Hisarcıklıoğlu: 1,5 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe sahibiz
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türk dünyası olarak, 1,5 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe, 1 trilyon dolara yaklaşan dış ticaret hacmine ve 185 milyonluk nüfusa sahibiz. Sadece bu rakamlar bile, bir araya geldiğimizde nasıl büyük bir küresel güce dönüşebileceğimizi göstermektedir." dedi.
TOBB ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğinde, TOBB'da düzenlenen "Türkiye-Azerbaycan İş Forumu", Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Azerbaycan Başbakanı Ali Esedov'un katılımlarıyla gerçekleşti.
Programda konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Azerbaycan-Ermenistan Sınır Delimitasyon Komisyonu'nun 19 Nisan'da gerçekleştirilen toplantısında, 30 yıldır işgal altında bulunan 4 köyün Azerbaycan'a iadesi ve sınır belirleme çalışmalarının devamı konusunda varılan uzlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Türk iş dünyası olarak emin adımlarla aydınlık bir geleceğe yürüyen Azerbaycan ile gururlandıklarını dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu, ekonomisi hızla gelişen Azerbaycan'ın, cazip iş ve yatırım imkanları sunduğuna işaret ederek, "Aliyev'in belirlediği inkişaf konsepti ve politikalar sonucunda Bakü, dünyanın en güzel başkentlerinden biri haline geldi. Azerbaycan bölgenin ticaret ve kültür merkezine, turizm mekanına dönüştü. Şimdi sıra Karabağ'da. Karabağ'ın azatlık zaferiyle Kafkaslarda kanayan bir yara kapanmış, bölgede kalıcı barış ve huzur için büyük bir fırsat doğmuştur. Azerbaycanlı kardeşlerimizle bölgenin gelişmesi, bölgede huzurun kökleşmesi için üzerimize düşenleri yapmaya hazırız." diye konuştu.
"Ticaretimizin kapsamını genişletmeliyiz"
Karabağ'ın tarım, turizm, gıda, sanayi ve bilişim için bir çekim merkezi haline getirilmesi gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, bölgenin kalkınmasını sağlayacak projelerin, iş insanlarıyla paylaşılmasını çok önemsediğini vurguladı. Bu kapsamda, Nahçıvan'la Bakü'yü birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru'nun, bölge ticaretinin gelişmesine büyük katılar sağlayacağına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu projenin hayata geçirilmesiyle, doğudan batıya herkesin istifade edebileceği yeni bir orta koridor açılacaktır. Türk dünyası olarak, 1,5 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe, 1 trilyon dolara yaklaşan dış ticaret hacmine ve 185 milyonluk nüfusa sahibiz. Sadece bu rakamlar bile, bir araya geldiğimizde nasıl büyük bir küresel güce dönüşebileceğimizi göstermektedir. Bu gücü harekete geçirmek için, önce aramızdaki iktisadi entegrasyonu artırmalıyız. Bu da, daha fazla ticaretle mümkün olacaktır. Son yıllarda, karşılıklı ticaret hacmimiz 15 milyar dolar hedefine doğru ilerliyor ancak daha hızlı davranmalıyız. Ticaretimizin kapsamını genişletmeliyiz."
Hisarcıklıoğlu, ilk aşamada Türkiye ve Azerbaycan Tercihli Ticaret Anlaşması'nın kapsamının genişletilmesi, ardından da serbest ticaret anlaşmasının hedeflenmesi gerektiğine değinerek, bu amaçla Türkiye-Azerbaycan Ticaret ve Sanayi Odası'nı kurduklarını hatırlattı.
Gümrük prosedürlerinin standart hale getirilmesi ve sınır geçişlerinin hızlandırılması konusunda iyileşmeler olsa da gümrük işlemlerinde ortak standartlar belirlenmesi, süreçlerin basit ve daha hızlı hale getirilmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Hazar Denizi gibi çok önemli bir geçiş noktasının, daha aktif ve daha az maliyetli şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.
Trans-Hazar Doğalgaz Boru Hattı'nın inşasına bir an önce başlanması gerektiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, "Hazar'ı ayrıştıran değil birleştiren bir deniz olarak görüyoruz ve çok önemsiyoruz. Bunları yaparsak, Çin-Avrupa hattındaki taşımalarda 'orta koridorun' yani bizim coğrafyanın öne çıkmasını da sağlarız. Yine bu kapsamda, birbirimize yönelik, geçiş kotalarını da kaldırmalıyız. Daha fazla ticaret, daha fazla girişimciyle ve daha güçlü özel sektörle sağlanır. Ülkelerimizdeki girişimciliği ve özel sektörü geliştirmek için de güçlü iş örgütlerine, yani odalara ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
"Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamı genişletilmeli"
DEİK Başkan Yardımcısı Erdal Eren de "Bir millet, iki devlet" Türkiye ve Azerbaycan olarak, dostluğun getirdiği birliktelikle, ekonomik ilişkilerin de güçlü şekilde ilerlediğini söyledi. İkili ticaret hacminin yaklaşık 4,5 milyar dolara yaklaştığını bildiren Eren, 15 milyar dolar hedefi için yeni adımlar atıldığını belirtti.
Müteahhitlik firmalarının bugüne kadar Azerbaycan'da, 19,3 milyar dolar tutarında 527 proje üstlendiklerini kaydeden Eren, gelecek dönemde de müteahhitlik firmalarının Azerbaycan'ın kalkınmasına katkıda bulunacak projelerde yer almaya hazır olduğunu dile getirdi.
Eren, Tercihli Ticaret Anlaşması'nın kapsamının genişletilmesinin, iş dünyası açısından büyük önem taşıdığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin büyük elektronik ticaret platformları, Azerbaycan pazarına girdi ve Azerbaycanlı müşterilere de hizmet ediyorlar. Bu hizmetin kaliteli ve kesintisiz şekilde devamı için Azerbaycan'ın dış ticaret, vergi ve gümrük mevzuatı ve uygulamalarında elektronik ticareti kolaylaştırıcı düzenlemelerin yapılması önem taşıyor.
Firmalarımızdan gelen taleplere baktığımızda mühendislik, tedarik, inşaat, doğal gaz ve petrol alanlarında işbirlikleri, santral işletim ve ekipman tedariki gibi geleneksel işbirliği yaptığımız alanların yanı sıra rüzgar ve güneş projeleri, biyogaz, su ve atık su arıtma tesislerinin kurulumu, enerji depolama sistemleri, hidrojen ve açık deniz rüzgar enerjisi alanlarında işbirliği isteklerinin olduğunu ve kardeş Azerbaycan'a faydalı olacak projeler geliştirmek istediklerini görüyoruz.
Yerli ve milli yazılımlarımızla Azerbaycan enerji sektörüne destek vermek isteyen firmalarımızı görmek bizleri çok memnun ediyor. Yapay zeka uygulamasıyla, elektrik üretim tahminleme, bulut teknolojileri ile şebeke güvenliğinin sağlanması, siber güvenlik ve endüstri 4.0 alanındaki işbirlikleri sektörümüzün dile getirdiği talepler arasında."
"Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı'nın işlerliği artırılmalı"
Ülkeler arasında ulaştırma ve lojistik projelerinin geliştirilmesi, bu çerçevede Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı'nın işlerliğinin artırılması ve Zengezur Koridoru'nun kısa sürede açılmasının önem taşıdığına işaret eden Eren, Türkiye'nin yap-işlet-devret ve kamu-özel sektör ortaklığı konusundaki 100 milyar doları aşan projeleriyle oluşan deneyiminin, Azerbaycanlı yatırımcılarla Azerbaycan'da, Türkiye'de ve üçüncü ülkelerde uygulanabileceğini vurguladı.
Eren, Azerbaycan'da üretim yatırımları yapan birçok firmanın, üretimde kullanacakları ham madde ve ara mamulün ülkeye girişi sırasında uygulanan gümrük vergilerinin düşürülmesi ve kontrollerin azaltılmasını beklentilerini dile getirdiğini aktardı.
Azerbaycan'ın, transit taşımacılık açısından Türkiye için en önemli ülkelerden olduğuna değinen Eren, ücretlerin makul seviyelerde tutulmasının işbirliğinin daha da gelişmesine imkan vereceğini kaydetti.
Kullanımı özel izin, tescil ve kayda tabi ürünlerin denetimi alanında iki kardeş ülkenin ulusal mevzuatlarının uyumlaştırılması ve belgelerin karşılıklı olarak tanınmasının, birçok sektörde yeni ortak projelerin önünü açacağına ve ticaretin gelişmesine katkıda bulunacağına dikkati çeken Eren, ileriye doğru atılacak adımların, Türkiye ve Azerbaycan ile bölgenin refahına büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
"Karşılıklı ticaret hacmi hedefi 15 milyar doları yakalamak için çalışıyoruz"
Azerbaycan İhracat ve Yatırım Teşvik Ajansı (AZPROMO) Başkanı Yusif Abdullayev de Türkiye ile karşılıklı ticaret hacmi hedefi olan 15 milyar doları yakalamak için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini söyledi.
Geçen yıl aralık ayında düzenledikleri yatırım forumunun sonuçlarının çok güzel olduğunu dile getiren Abdullayev, Türk şirketlerinin Azerbaycan'a yatırım yapmak istediğini ve bundan dolayı çok mutlu olduklarını kaydetti.
Azerbaycan Küçük ve Orta İş Geliştirme Ajansı (KOBİA) Yönetim Kurulu Başkanı Orxan Mammadov ise 2018 yılında KOSGEB ile bir mutabakat zaptı imzaladıklarını anımsattı.
KOBİA ile Türkiye'nin ilgili kurumları arasında şu ana kadar 11 mutabakat zaptı ve 2 niyet protokolü imzalandığını bildiren Mammadov, KOSGEB'in yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, DEİK, Türkiye Katılım Bankalar Birliği ve diğer kurum ve kuruluşlarla da temaslar sağladıklarını kaydetti.