Türk Ticaret Kanunu onaylandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'u onayladı.

Cumhurbaşkanı Gül, onayladığı kanunları, yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi. 1535 maddelik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, şehirler arası yolculuklarda kötü kokan yiyecek yenilmemesini, canlı hayvan taşınmamasını, kamyon ve dolmuşlarda "tampon" yazıların kaldırılmasını, yolcuların gemi kazalarında tazminat almasını öngörüyor.

Türk hukukuna "sorumluluk sigortası" kavramı getiren kanun, yanlış tedavi uygulayan doktorun, yanlış savunma yapan avukatın, kötü yönetim sergileyen şirket yetkilisinin "sorumluluk sigortası" kapsamında tazminat ödemesini de öngörüyor.

Dolmuş ve kamyon yazıları

Toplu taşım araçlarının dış yüzeyinin de sade bir görünümde olması gerekecek. Kamyon ve dolmuşlarda sık görülen "Rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım", "Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza", "Aşk çekenin, yol gidenin", "Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun", "Sollama beni, mahcup ederim seni" şeklindeki yazılar kaldırılacak.

Yolcu taşımacılığıyla ilgili hükümlerin nasıl uygulanacağı, Ulaştırma Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre, tehlikeli eşya taşınacaksa, gönderen, taşıyıcıya açık, anlaşılır bir içerikle ve yazılı olarak zamanında bildirimde bulunacak. Eşyanın niteliği ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorunda olacak.

Gönderici taşıma sözleşmesini her zaman feshedebilecek. Gönderen sözleşmeyi feshederse, taşıyıcı ücret talep edebilecek. Taşıma ücreti eşyanın tesliminde ödenecek. Taşıyıcı, eşyayı kararlaştırılan sürede teslim etmekle yükümlü olacak.

Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek sürede eşyanın kaybından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zarardan sorumlu tutulacak. 

Ev ve büro eşyalarının taşınması açısından da önemli yenilikler getiren düzenlemeye göre, taşıyıcının yükümlülükleri, mobilyalarının sökülmesi ve kurulması ile eşyanın yüklenip boşaltılmasını da kapsayacak.

Bir evden, bürodan veya benzeri bir yerden alınan eşyaları benzeri bir yere taşıyan taşıyıcının, kaybolma veya hasar nedeniyle sorumluluğu, taşıma sözleşmesinin ifası için gerekli olan yükleme hacminin metreküpü başına 6 bin TL ile sınırlı olacak.

Eşyanın kaybolmasından veya hasara uğramasından doğan talep hakları, kaybolma veya hasar açıkça görülüyorsa eşyanın teslimini takip eden 3 iş günü içinde; açıkça görülmüyorsa, teslimi takip eden 14 iş günü içinde taşıyıcıya bildirilmemişse sona erecek.

Gemi kazalarında yolcu lehine düzenleme

Yolcular, gemi kazalarında tazminat alma hakkına kavuşacak.

Taşıyan, alabora olma, karaya oturma, çarpma, yangın ve arıza nedeniyle meydana gelen gemi kazası yüzünden yolcunun ölmesi veya yaralanmasından doğan zarardan sorumlu olacak. Taşıyanın sorumluluğu, zarar gören yolcu başına her bir gemi kazası için 250 bin özel çekme hakkıyla (yaklaşık 1 milyon TL ile) sınırlı olacak.

Deniz yoluyla yolcu taşımada yolcunun ölümü, yaralanması ve bedensel zararından ilgilisi lehine doğan tazminat istemlerinde zaman aşımı 10 yıl olacak. Yolcunun taşıma sözleşmesinden doğan bagajın kaybı veya hasara uğramasından doğan alacaklar da dahil olmak üzere diğer bütün alacaklar 2 yılda zaman aşımına uğrayacak.

12 kişiden fazla yolcu taşımak için ruhsat almış bir gemiyle yolcu taşındığı takdirde, taşımanın tamamını veya bir kısmını üstlenen veya gerçekleştiren bütün taşıyanlar, yolcuların ölümünden veya yaralanmasından doğabilecek sorumluluklarına karşı sigorta yaptırmakla yükümlü olacak. Zorunlu sigorta bedelinin tavanı, her kaza için kişi başına 1 milyon TL'den az olamayacak.

Sigorta yaptırmayan 12 kişiden fazla yolcu kapasiteli gemilerin limandan çıkışına izin verilmeyecek. Bu durumdan, turist taşıyan tekneler ile İstanbul Boğazı'nda yolcu taşımacılığı yapanlar da etkilenecek.

Sorumluluk sigortası

Türk Ticaret Kanunu ile meslekleri gereği bir hata yapıp, tazminat talebiyle karşılaşacağını düşünen kişilerin düzenleyeceği sözleşmelerle ilgili olarak, "sorumluluk sigortaları" kavramı Türk hukukuna ilk defa girdi.

Zarar gören, uğradığı zararı doğrudan sigortacıdan isteyebilecek.

Buna göre, sigortacı, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene tazminat ödeyecek. Yanlış tedavi uygulayan doktor, yanlış savunma yapan avukat, kötü yönetim sergileyen şirket yetkilisi karşılaştıkları tazminat taleplerini, sorumluluk sigortası kapsamında karşılayabilecek. Ancak, sigortacı, sigortalının sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmayacak.

Hayat sigortası

Hayat sigortası konusunda, AB mevzuatına uygun hükümler içeren yasaya göre, sigorta yatıranlar, sigortacının kendisine cayma hakkını kullanabileceğini bildirmesinden itibaren 15 gün içinde sözleşmeden vazgeçebilecek.

Grup sigortasına olanak tanınacak. En az 10 kişiden oluşan grup lehine tek sözleşmeyle sigorta yapılabilecek.

Sigortalının sözleşmeyi sona erdirme süresi, 3 yıldan 1 yıla indirilecek. Sigortalı, en az 1 yıldan beri yürürlükte bulunan ve 1 yıllık primi ödenmiş olan sigorta sözleşmelerinde, istediği zaman sözleşmeyi sona erdirebilecek.

Yaşama olasılığına karşı yapılan sigortalarda, sigortacıdan ayrılma değerinin istenebilmesi için sigortalı, sağlıklı olduğunu ispat edecek. Sigorta ettiren, sigorta bedelini ödeme borcunun doğmasını sağlamak amacıyla sigortalıyı öldürür veya öldürülmesinde suç ortaklığı ederse, sigortacı bedel ödeme borcundan kurtulacak.

Sigortalının intiharı veya intihara teşebbüsü sonucu ölümü, akli melekelerindeki bir rahatsızlık nedeniyle 3 yıldan önce gerçekleşmişse sigortacı, sigorta bedelini ödemek zorunda olacak.

Doğum sırasında, anne veya babadan biri için yaptırılmış bir hastalık veya sağlık sigortasının bulunması halinde, aksi kararlaştırılmamışsa, doğumdan sonra bebek, ek prim olmaksızın sigorta kapsamına girecek.

Bileşik faiz uygulamasına son verilecek

Kanuna göre, fikri mülkiyet hakkı ile finans sektöründe faaliyet gösteren kiralama, finansal kiralama (factoring) gibi şirketler başta olmak üzere çeşitli finans kurum ve kuruluşlarına ilişkin mevzuattan doğan davalar, ticari davalar arasında yer alacak.

Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenecek; kanuni, anapara ve temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanacak. Bileşik faiz uygulamasına son verilecek.

Aksine sözleşme bulunmuyorsa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa, ihtar gününden itibaren işlemeye başlayacak.

Kanuna göre, şirketlerin yönetim kurulu ve genel kurul toplantıları, elektronik ortamda yapılabilecek.

Evin kapısına (kapıdan) gelerek veya yoldan çevirerek yapılan satışlar, "saldırgan satış yöntemi" olarak değerlendirilecek. Başkalarını veya mallarını ve fiyatlarını, yanıltıcı, incitici ve kötüleyici beyanlar, karşılaştırmalı ve aşırı reklamlar, paye, diploma veya ödül almadığı halde bunlara sahipmiş gibi hareket etme, rekabeti bozucu satış yöntemleri, haksız rekabet sayılacak.

Şirketler

Kooperatifler ticaret şirketi sayılacak. Ticaret şirketleri; kolektif, komandit, anonim, limited şirketler ile kooperatiflerden oluşacak.

Ticaret şirketlerine, devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler ile fikri mülkiyet hakları da sermaye olarak konulabilecek.

Şirketler, sermaye olarak koydukları taşınmaz veya diğer bir ayni hak üzerinde tasarruf edebilmek için bunları tapu siciline tescil ettirecek. Böylece, Anadolu'da sermaye olarak konulmuş taşınmazların şirket adına yıllarca tescillerinin yapılmamasından doğan sorunların önüne geçilecek.

Anonim, sermayesi paylara bölünmüş komandit, kolektif, komandit şirketler ve kooperatifler birbirleriyle birleşebilecek.

Eksi veya borca batık bilançosunun varlığı bir şirketin birleşmesini engellemeyecek.

Sermayesi ile kanuni yedek akçeleri toplamının yarısı zararla kaybolan veya borca batık durumda bulunan bir şirket, kaybolan sermayeyi veya gerekiyorsa borca batıklık durumunu karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen öz varlığa sahip bir şirketle birleşebilecek.

Çok büyüyen ve çekirdek işletme konusundan uzaklaşan şirketlerin ana faaliyet konularına dönmelerine olanak sağlayan "bölünme" de Türkiye'de maddi hukuk yönünden ilk defa düzenleniyor.

Bir şirket, tam veya kısmi bölünebilecek. Tam bölünmede, şirketin tüm mal varlığı bölümlere ayrılacak ve diğer şirketlere devrolunacak. Kısmi bölünmede ise bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunacak. Devralan şirket, sermayesini, devreden şirketin ortaklarının haklarını koruyacak miktarda artırabilecek.

Buna göre, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde fabrikaları olan bir şirket, her fabrikayı bağımsız bir şirkete dönüştürebilecek.

Bir şirket, hukuki şeklini değiştirebilecek. Tür değiştirmede ortakların şirket payları ve hakları korunacak. Tür değiştirme bahane edilerek, hiçbir ortak şirketten çıkarılamayacak ve hakları sınırlandırılamayacak. Birleşme, bölünme veya tür değiştirmede, ortak olmayı sürdürme hakkının şirket payının veya haklarının kanuna uygun şekilde tanınmaması veya ayrılma karşılığının uygun olmaması halinde, her ortak, mahkemeden denkleştirme akçesi ödenmesini isteyebilecek.

Şirketler, birleşmeye, bölünme ve tür değiştirmeye ilişkin işlemleri, raporları ve belgeleri ilgililerin incelemesine sunmakla yükümlü olacak. Hakim şirket, hakimiyetini bağlı diğer küçük şirketleri kayba uğratacak şekilde kullanamayacak. Hakim şirket, bağlı (yavru) şirketlerce, itibarını kullanmasının uyandırdığı güvenden sorumlu olacak.

Ticaret şirketlerine ilişkin düzenleme yetkisi Sanayi ve Ticaret Bakanlığında olacak.

Halktan para toplamak için SPK'dan izin alınacak

Kanuna göre, anonim veya bir başka şirket kurmak, şirketin sermayesini artırmak amacıyla veya vaadiyle halktan para toplanabilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) izin alınacak. SPK'dan izin almadan para toplayanlara 6 aya kadar hapis cezası verilecek.

AB hukuk normları doğrultusunda yapılan düzenlemeyle yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu'ndaki en az 5 kişiyle anonim şirket kurulabileceği yönündeki zorunluluk kaldırılıyor. Buna göre, tek pay sahibi anonim şirket kurabilecek. Tek pay sahipli şirkette, bu pay sahibi 1 gerçek kişi olabileceği gibi, 1 tüzel kişi, pay senetleri borsada işlem gören şirket ya da başka bir sermaye şirketi olabilecek.

Şirketin unvanı, işletme konusu, sermaye yapısı, pay senetleri, yönetim kurulu ve genel kurulunun durumu başta olmak üzere gerekli bilgilere yer verilen esas sözleşmede "kanunun açıkça izin verdiği" durumlar dışında değişiklik yapılamayacak.

Anonim şirketlerin kuruluş aşamasında, sermayesinin belli bir bölümüne karşılık gelen hisse senetleri, banka ve büyük finans kuruluşlarının taahhütleri doğrultusunda, sermaye piyasası mevzuatına göre halka arz edebilecek.

Halka arzı yapacak olan banka ve finans kuruluşlarının, başlangıçta pay bedelini kısmen veya tamamen ödememe zorunluluğu olmayacak. Garanti ettikleri nakdi payların karşılıklarını, satıştan elde ettikleri gelirden ödeyecek olan banka ve finans kuruluşları, satış işlemini yapamazsa, hisse senetleri karşılığında taahhüt ettikleri miktarı kendileri karşılayacak.

Anonim şirketlerde, yönetim kurulunun en az 3 üyeden oluşacağına ilişkin mevcut hüküm kaldırılıp, AB hukukuyla uyum sağlanarak, en az 1 üyeli yönetim kuruluna olanak tanınıyor. Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş 1 veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu olacak.

Tüzel kişiler, yönetim kurulu üyesi olabilecek. Tüzel kişi adına, yönetim kurulu toplantılarına gerçek kişiler katılarak oy kullanacak.

Yönetim kurulu üyelerinin 4'te 1'inin yüksek öğrenim görmüş olması şartı aranacak.

Çek senet işlemleri

Kayıtsız ve şartsız ödenecek havaleyi, muhatabın unvanını, ödeme yerini, düzenlenme tarih ve yerini, düzenleyenin imzasını içeren senet çek sayılacak.

Karşılığı bulunmayan çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde 10'unu ödemekle yükümlü olacak; ayrıca hamilin bu yüzden uğradığı zararı tazmin edecek. Kimin lehine düzenlendiği gösterilmemiş bir çek, hamiline yazılı çek sayılacak.

Çek bedelinin ödenmesi, kısmen veya tamamen kefille güvence altına alınabilecek. Bu teminat, muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir kişi veya çek üzerinde esasen imzası bulunan bir kişi tarafından da verilebilecek. Çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün, başka bir yerde ödenecekse 1 ay içinde muhataba ibraz edilecek. İbraz süreleri, çekin düzenlendiğinin ertesi günü başlayacak.

Çekten cayma, ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade edecek. Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz süresinin geçmesinden sonra da çeki ödeyebilecek. Çekin tedavüle çıkarılmasından sonra, düzenleyenin ölümü, medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybetmesi veya iflası, çekin geçerliliğini etkilemeyecek.

Çek defterini iyi saklamayan kişi, sahte veya tahrif edilmiş bir çekin ödenmesinden doğan zararın da sorumlusu olacak. Bir çekin kimin üzerine düzenlenebileceğini, çekin ödeneceği ülkenin hukuku belirleyecek. Poliçe, bono, çek, makbuz senedi, varant ve kambiyo senetlerine benzeyen senetler, güvenli elektronik imzayla düzenlenemeyecek.

Yeni Türk Ticaret Kanunu, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek.