”Uluslararası toplum Afrika'nın sorunlarına ilgi göstermeli”
Gül, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesinin Çırağan Oteli Balo Salonundaki resmi açılışında konuştu
İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, insanlığın artık tüm halkların kaderlerinin birbirlerine kuvvetle bağlandığı yeni bir döneme girdiğini, küresel tehditler ve risklerin sınır tanımadığını belirterek, "Kimsenin orta ve uzun vadede, Afrika kıtasının karşı karşıya kaldığı sorunlara kayıtsız kalması mümkün değildir. Tüm uluslararası toplumun Afrika'nın sorunlarına daha fazla ilgi göstermesi gerekmektedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesinin Çırağan Oteli Balo Salonundaki resmi açılışında yaptığı konuşmada, dost ve kardeş Afrika ülkelerinin saygın liderlerini ve temsilcilerini İstanbul'da ağırlamanın Türkiye için bir şeref olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, Afrika'yı sadece insanlığın ve medeniyetlerin beşiği değil, insanlığın geleceğinin merkezi olarak gördüğünü ifade eden Gül, Afrika'nın başarısının insanlığın başarısı olacağı düşüncesinden hareket ederek bu zirveyi düzenlediklerini anlattı.
Bu buluşmanın, Afrika ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerde ve işbirliğinde önemli bir kilometre taşı oluşturacağına olan inancını vurgulayan Gül, tarihi öneme sahip Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesini şereflendiren uluslararası ve bölgesel örgütlerin yönetici ve temsilcilerine teşekkür etti.
Gül, İstanbul'un tarih boyunca birçok önemli olaya ve toplantıya tanıklık ve ev sahipliği yaptığını, ancak bu zirvenin İstanbul için de bir ilki oluşturduğunu ve ayrı bir anlam taşıdığını söyledi.
"Zirve 3 kıtayı birleştirdi"
Şimdiye kadar daha çok Asya ve Avrupa'yı birleştirmesiyle bilinen İstanbul'un bugün bu birliktelikle 3 kıtayı sembolik olarak birleştirmiş olduğunu vurgulayan Gül, Türkiye'nin tarihi, coğrafi, ticari, kültürel ve jeopolitik konumu itibariyle dünyada dış politika gündemi en yoğun ülkelerden biri olduğunu hatırlattı.
"Ülkemizin Afrika kıtasıyla ilişkilerinin de dış politikamızın çok boyutlu uygulanmasında arzu edilen yeri almakta olduğunu görmekten duyduğum memnuniyeti bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum" diyen Gül, bugün kabul edilmesi beklenen "İstanbul Deklarasyonu" ve "Türkiye-Afrika Ortaklığı Çerçeve Belgesi"ni son haline getirmek için yaptıkları çalışmalardan dolayı Dışişleri Bakanlarına ve diğer yetkililere teşekkür etti.
Son yıllarda Türkiye-Afrika ilişkilerinde fevkalade memnuniyet verici ve süratli bir dönüşüm süreci yaşandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Afrika ülkeleriyle siyasi, askeri, kültürel ve ekonomik ilişkilere ivme kazandırmak amacıyla 1998 yılında "Afrika'ya Açılım Eylem Planı"nı açıkladıklarını, 2005 yılını da Türkiye'de "Afrika Yılı" olarak ilan ettiklerini hatırlattı.
Karşılıklı ziyaretlerle ilişkilerin yeni bir ivme kazandığını belirten Gül, bu sayede hızlanan karşılıklı işbirliği sürecinin Türkiye-Afrika işbirliğini önemli bir aşamaya getirdiğini, bunun sonucunda geçtiğimiz Ocak ayında Türkiye'nin, Afrika Birliğinin "stratejik ortağı" ilan edildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, bu sürecin şimdi gerçekleştirilen zirveyle taçlanmasının gurur verici olduğunu belirterek, "Bu haklı gururun sizler tarafından da paylaşıldığından kuşku duymuyorum" dedi.
"Ticaret hacmi 10 yılda 6 kat arttı"
İkili ilişkilerin geldiği önemli aşamayı gösteren çok sayıda somut örnek bulunduğunu kaydeden Gül, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin, Afrika ülkeleriyle toplam ticaret hacmi son 10 yılda yaklaşık 6 kat artmıştır. Türk şirketleri Afrika ülkelerinde her yıl daha fazla yatırım yapmaktadır. Barış ve güvenlik alanında Afrika'da yürütülen Birleşmiş Milletler operasyonlarına ülkemiz tarafından mali destek ve personel katkısı verilmektedir. Afrika ülkelerine yaptığımız kalkınma ve insani yardımlar ile Afrikalı öğrencilere tahsis edilen yüksek öğrenim burslarının sayısı artmıştır. Sağlık alanında Afrika ülkelerine çeşitli yardımlar yapmaktayız. Türk kamuoyunun Afrika'ya yönelik ilgisi giderek artmaktadır. Aynı şekilde, Afrika ülkelerinde ülkemize duyulan ilgi de artış göstermektedir. Her yıl daha fazla Afrika ülkesi vatandaşı Türkiye'yi ziyaret etmektedir."
Cumhurbaşkanı Gül, tüm bu gelişmelerin de ilerisine giderek, tarih boyunca dostane ilişkiler sürdürdürülen Afrika ülkeleriyle her alandaki ilişkileri ve işbirliğini daha da geliştirmeyi arzuladıklarını, zirveye gösterilen ilgi ve geniş katılımın, bu arzunun dost ve kardeş Afrika ülkelerinin liderleri ve yöneticilerince de paylaşıldığını açıkça gösterdiğini kaydetti.
Afrika ülkeleriyle sahip olunan sorunsuz siyasi ilişkilerin, ekonomik, ticari ve kültürel işbirliğinin gelişmesi ve çeşitlendirilmesi için son derece uygun bir zemin sağladığını anlatan Gül, "Bugün toplanan Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi, Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi daha da ileriye götürmeye kararlı olduğumuzun somut bir göstergesidir. 'İstanbul Deklarasyonu' ve 'Türkiye-Afrika Ortaklığı Çerçeve Belgesi' önümüzdeki dönemde ikili ilişkilerimize yön verecektir. Müşterek bir gelecek için dayanışma ve ortaklığımızı sürdürülebilir bir yapıya kavuşturacaktır" dedi.
Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle işbirliği anlayışının ortaklık düşüncesini ön plana çıkardığını, ülkelerin ve halkların karşılıklı yararını gözettiğini ve yerel koşulları dikkate aldığını ifade eden Gül, zirve toplantısında, katılımcıların onayına sunulacak belgelerin de bu anlayışı yansıttığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, "Bu çerçevede Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında mühim işbirliği fırsatları olduğunu düşünüyor, özellikle tarım, sağlık, eğitim ve KOBİ'ler gibi alanlarda yardımlaşmaya önem veriyoruz. Afrika'yı da ciddi şekilde etkileyen ve derin kaygıyla izlediğimiz küresel gıda krizi ve salgın hastalıklar gibi tehditler sanırım bu düşüncemizde ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir" diye konuştu.
Cezayirdeki saldırıya kınama
Cumhurbaşkanı Gül, "Bu vesileyle bugün Cezayir'de meydana gelen saldırıyı şiddetle kınıyor ve Cezayir Hükümetine ve halkına baş sağlığı diliyorum" diye konuştu. İnsanlığın artık tüm halkların kaderlerini birbirlerine kuvvetle bağlandığı yeni bir döneme girdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:
"Küresel tehditler ve riskler, sınır tanımamaktadır. Artık kimsenin, 'Ben sadece kendi bölgemde yaşıyorum' demeye hakkı yoktur. Daha önce de çeşitli vesilelerle ifade ettiğim üzere, bu yaklaşımla Türkiye olarak Afrika'nın yazgısını, uluslararası toplumun ortak kaderi olarak görüyoruz.
Kimsenin orta ve uzun vadede, Afrika kıtasının karşı karşıya kaldığı sorunlara kayıtsız kalması mümkün değildir. Tüm uluslararası toplumun Afrika'nın sorunlarına daha fazla ilgi göstermesi gerekmektedir. Afrika kıtasının sorunları hepimizin sorunlarıdır. Afrika kıtasının acıları hepimizin acılarıdır. Afrika ülkelerinin ve halklarının başarısı ve mutluluğu kendi başarımız ve mutluluğumuz olacaktır. Afrika ülkeleri ve halkları, asırlardan günümüze süzülen erdem ve bilgelikleri, genç ve dinamik nüfusları ve geniş ve doğal kaynaklarıyla küreselleşen dünyamızda hak ettiği yeri alacak, Afrika bir barış, istikrar ve refah havzasına dönüşecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle toplantımızın başarılı geçmesini ümit ediyor. Sizleri İstanbul'da ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti bir kez daha dile getiriyor, Türkiye-Afrika işbirliğinin ve ortaklığının geleceği için en iyi dilek ve temennilerimi sunuyorum."