Zorlu Enerji, jeotermal enerjide toplam kapasitenin yarısına talip
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Türkiye'nin uzak olmayan bir gelecekte Balkarlar'ın daha ileride de Avrupa'nın elektrikteki dengeleme merkezi haline geleceğini söyledi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Mehmet KARA
İSTANBUL - Zorlu Grubu, Türkiye’de enerji alanındaki önemli oyunculardan biri. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak’a, enerji konusunda Türkiye ve çevresindeki gelişmeleri, Zorlu Grubu’nun sektördeki konumunu ve geleceğe yönelik hedeflerini sorduk.
Türkiye enerjide ne yapmalı?
57 bin MW kurulu gücünüz var, 100 bin MW'ye gideceksiniz. Belli bir zaman gelecek ki Balkanlar bizden elektrik almaya başlayacak. Geçmişte biz onlardan elektrik alıyorduk. Ama öylesine devasa yatırımlar yapıyoruz ki, ileride Avrupa'ya elektrik satıyor olacağız. Bu ne demek oluyor, Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk, Romanya, Makedonya elektrik dengesini bizden sağlayacaklar. O noktaya geleceğimize inanıyorum ben.
Bölgesel baz yük merkezi mi olacak burası?
Evet, Balkanlar’da nükleer santraller var ama yaşlı, kapanacak. Yerine yenisini yapamayacaklar. Çünkü orada iş yapmak zor, Yunanistan'ın durumu ortada, 1 Euro yatırım yok. Balkanlar'da elle tutulur doğru düzgün yatırım da bulunmuyor. Ülkeler küçük, çok fazla siyasal belirsizlik var. Bir yatırıma başladığınızda nasıl bitireceğinizi bilemeyebilirsiniz. Benim gördüğüm, Balkanlar'a yatırım yapan büyük firmalar da satıp çıkıyor. Sonuçta ileride Balkanlar'ı besleyen yer Türkiye olacak. Gürcistan Türkiye'ye satacak, Türkiye büyük bir HUB olacak, buradan da Avrupa'ya elektrik satılacak. 5-10 yıl içinde olacak bunlar...
Türkiye’de enerjiye ilginin artması biraz da bundan mı?
Stratejik bir konu ama bugün Balkanlar, yeni yatırım yapmaktansa Türkiye'den elektrik almayı tercih edebilir. 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olacaksa Türkiye’nin bu işlerde de lider konuma geçeceği ortada. 10'uncu ülke olmasak bile 12'nci oluruz. O zaman kapasite 100 bin MW'ye gelmiş olacak, Bulgaristan'ın Yunanistan'ın kapasiteleri bizim yüzde 10'umuz kadar kalacak. Biz dengeler duruma geçeceğiz oraları. Romanya da bundan yararlanacak. Bir zaman gelecek ki biz Almanya ve Fransa ile elektrik ticareti yapmaya başlayacağız. Dengesiz olduğumuz dönemlerde oradan alacağız, onlar dengesizliklerini bizden karşılayacak. Bu noktada Avrupalı yatırımcıların Türkiye'ye yoğun ilgisi var. Herkes ortak olmaya, bir şekilde pay elde etmeye çalışıyor.
Yabancı ortaklık ihtimali?
Türkiye'deki bütün büyük enerji firmalarının yabancı ortağı var, biz hariç. Ama bizim de yurtdışında var, İsrail'de... Biz de büyümek için yabancı ortak almak zorunda kalabiliriz. Çünkü sermaye kısıtlı kaynak. Türkiye yatırım yapılabilir ülke noktasına çıktığı zama, dışarıdan girecek kaynak artacak. Bunun yollarından biri de enerji sektörüne yönelik yatırımların artması. Önümüzdeki 10 yılda 100-150 milyar dolar yatırım yapılacağı söyleniyor. Nereden bakarsanız bakın, bunun yüzde 30’u öz sermaye olmak durumunda. Bu durumda en az 30 milyar dolarlık bir sermayeye ihtiyaç duyulacak ki Türkiye'de böyle bir sermaye altyapısı mevcut değil. Ya yabancı bir firmayı alacaksınız yanınıza ya da halka açılıp kaynak çekmek zorunda kalacaksınız ki burada da yabancılar olacak.
Bu söyledikleriniz yabancılarlaortaklık yolda anlamına mı geliyor?
Bizim kurum kültürümüzde ortakla çalışmak pek yok. Ne Vestel'de, ne tekstilde, ne de gayrimenkulde ortağımız bulunmuyor. Biz biraz uzağız ortaklık işine. Bundan sonra deneyebiliriz. Ne kadar sürer, ne zaman olur bilemiyorum ama işin doğası gereği böyle bir şeyle karşı karşıya kalınabilir. Ancak şu anda gündemimizde böyle bir çalışma yok.
Zorlu Grubu’nun mevcut, devam eden ve planlanan yatırımları…
Türkiye'de de 750 MW kurulu gücümüz var. Önümüzdeki üç dört sene içinde 1500 MW'ye kadar çıkacağız. Elimizde lisansı alınmış ve alınmak üzere olan projeler var. Jeotermalde öncü şirketlerden biri olacağız. Şu anda jeotermaldeki kapasite çok düşük, 100 MW'ler civarında. Bunun 15 MW'si bizde. Türkiye’nin 2023 için 600 MW'lik hedef var. Biz bunun yarısına talibiz. Şu anda elimizde 15 MW'li kurulu gücün yanı sıra 90 MW daha lisanslanmış, kurulacak kapasite var. Önümüzdeki üç ayda 100 MW'lik daha lisans başvurusu yapacağız. Ayrıca birkaç küçük projeden ilave bir 50 MW daha toparlamayı düşünüyoruz. 2016-2017 yılına geldiğimizde 300 MW'yi çalıştırıyor oluruz.
Diğer yenilenebilir kaynaklarda durum ne?
Diğer yenilenebilir kaynaklarda durum ne?
Rüzgarda 135 MW kapasitemizin yanı sıra 110 MW'lik bir lisansımız daha var. Onları da yapacağız. Üç tane lisanslı hidroelektrik projemize başlıyoruz. Biri Dalaman nehri üzerindeki Sami Soydan Barajı, 126 MW gücünde. Tirebolu'da 60 MW'miz var. Bir de İkizdere'deki 17 MW'lik barajımızı kapasite artırımıyla 50 MW'ye çıkartmayı hedefliyoruz. Böylece 210 MW'ye yakın HES yatırımı yapacağız. 300 jeotermal, 110 rüzgar yatırımı topladığınız zaman 620 megawatt ediyor. 2016 sonunda hepsini yetiştirmiş oluruz. Böylece 2017 başında 1300-1400 MW'leri göreceğiz.
Baz yük santrallerine ihtiyacınız yok mu?
Baz yük santral yapmak istiyoruz. Kömür ya da doğalgaz, hatta belki i
kisi birden olabilir. En kötü ihtimalle 600 MW'lik bir baz yük yatırımımız daha olacak. Lokasyon olarak Ege ya da Trakya olabilir. Elinde kömür sahası ruhsatı olup da yatırım yapamayacak bir sürü proje sahibi var. Onlara, ruhsat satın almaya bakıyoruz. Bazı firmalarla görüşüyoruz. Kimi satıp çıkmak istiyor, kimi birlikte yatırım yapalım diyor. Her türlü seçeneğe açıklar.
Elektrik dağıtımında özelleştirme ihalelerinden sonuç alamadınız...
Biz dağıtım bölgelerine verilen fiyatları yüksek buluyoruz. Gediz EDAŞ, 1 milyar 231 milyon dolara gitti. Orayı biz çok istedik, 1 milyar dolar civarında bir fiyat biçtik, pahalı buluyoruz. Belki gidip ileride ikinci elden alabilirsiniz. Dağıtım ihalelerinde inşaat şirketleri çok aktifler ama üretim tarafında çok aktif değiller. Onlar belki ikinci ele düşebilir, ileride alınabilir.
YURTDIŞI YATIRIMLARINI BURADA YAPSAYDIK DAHA KÂRLI ÇIKACAKTIK
Zorlu Grubu’nda 2000'li yılların ilk yarısında ciddi miktarda para vardı. Türkiye’de yatırım yapma imkânı sınırlı diye, yurtdışına çıkma kararı aldık. O zaman Türkiye'nin bu kadar hızlı büyüyebileceğini öngörebilseymişiz, yurtdışına çıkacağımıza içerde yatırım yapsaymışız çok kârlı olabilirmişiz. 2007-2008'deki o yüksek elektrik fiyatlarından da faydalanabilirmişiz. Ama biz çekimser davranıp Rusya'ya, Pakistan'a, İsrail'e yatırım yapmaya yönelmişiz. Bizim için bu üçünün toplam maliyeti 1.5 milyar dolara yakın. Aynı rakamı burada yatırsaydık, aşağı yukarı 1200-1500 MW ilave kurulu kapasitemiz olabilirdi. Peki ne oldu? Rusya çok iyi değil ama İsrail çok iyi oldu. Rusya'da böyle kalırız. 200 bin MW’lik çok büyük bir pazarın içinde küçük kalıyorsunuz. Ama İsrail'de toplam kapasitemiz ortaklarla beraber 1000 MW. Neredeyse pazarın yüzde 10'usunuz, ilk özel şirketsiniz. Ortaklarımız da çok iyi. O yüzden İsrail'de daha yatırım yapabiliriz. İlave lisans alma haklarımız, mevcut tesislerimizin kapasitesinin artırılabilme seçeneğimiz, arsamız var. Pakistan ise çok fakir bir ülke. Orada finansman bulundukça yatırım yapılıyor.
2017 BİRAZ KARANLIK GÖRÜNÜYOR
Türkiye'nin kapasitesi 57 bin MW. Verilmiş 50 bin MW lisans var. Bunlar yapılsa zaten 2023'e geldiğimizde sorun kalmıyor gibi. 30 bin MW'lik de başvuru var. Toplam 80 bin MW ediyor. Bazı kömür ruhsatları bunun içinde yok. Önümüzdeki 3-4 sene bir sorun gözükmüyor. Eldeki projeler belli, yürüyor, yatırımcılar yatırımlarını yapıyor. 50 bin MW'nin 15-20 bin MW'ı realize olur. O da önümüzdeki 3-4 sene yeter. Ondan ilerisi, 2017 biraz daha karanlık şu anda. Orayı şimdi kömürle doldurmaya çalışıyorlar. O yüzden hızlı hareket ediyorlar. EPDK ve Bakanlık, 2013’ü kömür yılı ilan ettiler.