Uzmanlar aileleri uyarıyor! Çocuklar arasındaki yeni trend: 'Boğaz sıkma oyunu'
Sosyal medyada 'boğaz sıkma oyunu' adıyla yayılan tehlikeli akım, çocukların sağlığını tehdit ediyor. Birbirlerinin boğazına baskı uygulayan çocuklar, beyne giden kan akışını azaltarak bayılma noktasına geliyor. Uzmanlar, bu tehlikeli eylemin kalp atışlarını yavaşlatıp tansiyonu düşürerek kalıcı beyin hasarlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor. Akran ortamında kabul görme isteğiyle başlayan bu eylemler, zamanla gerçeklik algısının kaybolmasına ve akran zorbalığına dönüşebiliyor.
Sosyal medya platformlarında hızla yayılan tehlikeli bir akım, özellikle çocuklar arasında endişe verici boyutlara ulaşıyor. 'Boğaz sıkma oyunu' adı altında yayılan bu akım, çocukların birbirlerinin boğazlarına baskı uygulayarak bayılma noktasına gelmesine neden oluyor. Uzmanlar, bu durumun hayatı tehdit eden ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda aileleri ve eğitimcileri uyarıyor.
Uzmanlara göre, kalpten çıkan ve beyni besleyen ana damar boyundan geçiyor. Çocukların bu damar çıkışlarına baskı uygulaması, beyne giden kan akışını ciddi şekilde azaltıyor. Bu durumun tehlikesi sadece kan akışının azalmasıyla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda, bu bölgelerdeki sinirlerin uyarılmasıyla kalp atışları yavaşlıyor, damarlar genişliyor ve tansiyon düşüyor. Bu fizyolojik tepkiler, beyin hasarları gibi kalıcı sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Akran ortamında popülerlik ve kabul görme isteği
Bu tür akımların çocuklar arasında popülerlik kazanmasının ardında, akran ortamında kabul görme isteği yatıyor. Uzmanlar, bu sözde oyunların başlangıçta zarar verme amacı taşımasa da, zamanla çocukların gerçeklik algısını kaybetmesine ve hatta akran zorbalığına dönüşebileceğine dikkat çekiyor. Çocuklar, bu tehlikeli davranışların sonuçlarını tam olarak idrak edemeden, kendilerine veya arkadaşlarına zarar verebileceklerini düşünmeden devam edebiliyor.
Bu tehlikeli akımların önlenmesinde ailelerin ve okulların büyük bir sorumluluğunun bulunduğunu belirten uzmanlar, çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korumak ve onları spor, sanat gibi sağlıklı aktivitelere yönlendirmenin kritik bir önem taşıdığını vurguluyor. Sağlıklı bir aile ve okul ortamında yetişen çocuklar, zararlı akımlar yerine faydalı ve güvenli seçimler yapma eğiliminde oluyor.