Yeni asgari ücret net 629.96 TL

Asgari ücret 2011 yılı ilk yarısı için net 629.96 lira olarak belirlendi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Asgari ücret 1 Ocak 2011'den itibaren 16 yaşından büyükler için brüt 796.50, net 629.96 lira olarak belirlendi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu gelecek yıl geçerli olacak asgari ücreti tespit etti. Buna göre, asgari ücret 16 yaşından büyükler için 1 Ocak 2011'den itibaren brüt 796.50, net 629.96 lira olarak belirlendi.

Asgari ücret yılın ikinci yarısında ise 16 yaşından büyükler için brüt 837 lira, net 655.57 lira olarak uygulanacak.

Asgari ücret 16 yaşını doldurmamış işçilerin için ise yılın ilk yarısında brüt 679.50, net 546.20 lira olarak belirlendi. Yılın ikinci yarısında ise 16 yaşını doldurmamış işçiler için asgari ücret brüt 715.50, net 571.97 lira olarak uygulanacak.

Asgari ücret yılın ilk altı ayı için yüzde 4.7, ikinci altı ayı için yüzde 5.1 artırıldı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, gelecek yıl asgari ücrete yapılacak artışları belirledi. Buna göre, asgari ücret yılın altı ayında yüzde 4.7, ikinci altı ayında ise yüzde 5.1 artırılacak.

Asgari ücrette 2011 yılındaki ortalama artış, yüzde 10.1'i bulacak.

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri İsa Gök, "belirlenen asgari ücret düzeyinin yetersiz olduğunu ve ülkenin bugünkü koşullarında 'insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi' sağlamaktan yine uzak kaldığını" belirtti.

Gök, yeni asgari ücretin açıklanmasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yaptığı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi kesimi temsilcileri olarak asgari ücretin gerek uluslararası gerekse ulusal mevzuat çerçevesinde belirlenmesi için çaba gösterdiklerini söyledi.

Asgari ücretin, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuru ile bağdaşacak bir ücret olması gerektiğini vurgulayan Gök, bunun için asgari ücretin tespitinde geçim şartlarının dikkate alınması, Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin kullanılmasını, işçinin ailesiyle birlikte değerlendirilmesini, bilimsel verilerle hesaplanan net tutarın işçinin eline geçmesinin sağlanmasını, belirlemelerde en düşük devlet memuru maaşının dikkate alınmasını ve refahtan pay içermesini talep ettiklerini kaydetti.

Savundukları bu görüşlerin büyük bir bölümünün komisyon çalışmalarında dikkate alınmadığını ifade eden Gök, şöyle devam etti:

"Asgari ücret bir kez daha, komisyonda görev yapan hükümet ve işveren kesimi temsilcilerinin oy çokluğu ile belirlenmiştir. Bunun sonucu, belirlenen asgari ücret düzeyi yetersiz ve ülkenin bugünkü koşullarında 'insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi' sağlamaktan yine uzak kalmıştır.

Bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilmesi gereken asgari ücret, pazarlık konusu edilmiştir. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun iradesini ve karar alma yetkisini ortadan kaldıran yaklaşımlarla asgari ücretin belirlenmesi tercih edilmiştir."

Türkiye İstatistik Kurumunun, tek kişinin geçimi için belirlediği tutarın net 900,9 lira olduğuna dikkati çeken Gök, komisyonun öncelikle devletin resmi kurumunun belirlediği bu rakamı dikkate alması gerektiğini ifade etti.

Komisyona sunulan raporlarda, hükümetin açıklamalarında, küresel krizin etkisinin alınan önlemlerle atlatıldığının ifade edildiğine dikkati çeken Gök, şunları kaydetti:

"Ancak çalışanlar aileleriyle birlikte, bir kez daha insana yakışmayan olumsuz yaşam koşullarına terk edilmiştir.

Belirlenen bu asgari ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların önemli bir göstergesidir. Siyasal iktidarın ve işverenlerin çalışanlara yaklaşımının yansımasıdır.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işveren-hükümet kesimi temsilcilerinin oy çokluğuyla belirlediği asgari ücrete katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz."

Çalışma Genel Müdürü

Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, belirlenen yeni asgari ücretteki zam oranıyla ilgili, "Bu oranlarımız maalesef oy çokluğuyla alınabilmiştir. İşçi kesimimizle bütün gayretlerimize rağmen ortak karar çıkmamıştır. Belki onların da katılımı olsaydı bu miktarlarda belli bir yükseliş de olabilirdi" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında gerçekleştirilen, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısının ardından Sayın ve TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nafiz Konuk, birlikte basın toplantısı düzenledi.

Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, asgari ücretin, bir yandan işçilerin zorunlu ihtiyaçları öte yandan da işletmelerin ödeme kapasiteleri gibi zaman ve mekana göre sürekli değişim halinde bulunan kavramları barındırdığına dikkati çekti.

Emeği karşılığı başkasına bağımlı olarak çalışan kimsenin sosyal bakımdan uygun asgari bir yaşam seviyesine kavuşmasını esas alan asgari ücretin, klasik anlamda bir ücret çeşidi olmayıp mevcut ücret kademelerinin en alt sınırını oluşturduğunu hatırlatan Sayın, bu açıdan yönetim ve kapsamları farklılaşmakla birlikte gelişmiş ülkelerin tamamında asgari ücret uygulamasının bulunduğunu anlattı.

Anayasanın 55. maddesinin "asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumunun göz önünde bulundurulmasını", İş Kanunu'nun 39. maddesinin ise, "İş sözleşmesi ile çalışan ve bu kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretinin Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığıyla tespit edilmesini" öngördüğünü hatırlatan Sayın, belirtilen hükümler uyarınca komisyonun 2011 yılında uygulanacak asgari ücreti tespit ettiğini bildirdi.

Daha sonra zam oranlarını açıklayan Sayın, "Bu oranlarımız maalesef oy çokluğuyla alınabilmiştir. İşçi kesimimizle bütün gayretlerimize rağmen ortak karar çıkmamıştır. Belki onların da katılımı olsaydı bu miktarlarda belli bir yükseliş de olabilirdi" dedi.

Sayın, bir gazetecinin "işçinin katılımı olsaydı sözünü biraz açar mısınız?" sorusuna, şu karşılığı verdi:

"Biz onu arzuladık. İşveren kesimimiz de arzuladı. Başladığımız oranların çok üzerine çıktık. Pazarlığa başladığımız oranlar kendileri açısından tahmin edemeyecekleri orandı. İşveren kesimimizin bu anlayışına teşekkür ediyoruz. Aynı anlayışı işçi kesiminden göremedik. Onlar da büyük katkılar sağladı, bizlere belirle yönlendirmelerde bulundu ama belli bir oranın altına onları indirmemiz mümkün olmadı. O yüzden bu rakamda kalmak zorunda kaldık."

"Toplantı sırasında aralar verildi. Bu sırada bakanın başbakanla teması oldu mu?" sorusuna da Sayın, "Sayın bakanımızın bu rakamlara çıkmasında belki başbakanımızın da bilemiyorum ben onu 1-2 puan yukarı çıkmasında etkili oldu. Biz bu oranları telaffuz etmedik" yanıtını verdi. 

Umduğumuzun üzerinde bir rakam oldu

 TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nafiz Konuk da, ülkenin kaderi üzerinde rol oynayan bir rakamı belirlemek için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.

Kararın, üç kesimin de uzlaşmasıyla çıkmasını arzu etmelerine rağmen, bu imkanın sağlanamadığını ifade eden Konuk, işveren kesimi olarak asgari ücretin belirlenebilmesi için fedakarlık yaptıklarını ifade etti.

Belirlenen zam oranlarının işverenin düşündüğü bir rakam olmadığını, ancak asgari ücretli milyonlarca çalışanın olduğunu düşünerek bu sosyal sorumluğu üstlerine aldıklarını dile getiren Konuk, "Rakam umduğumuzun üzerinde bir rakam oldu. Çünkü bizim hedefimiz, öngörülen 2011 yılı enflasyonu oranındaki bir artışın bu dönem için asgari ücret bakımından uygun olacağı yönündeydi" dedi. Konuk, şöyle devam etti:

"Programa 4 artı 4 konmuştu. Bunu bizim zorlamayla gelebileceğimiz bir rakam olarak konuşuyorduk. Sonuçta bunun üzerinde bir rakama biz de imza atmak zorunda kaldık. Bu, milyonlarca insanın beklentilerine cevap verebilmek içindi, aksi takdirde asgari ücretin 2011 yılı başında yürürlüğe girmesi mümkün olamayacaktı. Hükümetin bir düşüncesi olarak önümüze geldi. Biz de yürürlüğe girebilmesi için imza attık. Ciddi endişelerimiz var. 2011 yılının 2010 yılı kadar kolay geçeceğini düşünmüyoruz. Bu ücretlerle Türkiye'nin, sanayinin rekabet gücüne olumlu bir katkı yapacağına inanmıyoruz. İnşallah düşüncelerimizde yanılırız. Zor günler bizi bekliyor.

Hak-İş Genel Başkanı Uslu

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, konfederasyonun hesabına göre 2002'de brüt 250 TL olan asgari ücretin yıllar itibariyle enflasyon ve GSYİH oranları ilave edildiğinde brüt olarak yaklaşık 1000 TL düzeyinde olması gerektiğini belirtti.

Uslu, yaptığı yazılı açıklamada, yeni belirlenen asgari ücret rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Asgari ücretin toplumun beklentilerinin ve gerçeklerinin son derece gerisinde kaldığını ifade eden Uslu, "Devletin resmi kurumu Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) tek bir işçinin eline geçmesi gereken aylık net tutarı 899 lira olarak hesapladığı bir dönemde net asgari ücretin 629.96 olarak belirlenmesinin gerçeklerle bağdaşmadığını" savundu. Uslu, şunları kaydetti:

"HAK-İŞ'in hesabına göre 2002'de brüt 250 TL olan asgari ücretin yıllar itibariyle enflasyon ve GSYİH oranları ilave edildiğinde brüt olarak yaklaşık 1000 TL düzeyinde olması gerekmektedir. Üretimi ve iç talebi artırmada sosyal bir enstrüman olarak kullanılması gereken asgari ücretin sınırlı düzeyde tutulması ekonomik akla uygun olmamıştır. Yapılan artış bir kez daha göstermiştir ki asgari ücretteki oransal artışlar sorunu çözmeye yetmemektedir. Dolayısıyla oransal artışlar yerine öncelikle tabanın yükseltilerek, kabul edilebilir bir asgari yaşam standardının oluşturulması gerekmektedir. Ülkemizde uygulanan asgari ücret, Avrupa Sosyal Şartına uygun olmamakla birlikte bu haliyle Türkiye gerçekleriyle de bağdaşmamakta, emek piyasası için bir standart oluşturmaktan uzak bulunmaktadır."

Komisyon yeniden yapılandırılsın

Salim Uslu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun mevcut yapısı ve işleyişi dikkate alındığında belirlenen asgari ücret tutarının ve Türk-İş'in şerh koymasının kendileri için "sürpriz" olmadığını da dile getirdi. Uslu, şöyle devam etti:

"Ayrıca Komisyon Başkanı ve Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın'ın Türk-İş'e yönelik olarak 'Bu oranlar maalesef oy çokluğu ile alınabilmiştir. İşçi kesimimiz bütün gayretlerimize rağmen ortak karar çıkartmamız mümkün olmamıştır. Belki onların katılımı olsaydı bu miktarlarda belli bir oranda yükseliş de olabilirdi' yönündeki ifadeleri de Türk-İş'in komisyondaki rolünü tartışılır hale getirmiştir. Dolayısıyla çalışanların tamamını temsil etmekten uzak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, en kısa zamanda katılımcı, demokratik ve temsilde adalet ilkesi dikkate alınarak oluşturulmalı, ILO ve AB normları ile uyumlu hale getirilmelidir. Komisyon bu şekilde yeniden yapılanarak, asgari ücretin tespitinde bağımsız karar alma yeteneğine sahip olacaktır. Komisyonunun yapısının değiştirilmesinin yanı sıra asgari ücretin belirlenmesinde sadece tek bir çalışanın dikkate alınmasından vazgeçilmeli, çalışan ailesi ile birlikte ele alınmalıdır. Asgari ücret, çalışanların asgari yaşam standardını sağlamanın bir aracı olarak belirlenmelidir."