1 milyon tür yok olmak üzere

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Birleşmiş Milletler’in biyolojik çeşitlilik hakkındaki bilimsel kurulu Intergovernmental Panel Biodiversity and Ecosystem Services (Hükümetlerarası Biyoçeşitlilik ve Ekolojik Hizmetler Paneli – IPBES) yeni bir rapor yayımladı.

130’dan fazla ülkenin bilim insanlarının analizlerini kapsayan rapor, dünyadaki canlı türlerinin karşı karşıya kaldığı tehdidi gözler önüne seriyor ve doğanın yok oluşunda insan kaynaklı aktivitelerin rolünü ortaya koyuyor.

130 ülkenin imzaladığı bilimsel raporun sonucuna göre, iklim değişikliği nedeniyle 1 milyon tür yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

Rapor, doğanın yok olmasını engellemek için verilen mevcut küresel cevabın yetersiz olduğunun da altını çiziyor. Raporda yer verilen temel başlıklar şöyle:

Biyolojik Çeşitlilik

- Türler, günümüzde son 10 milyon yılın ortalamasından yüzbinlerce kat daha hızlı yok oluyor ve bu hız giderek artıyor.

- Köpek balıkları ile mercan resiflerinin yüzde 33’ü, tüm deniz memeli türlerinin yüzde 33’ten fazlası ve amfibi canlıların ise yüzde 40’ı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya; böcek türlerinin ise yaklaşık yüzde 10’u yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

- Karasal ortamda canlıların, doğal ortamdaki varlığı, büyük çoğunluğu 1900’lerden itibaren olmak üzere, ortalama yüzde 20 azaldı.

- Kayıp ve bozulma yüzünden küresel karasal habitatta 1900’lerden bu yana yüzde 30 azalma görüldü.

İklim Değişikliği

- Rapor, iklim değişikliğine neden olan faaliyetler ile biyolojik çeşitliliği yok oluşa sürükleyen faaliyetler arasında önemli bir ilişki olduğunu, birçok iklim eyleminin aynı zamanda biyolojik çeşitliliği de korumaya katkı sunacağını belirtiyor.

- Çalışmanın yazarları, IPCC‘nin iklim değişikliği senaryoları ile bu senaryoların biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkilerini de karşılaştırıyor. 2°C küresel ısınma, türlerin yok oluş riskini yüzde 5 arttırırken, dünyanın şu andaki hali, yani 4,3°C ısınma senaryosu bu riski üç katına, yüzde 16 seviyesine çıkarıyor. Uzmanlara göre, küresel ısınmayı 1,5 °C’de sınırlandırmanın ise biyolojik çeşitlilik üzerindeki iklim riskini önemli derecede azaltacak.

Tarım-gıda

- Rapora göre mevcut tarımsal uygulamalar biyolojik çeşitlilik üzerinde önemli riskler oluşturuyor. Rapor, insan faaliyetleri ile çevrenin yüzde 75’inin ciddi değişiklik ve büyük hasar gördüğünü, 1970’lerden beri tarımsal üretimin yüzde 300 arttığını ama buna rağmen dünya nüfusunun yüzde 11’inin, yani 860 milyon insanın gıda güvensizliği ile yüz yüze olduğuna vurgu yapıyor.

- Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 25’i arazi yönetimi, gübreler yüzünden salınıyor. Hayvansal gıdalar bu emisyonun yüzde 75’ini oluşturuyor.

- Küresel gıda üretiminin yüzde 75’i polenleşmeye bağımlıyken, yoğun tarım uygulamaları yüzünden biyolojik çeşitlilik üzerindeki artan baskı ve polenleşmedeki azalma ile yıllık 235 ile 577 milyar dolar değerindeki ekin üretimi riske atılıyor.

Okyanuslar-Denizler

- Rapor, aşırı avlanma yüzünden balık stoklarının yok olduğunu ve 2015 yılında deniz stoklarının yüzde 33’ünün sürdürülemez seviyede avlandığını vurguluyor. Rapora göre, bugüne kadar deniz ortamının yüzde 66’sı insan faaliyetleri yüzünden ciddi ölçüde değişti.

- Rapor, endüstriyel balıkçılığın biyoçeşitlilik üzerindeki ayak izinin tarımdan 4 kat daha büyük olduğunu ifade ediyor. Rapor aynı zamanda balıkçılık sektöründeki dengesiz dağılımı da ortaya koyuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar