Yaşamak mı daha zahmetli şu dünyada, yoksa evlilik mi?
NERMİN SAYIN
İstanbul Devlet Tiyatrosu, ay başında İsralli yazar Hanoch Levin’in bizde daha önce sahnelenmemiş yapıtlarından “Yaşamak Denen Bu Zahmetli İş”i sanatseverlerle buluşturdu. Kerem Ayan’ın sahneye koyduğu oyunun halis bir tiyatroseverin dikkatini çekmemesi imkânsız, çünkü sahnede özlediğimiz üç oyuncuyu buluşturuyor: Ülkü Duru, Musa Uzunlar ve İşdar Gökseven’i.
Sahne açıldığında kocaman bir yatakta “horul horul” uyuyan Leviva ve o gece onu terk etmeye karar vermiş 30 yıllık kocası Yona’yla tanışıyoruz. Evliliğinin ve dolayısıyla hayatının tekdüzeliğinden sıtkı sıyrılmış olan Yona, bir süre sonra karısını yataktan atmak suretiyle uyandırıyor ve aralarında –daha önce pek çok defa yaşandığını anlayacağımız- bir hesaplaşma başlıyor. Oyunlar, duygu sömürüleri, tehditler, yakınlaşmalar, uzaklaşmalarla dolu bir hesaplaşma bu. Üstelik hicve bulanmış ve hayli trajikomik. Bir süre sonra, ışıklarını yanıyor görüp ağrı kesici istemeye gelen müzmin bekâr arkadaşlarının da dahil olmasıyla, olay iyice içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Öyle ki “bekârlık mı daha zor, evlilik mi?” ya da “evlilik mi daha zahmetli, yaşamak mı?” diye sorarken yakalayabilirsiniz her an kendinizi.
Üç usta bir arada
Metnin defoları, tekrarları yok değil. Ama usta oyuncuların yorumları o kadar keyifl i ki “Yaşamak Denen Bu Zahmetli İş”i kesinlikle öneririm. “Hayatım geçti” duygusuyla birdenbire tüm yaşamını değiştirme sevdasına düşen ve tüm bedbinliğinin sebebi olarak karısını gören Yona da Musa Uzunlar, ortayaş sendromunun vücut bulmuş hali âdeta. Ülkü Duru’nun yer yer munis, yer yer şirret, yer yer ikisi birden olabilen karakteri Leviva da son derece tanıdık. İkilinin “kapışma”- larını izlemekse pek keyifl i. Hele fırtına gibi sahneye giren Gunkel'de İşdar Gökseven. Kısacık rolüyle seyircinin kalbini ele geçirip çıkmayı biliyor sahneden.
Oyun evliyseniz bekârların, bekârsanız evlilerin yaşamının falsolarını kara mizah sosuyla dikkatinize sunuyor. Ve keyifl i bir 75 dakika vaat ediyor.