Türkiye 30 yılda 4.0'a geçer, AB ile aramızda 'tarım' var

TÜRKONFED ve İKV işbirliğinde düzenlenen bir panel, Sanayi 4.0 ve Gümrük Birliği’nin modernizasyon sürecine birlikte bakma perspektifi getirdi. Paneldeki konuşmacılardan Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy, Türkiye’nin 30 yıl sonra 4.0’a geçeceğini öngördü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) iş birliğiyle düzenlenen “Gümrük Birliği’nin Modernizasyonu ve Sanayi 4.0: İleriye Dönük Bir Yenilenme İhtiyacı” başlıklı bir panel düzenledi. Panel, öncelikle bu iki önemli konuya birlikte bakma perspektifi getirmesi bakımından önemliydi.

İlk konuşmayı yapan İKV Brüksel Temsilcisi Haluk Nuray şunları söyledi:

“Dünya bizi hiç beklemeden büyük bir ekonomik ve teknolojik değişim sürecine girdi ve hızla ilerliyor. Biz sürecin oluşup gelişmesine katkıda bulunamadık. Şimdi durumu kabul edip uyum sağlama zamanı gerekeni saptayıp hızla harekete geçme zamanı. Sanayi 4.0’ı ve sadece akıllı üretimle, yeni nesil ticaret anlayışına da sadece Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ile sınırlı tutarsak, birini fabrikanın diğerini de bürokrasinin duvarları arasına hapsedersek hiçbir yere varamayız. Akıllı sanayi, akıllı ticaret diyorsak onları etkileyen tüm süreçlerin de akıllı olması gerekir. Yani Türkiye de bir 4.0 ekosistemi kurmalıyız. Bu ekosistem sadece bilgisayarları ve teknolojiyi değil tüm hayatı kapsamalı.” Nuray, eğitimde, hukukta, mevzuatlarda, demokraside, şirketlerde ve insanlarda 4.0 seviyesine çıkılmadan, sadece Sanayi 4.0’ın tek başına olamayacağını, Gümrük Birliği’nin modernleşmesinden de istenen fayda sağlanamayacağını kaydetti.

Türkiye kaderini 4.0 dönüşümü ile değiştirebilir

Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy kavramın ilk ortaya çıktığı ülke olan Almanya’nın 2013 yılında yetkililer ve uzmanlardan oluşmuş bir takım kurarak Endüstri 4.0 yolculuğunu planladığını anlattı. Burada ülkenin 4.0’a geçişi için 20 yıllık bir dönem öngörüldüğünü söyleyen Ersoy, Türkiye’nin henüz 2.0 ile 3.0 arasında bir yerde olduğunu, Türkiye’nin dönüşümünün ise 30 yıl süreceğini öngördü. “Adidas Doğu’daki fabrikalarını kapattı, Almanya’da üretiyor. Apple iPad’i Amerika’da üretmeye başlıyor. 4.0, Doğu’nun üretim gücü altında ezilen Batı’nın yeni teknolojiler ile insanı üretimden çekerek karşısına çıkan bu tehdidi alt etmesidir” diyen Ersoy, Türkiye’nin de kaderinin Endüstri 4.0 dönüşümünü gerçekleştirirse değişebileceğini vurguladı.

Ersoy, nesnelerin internetinin çok önemli teknolojik bir gelişme olduğunu vurgulayarak, gelecekte insanların vücutlarına takılacak çipler vasıtasıyla da makinelerle iletişime geçebileceğini söyledi. Ersoy, “5 yıl sonra ilk çipler takılmaya başlanacak, taktırmayan da sistemin dışında kalacak” dedi. Ersoy Endüstri 4.0’a geçişte her şirketin ne yapabileceğini araştırması gerektiğini, her şirketin buluta geçmesi gerektiğini vurguladı.

Ersoy, “Ya geri gideceğiz ya da milli gelirde 25 bin dolar seviyesini aşacağız. Göçmen geçmişimiz belki esnekliğin çok önemli olacağı yeni dünyada Türkiye’yi bir yukarı lige taşıyabiliriz” şeklinde konuştu.

GB modernizasyonunda en önemli ayak: Tarım

TÜRKONFED Danışmanı Haluk Tükel ise Gümrük Birliğinin Avrupa Birliği (AB) müzakere süreci olarak görüldüğünü belirterek, aslında Gümrük Birliğinin ekonomik bir entegrasyon süreci olduğunu ifade etti. “Rekabet olmayınca rehavet oluyor” ifadesini kullanan Tükel, Gümrük Birliği modernizasyon sürecine son politik söylemlerin büyük darbe vurduğunu ifade etti. Tükel, yapılan çalışmalara göre 2030 itibarıyle modernizasyondan GSMH’ya gelmesi öngörülen 0.98’lik artışın 0.75’inin tarımdan kaynaklanacağını söyledi. Tarımda 9850 dolarla çalışan başına en düşük katma değerin Türkiye’de olduğu bilgisini veren Tükel, “Tarımı modernize ederek AB ile entegrasyonu yeniden başlatabiliriz” dedi. Tükel şunları söyledi:

“Türkiye tarıma dayalı sanayide rekabete endeksli bir sektör yaratabilir. Bunun gelirimizin yüzde 8’i tarımdan fakat bugün iş gücümüzün yüzde 20’si tarımda. Bizler aslında kalkınmak için hep sanayileşmeye bakarken tarımı gözden kaçırdık. Aslında bu çok önemli. Tarımda modern yöntemleri kullanarak verimi artırmalıyız. Böylece entegrasyon sürecini de hızlandırabiliriz.”

KOBİ’ler, beyin göçü ve robotlar...

Panelin soru cevap bölümü, katılımcıların da bilgi aktarımı ile devam etti. En önemli sorular, “Endüstri 4.0’a dev şirketler geçerken KOBİ’ler ne yapacak?”, “Kodlama öğrenen gençler bu topraklarda yeterli iş bulamazsa beyin göçü ne seviyeye ulaşacak?” ve “Robotlar bizim işimizi yaparken biz ne yapacağız?” oldu. Katılımcılardan gelen cevaplar da; “Dev şirketler eko sistem yaratmadan 4.0’a geçemez. Dolayısıyla tedarikçilerini de arkalarından sürükleyecekler”, “Gençler belki yine gidecekler ama bu ülkede çok sayıda yeni şirket yeni teknoloji peşinde, kısa süre sonra dönerler” ve “Her sanayi devrimi istihdamı artırdı, bu da artıracak ancak geçiş sancılı olacak” şeklindeydi.