Türk sinemasına "yeni kan" aranıyor

Gençliğin ruh dünyasına girmek, hayallerine ortak olmak ve yeteneklerinin doğru yönlendirilmesini sağlamak amacıyla 6 yıl önce başlatılan "Gençliğin Gözünden Liseler Arası Kısa Film Yarışması"nda bu yıl, 62 ilden 207 öğrenci kendi filmlerini çekme deneyim

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Gençliğin ruh dünyasına girmek, hayallerine ortak olmak ve yeteneklerinin doğru yönlendirilmesini sağlamak amacıyla 6 yıl önce başlatılan "Gençliğin Gözünden Liseler Arası Kısa Film Yarışması"nda bu yıl, 62 ilden 207 öğrenci kendi filmlerini çekme deneyimini yaşıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çankaya Kaymakamlığı, Çankaya Belediyesi ve Atılım Üniversitesinin işbirliği, Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün de organizasyonuyla hayata geçirilen Gençliğin Gözünden Türkiye Liseler Arası Kısa Film Yarışması, gelişen Türk sinemasına katkı sağlarken aynı zamanda genç nesillerin meslek seçimine ve kendilerini ifade etmelerine de yardımcı oluyor.
Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Saydan, yarışmanın yetişkinlerin, gençliğin dünyayı nasıl gördüğünü, sıkıntılarını, dertlerini öğrenmelerine yardımcı olduğunu belirtti.
Türk sinemasına duyduğu ilginin, yarışmanın çıkış noktası olduğunu anlatan Saydan, "Babam ikinci dünya savaşının hemen ardından Van'da bir sinema salonu açmıştı. Bende de sinemaya olan ilgi o günlerde başladı" dedi.
Hem öğrencileri sinema sanatına yönlendirmek hem de bir eğitimci olarak geçlerin sorunlarına çözüm yolları bulmak üzere yarışmaya başladıklarını ve ilk yıl sadece Ankara'dan katılımlar olduğunu anlatan Saydan, ancak yıllar içinde başvuran şehir sayısının 62'ye yükseldiğini, İran'dan bile gençlerin yarışmaya katılmak istediğini bildirdi.
Gelecek yıllarda yarışmanın uluslararası camiaya açılmasını planladıklarını vurgulayan Saydan, şöyle konuştu:
"Türk sineması son yıllarda önemli yol katetti. Başarılarıyla bizleri gururlandıran çok sayıda yönetmen, oyuncu ve senaristimiz var. Sinema duyguların ifadesinde önemli bir aracı. Biz de çocuklarımızın duygularına, iç dünyalarında yaşadıklarına çok kıymet veriyor onların hayata doğru hazırlanmalarını, kendilerine mutlu olacakları meslekler seçmelerini ama aynı zamanda da sosyal ve kültürel hayatın içinde olmalarını istiyoruz"

"Sosyal genç akademik hayatta da başarılı oluyor"

Sosyal gençlerin akademik kariyerlerinde de başarılı olduklarına dikkati çeken Saydan, bu yıl "Gençliğin Gözünden" temasıyla yola çıktıklarını dile getirdi.
Çocukların en çok anne sevgisi, arkadaşlık ve sınav kaygısı konularını filmlerinde anlattıklarını belirten Saydan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrenciler çektikleri filmlerde en çok sınav kaygısı, anne sevgisi ve arkadaşlığı konu ediniyor. Ayrıca bu yıl komedi filmleri de var ve gayet de başarılılar. Yaşları itibariyle anlaşılmaya en çok ihtiyaç duydukları dönemdeler. Sinema onlar için gördükleri dünyayı anlatmalarına bir aracı oluyor. Biz de iç dünyalarına böylece girebiliyoruz. Nelerden hoşlanıyorlar, neleri yapmak istiyorlar, hedefleri nedir öğrenip ona göre yönlendirmelerde bulunuyor ya da mutsuz oldukları şeylerin giderilmesinde yardımcı oluyoruz.
Onları yetenekleri doğrultusunda yönlendirme ve enerjilerini doğru kaynaklara aktarmalarına destek olma fırsatı buluyoruz. Daha önce yarışmaya katılan ve dereceye giren öğrenciler arasında bugün üniversitelerin radyo televizyon ve sinema bölümlerinde yüzde 100 burslu okuyan çocuklarımız var. Onlar bu gibi yarışmalar olmasa belki de görsel sanatlarla ilgili yeteneklerini hiç keşfedemeyecek hayatta kendilerini mutsuz edecek yollar çizeceklerdi. Başvurular artık yurt dışından bile ulaşmaya başladı."
Yarışmaya katılan genç sinemacıları önce akademisyenler ve paydaşların oluşturduğu bir komisyonun ön elemeden geçirdiğini bildiren Saydan, başvuran filmlerde senaryo ve konuya önem verdiklerinin altını çizdi.
Saydan, yarın gençekleşecek törenle dereceye girenlere ödüllerin verileceğini, sinemanın okullarda seçmeli ders olması yönünde adımlar atmayı da planladıklarını sözlerine ekledi.