımefendi'nin öncülüğünde, ülke genelinde, tüm ihtimalleri dikkate alarak ve katkısı olabilecek herkesi dahil ederek yapabileceklerimizi planladık. Bu konuya ilişkin stratejiler ve eylemler, her bir kurum ve kuruluşumuzun üzerine düşen görevler, Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile belirlenmiştir. Bu kapsamda, su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin, etkin ve verimli su kullanımının sağlanması için hazırlanacak teknik raporlar Meclisimizin de takdirlerine sunulacak. Mevzuatın güçlendirilmesiyle birlikte yapmamız gerekenleri somutlaştıracağız, izleme ve denetleme mekanizmaları kuracağız. Ayrıca, su kaynaklarının korunmasına yönelik yatırımlara yön verecek finansal mekanizmaları da hayata geçireceğiz."
Kirişci, tarımsal ve endüstriyel üretim miktarlarını, aynı faaliyetleri daha az su kullanarak gerçekleştirmenin mümkün olduğunu belirterek, "Üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için tarımda gereksiz su kullanımını önlemek mecburiyetindeyiz. Tarımda sulama verimliliği ortalamamız yüzde 50'dir. Hedefimiz, sulama verimliliğini, modern sulama sistemlerini kullanarak yüzde 65 seviyesine yükseltmektir. Bugün bu orana erişebilseydik, Konya'nın yüz ölçümünün yarısına yakın alanı kaybedilen suyla sulayabiliyor olurduk." dedi.
"Yerel yönetimler büyük sorumluluğa sahip"
Kurak bir kış geçirildiğine işaret eden Kirişci, "Dönemsel olmasını ümit ettiğimiz bu kuraklık, tüm kurumlar ve yetkililer için bir alarm durumudur. 1 Ekim 2022-30 Ocak 2023 dönemini kapsayan süreçte Türkiye genelinde kümülatif yağışlar ortalamasında uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 42,3, 2022 su yılına göre de yüzde 40,1 oranında azalma meydana gelmiştir. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerimiz başta olmak üzere bütün yerel yönetimler, içme suyu temini, atık su yönetimi ve su kayıplarının en aza indirilmesi konusunda büyük bir sorumluluğa sahiptir." diye konuştu.
Kirişci, belediyelerin sorumluluğundaki içme suyu sistemlerinde su kayıpları seviyesinin ortalama yüzde 33 olduğuna dikkati çekerek, bu oranın yüzde 25'in altına çekilmesi gerektiğini bildirdi.
Temiz üretim teknolojileri ve verimli teknikleri kullanarak yarı yarıya su kazanımının mümkün olduğunu vurgulayan Kirişci, mevcut en iyi teknikleri ve temiz üretim teknolojilerini içeren sektörel su verimliliği rehberlerinin sanayicilerin istifadelerine sunulmak üzere hazırlandığını söyledi.