Tutukluluk süresi en çok 2 yıl olacak
CHP'li bir grup milletvekili, CMK tutukluluk süresine ilişkin yeni düzenlemeler getiren kanun teklifi hazırladı.
ANKARA - CHP'li bir grup milletvekili, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) tutukluluk süresine ilişkin yeni düzenlemeler getiren kanun teklifi hazırladı.
TBMM Adalet Komisyonu'nun CHP'li üyeleri Ali Rıza Öztürk, Ali İhsan Köktürk, Halil Ünlütepe ve Turgut Dibek, düzenledikleri basın toplantısında hazırladıkları teklife ilişkin bilgi verdi.
Teklife göre, tüm ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren işlerde tutukluluk süresi en çok 2 yıl olacak. Ancak, bu süre zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek en çok 1 yıl uzatılabilecek.
Ayrıca "Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerle ilgili tutukluluk sürelerine ilişkin sınırlar, hakkında tutukluluk kararı verilmesine neden olan fiile ilişkin olarak mahkumiyetine karar verilen sanık açısından yapılacak istinaf ve temyiz aşamasında uygulanmayacağı" kuralını getiriyor. Tutuklu işlere ilişkin istinaf ve temyiz incelemeleri, toplamda en çok 1 yıl içinde karara bağlanacak. Haklarındaki istinaf ve temyiz incelemesi toplam bir yılda karara bağlanmayan tutuklu sanıklar derhal salıverilecek.
Tutuklama süresinin tüm ağır ceza mahkemelerinin görev alanlarıyla ilgili tek bir düzenleme öngörülen düzenlemede, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin yetki alanlarına giren suçlarla ilgili sürenin iki kat uzatılabileceği hükmünün de yürürlükten kaldırılması öngörülüyor.
Teklifin gerekçesinde, hukukta tutuklamanın geçici bir önlem olduğu belirtilerek, uzun tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olduğu, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye aleyhine aldığı birçok karar bulunduğu ifade edildi. CMK'nın 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle tutukluluk süresine ilişkin kamuoyunda tartışma yaşandığı anlatılan gerekçede, teklifle bu süreler konusundaki "muğlaklığın giderilmesi, konuluş amacına, Anayasa ve AİHS'ne uygun hale getirilmesinin amaçlandığı" kaydedildi.
Gerekçede, ilk derece mahkemelerinde haklarında mahkumiyet kararı verilenlerle henüz karar verilmemiş olanlar arasında bir ayırım yapılması gerektiği de belirtildi.
"Sorumlu Adalet Bakanlığı"
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, basın toplantısında yaptığı açıklamada, evrensel hukukta tutukluluğun istisna kabul edildiğini belirterek, yargılamaların da makul sürelerde bitirilmesinin temel ilke olduğunu söyledi. Tutuklama sürelerine ilişkin farklı düzenleme bulunmasının "kafa karışıklığına yol açtığını" anlatan Öztürk, bu konuda tek düzenleme bulunmasının AİHS ile AİHM kararlarına uygun olduğu görüşünü savundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması gerektiğini belirten Öztürk, "Yargıda reforma değil devrime ihtiyaç vardır. Bunu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin anlayışı yapamaz" diye konuştu.
Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ise "Adalet Bakanlığının bu konuda şikayet etmeye hakkı yoktur" dedi. 2008 yılında getirilen Yargıtay Kanunu tasarısının komisyonda beklediğini anlatan Köktürk, bu tasarıda Yargıtay'ın daire sayısının azaltılmasının öngörüldüğünü savundu. CMK'nın 102. maddesinin yıl sonunda yürürlüğe gireceğinin önceden belli olduğunu anlatan Köktürk, "Yaşananların sorumlusu yerel mahkeme sürecini hızlandırmayan, yüksek yargıyı tıkayan ve ele geçirmeye çalışan Adalet Bakanlığıdır" iddiasında bulundu.
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, "istinaf mahkemelerinin neden hayata geçirilmediği" sorusunu yönelterek, "Amaç Yargıtay ve Danıştay'ı iş yüküyle boğmak, yeni daireler kurularak yüksek yargıyı ele geçirmektir. Bunların hepsinin bir siyasi proje olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe de tekliflerinde öngörülen süre sınırlamasının AİHM'nin "adil yargılama" kararlarına dayandığını söyledi. Adalet Bakanlığına yönelik eleştirilerde bulunan Ünlütepe, "Türkiye'nin yargıda ciddi bir reforma ihtiyacı vardır. Bugüne kadar yapılan göz boyamaktan başka bir şey değildir" görüşünü dile getirdi. Ünlütepe, diğer partilerden hazırladıkları teklife destek istediklerini de söyledi.