”Terörle mücadelede işbirliği önem kazanacak”
Babacan, İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi
ANKARA - Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye ile İspanya'nın teröre hedef olan iki ülke olduğunu belirterek, terörle mücadele konusunda gelecek dönemde işbirliğinin önem kazanacağını söyledi.
Babacan, İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, İspanya'nın, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyine (BMGK) geçici üyelik adaylığı sürecinde verdiği yoğun desteğe teşekkür etti. Babacan, İspanya'nın sadece kendisinin desteğinden değil, Latin Amerika ülkeleri nezdinde yaptığı girişimlerden de duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye ile İspanya'nın Medeniyetler İttifakı projesini başlatan, Akdeniz'in batısında ve doğusundaki iki ülke olduğunu ifade eden Babacan, projenin tüm dünyada yakın ilgi gördüğünü ve 90 üzerinde ülke ve uluslararası kuruluşun ittifakın Dostlar Gurubuna gönüllü olarak üye olduğunu kaydetti.
Medeniyetler İttifakının ikinci toplantısını gelecek yıl nisan ayında Türkiye'de düzenleneceğini anımsatan Babacan, ayrıca Türkiye ile İspanya arasında başbakanların katılacağı bir zirvenin yapılacağını bildirdi. Babacan, bu çerçevede özel Türkiye-İspanya özel milli maçı düzenlenmesinin de gündemde olduğunu söyledi.
İkili ilişkilerin NATO içinde de önemli olduğunu kaydeden Babacan, terörizmle mücadele konusundaki işbirliğinin gelecek dönemde önem kazanacağını belirtti. Babacan, iki ülkenin de terörün hedefi olduğunu hatırlatarak, bu konudaki işbirliğinin artırılmasının önem taşıyacağını ifade etti.
"Türkiye diplomatik bir başarıya imza attı"
İspanya Dışişleri Bakanı Moratinos da, Türkiye'nin BMGK'ye geçici üyeliği için Babacan'ı kutladı ve "Türkiye diplomatik bir başarıya imza attı" dedi. Yurtdışındaki diplomasinin Türkiye'ye inandığını ve büyük bir çoğunlukla oy verdiğini söyleyen Moratinos, Babacan'ın da bu tarihi kararın devamını barışın altını çizerek getireceklerini kaydetti.
Moratinos, "Türkiye'nin BMGK'de bulunmasının dünya için bir barış garantisi olduğunu" belirtirken, İspanya için de bir dostunun konseyde bulunmasının mutluluk verici olduğunu söyledi.
Son dönemde Türkiye'nin örnek alınacak diplomasi girişimlerinde bulunduğunu ifade eden konuk bakan, Türkiye'nin bölgede oynadığı önemli role dikkati çekti. Türkiye'nin bölgede her zaman için aktif rol oynadığını yineleyen Moratinos, Türkiye'nin barışı sağlama çerçevesinde İsrail-Suriye aracılı görüşmeleri ve Kafkaslar'daki çabalarını örnek gösterdi.
İspanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok iyi olduğunu söyleyen Moratinos, ülkesinin Türkiye'de siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve terörizmle mücadele konuları açısından her zaman özel bir duruma sahip olmak istediğini söyledi.
Türkiye'de gelişen son olaylardan ötürü üzgün olduklarını ifade eden Moratinos, bu konuda ileriye dönük çalışma yapmak istediklerini, nisanda yapılacak toplantının bu nedenle önemli olduğunu kaydetti ve bunun ilişkilerin stratejik düzeye gelmesinde yardımcı olacağına olan inancını dile getirdi.
"Hepimizin Türkiye'nin AB'ye girmesi için çabalamamız lazım"
İspanya'nın Türkiye'nin AB sürecine destek verdiğini ve vermeye devam edeceğini belirten konuk bakan, bunun AB'nin ileriye dönük hedeflerinden biri olması gerektiğine işaret etti ve "Hepimizin Türkiye'nin AB'ye girmesi için çabalamamız lazım" dedi.
Ülkesinin 2010'da AB'nin dönem başkanlığını üstleneceğini anımsatan Moratinos, bu dönemde Türkiye'nin devam ettirdiği müzakerelerin artık geri dönüşü olmayan yola girmesi ve Türkiye'nin tam üye olarak, AB ailesinin bir parçası olması için çaba göstereceklerini söyledi. Moratinos, Avrupa'nın hala inşa edildiğini ifade ederek, Türkiye'nin bu aileye katılması ve yeni bir Avrupa inşa etme çabalarının devam etmesi gerektiğini belirtti.
Ekonomik ilişkilere de değinen Moratinos, iki ülke şirketlerin birlikte çalışmalarının sağlanması gerektiğini kaydetti. İki ülkenin de barış ve istikrar için ortak görüşe sahip olduğunu ifade eden Moratinos, Türkiye'nin Barcelona sürecinin aktif üyesi olduğunu, İspanya'nın bu konuda Türkiye'ye güvendiğini ve desteğine inandığını söyledi.
"Önemli bir eşiği aştık ve doğrudan diyaloğu kurduk"
Kuzey Irak'taki yönetimle yapılan görüşmeler ve Türkiye-Irak-ABD üçlü mekanizmasının hatırlatılması üzerine Babacan, yakın zamana kadar Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimle doğrudan diyalog bulunmadığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Önemli bir eşiği aştık ve doğrudan diyaloğu kurduk. Arkadaşlarımız artık Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetiminin farklı kademelerindeki kişilerle görüşüyor. Bizim terör örgütü PKK ile mücadelemizde kuşkusuz Bağdat'la yani Irak'taki merkezi hükümetle yaptığımız ve bundan sonra yapacağımız çalışmalar büyük önem arz ediyor. Merkezi hükümetin de içinde olduğu bir çabayı çok önemsiyoruz."
Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimin olduğu bu bölgeye terör örgütünün yerleştiğini ve oradan terör eylemlerini Türkiye'ye yönlendirdiğini de düşündüklerini belirten Babacan, "Bu da dikkate alınması gereken bir konu. Yaptığımız temaslarda terör örgütü faaliyetlerini sona erdirmek ve terör örgütünün tasfiyesine kadar bu süreci götürebilmek için neler yapılabilir, beraber çalışarak neler yapabiliriz, bunları konuşuyoruz."
Babacan, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı telefon görüşmesinde önerdiği, kendilerinin de değerlendirmekte olduğu üçlü sistemle bu mücadelenin daha ileri götürülüp götürülemeyeceği konusu üzerinde çalıştıklarını belirtti. Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu üçlü yapı özellikle bilgi paylaşımı ve askeri faaliyetlerin koordinasyonu açısından önemli olabilecektir. Türkiye, ABD ve Irak'ın ortak düşman olarak ilan ettiği PKK'ya karşı neler yapılabileceğinin üçlü formatta tartışılabileceği bir ortamı da oluşturacaktır. Ancak bu üçlü format, bizim ABD ile yürütmekte olduğumuz ikili yapıyı ya da Irakla ikili temaslarımızı ikame edecek, bunların yerine geçecek bir şey değil. Bütün çalışmalar ve temaslarımız devam edecektir, ancak buna ilaveten üçlü formatta da yeni açılımlar olabilir mi, bu önümüzdeki dönemde üzerinde çalışacağımız bir konu."
Irak ve ABD ile terör örgütü PKK'ya karşı ortak operasyon beklentisinin olup olmadığının sorulması ve Türkiye-Irak sınırının değişebileceğine yönelik basına yansıyan bazı açıklamaların hatırlatılması üzerine de Babacan, üçlü mekanizmanın amacının öncelikle terör örgütüne karşı neler yapılacağının istişare edileceği bir ortam oluşturmak olduğunu bildirdi. Babacan, şunları kaydetti:
"Ancak bunun yanı sıra istihbarat birimleri ve askeri birimler arasında daha yakın bir diyalog ve işbirliğini de getirebilecektir, ama tabii eğer mesafe alabilirsek. Üçlü istişareler sonuç verirse, olumlu bazı sonuçlar elde edebilirsek, bu ilgili birimler arasındaki işbirliğini daha ileri boyutlara götürebilecektir. Ama tekrar ediyorum, bu üçlü yapı ikili yapıları ikame edecek bir yapı olmayacaktır. Belki bunları destekleyecek ilave bir yapı olarak düşünülebilir."
Babacan, sınırın değişmesiyle ilgili soruya yanıt olarak, bu konuların daha çok siyasetçilerin konuşması gereken konular olduğunu söyleyerek, "Bu konular sadece Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimin konuşacağı konular değil, Bağdat da önemlidir, merkezi hükümetin duruşu da önemlidir. Dolayısıyla hangi konuları kimlerle konuşacağımız, kimleri muhatap alacağımız önemli olacaktır" dedi.