10 il ülkenin gıda ambarı, tarımda ihracat üssü

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Kahramanmaraş ve Hatay başta 10 ilde büyük yıkıma yol açan depremlerde hasar kaldırma ve afetzedelere yardım çalışmaları tüm hızıyla sürerken, afetin ülke ekonomisinde yol açacağı hasarın olası boyutları da gündeme gelmeye başladı.

Gerekli önlemler ivedilikle alınmazsa, başta Gaziantep olmak üzere ülke tarımı ve tarıma dayalı sanayi kollarında önemli bir ağırlığa sahip bu illerde tarımsal üretim, istihdam ve ihracat faaliyetlerinin aksamasının, ülke ekonomisinde önemli kayıplara yol açabileceği belirlendi.

Ülke genelinde 238,5 milyon dekar olan tarım yapılabilen alanların yüzde 16,2 oranındaki 35,8 milyon dekarlık bölümü depremzede on ilde bulunuyor. Bu iller içinde en fazla tarım alanına sahip olan 11 milyon dekarla Şanlıurfa.

Onu 5,8 milyon dekarla Diyarbakır, 5 milyon dekarla Adana, 3,6 milyon dekarla Kahramanmaraş, 3,5 milyon dekarla Gaziantep ve 2,4 milyon dekarla Hatay izliyor. Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekildiği alanların on ildeki toplam büyüklüğü 25,6 milyon dekarla ülke genelindekinin yüzde 15,5’ini oluşturuyor.

Ülkedeki tüm sebze bahçelerinin de 1,1 milyon dekarla yüzde 15,2’si bu on ilde. Meyveler, içecek ve baharat bitkileri ekim alanlarında ise on il 9,3 milyon dekarla yüzde 25,2’lik bir paya sahip bulunuyor. Başka deyişle bu ürünlerin yetiştirildiği alanların dörtte biri bu on ilde yer alıyor. Buğday, arpa gibi tahılların üretildiği alanlarda açık farkla Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adana, sebze bahçesi alanında Adana ve Hatay, meyve alanlarında ise Gaziantep öne çıkıyor.

Depremzede on il toplam gayri safi yurt içi hasılada (GSYH) yüzde 9,3 pay alırken, tarım sektörü gayri safi hasılasında ise yüzde 14,3 payla öne çıkıyor. Bunlar arasında tarımsal katma değerde en büyük paya sahip olan il yüzde 3’le Şanlıurfa. Toplam tarımsal katma değerde Adana’nın yüzde 2,5, Diyarbakır’ın yüzde 2,2, Kahramanmaraş’ın yüzde 1,4, Gaziantep ile Hatay’ın yüzde 1,3’er payı bulunuyor.

Malatya ve Adıyaman’ın payı da yüzde 1’e yaklaşıyor. Büyük bölümü tarıma dayalı sanayi ürünü olmak üzere, sanayi katma değerinde de on ilin toplam payı yüzde 11,2 ile azımsanmayacak düzeyde bulunuyor. Sanayideki katkısı en büyük il yüzde 3,6 ile Gaziantep olurken, onu yüzde 2,2 ile Adana, yüzde 1,8’le Hatay izliyor. On ilin hizmetler sektörü toplam ülke katma değerindeki payı ise yüzde 7,1 ile daha düşük düzeyde kalıyor.

Tarım ihracatının beşte biri on ilden

Türkiye’nin toplam tarım ve ormancılık ürünleri ihracatının yaklaşık beşte birini depremzede on il gerçekleştiriyor. Bu iller içinde Gaziantep, 2022 yılında Türkiye’nin 34,2 milyar dolar olan toplam tarım ve ormancılık ihracatının yüzde 11,8’ini tek başına gerçekleştirdi.

Toplam yıllık tarım ihracatında Adana yüzde 2,5, Hatay yüzde 2,4, Malatya yüzde 1 pay aldı. Diğer illerin payları daha düşük düzeylerde olmakla birlikte on ilin toplam tarım ihracatındaki payı yüzde 18,7 olarak gerçekleşti. Geçen yıl tarım ihracatı 4 milyar doları aşan Gaziantep’in, tekstil, deri ve halı olmak üzere “tarıma dayalı sanayi ürünleri” ihracatı da 3,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

On il içinde en fazla sanayi ürünü ihraç eden il de Gaziantep. İlin geçen yılki sanayi ihracatı 6,5 milyar dolarla Türkiye’nin toplam sanayi ihracatının yüzde 3,5’ini oluşturdu. Adana toplam ülke sanayi ihracatında yüzde 1,4, Hatay yüzde 1,1 pay alırken, on ilin toplam payı da yüzde 7,3’e ulaştı. On ilin toplam ülke ihracatındaki payı ise geçen yıl yüzde 9’a yaklaştı.

TİM verilerine göre 2022’de 226,6 milyar dolar olan toplam ihracatın yüzde 8,9 oranındaki 20,1 milyar dolarını bu on il gerçekleştirdi. Depremzede illerin ekonomik dinamiklerine bakıldığında; Gaziantep, gıda alanında ve hayvansal ve bitkisel yağ üretiminde öne çıkarken Kilis ise hayvan yemi gibi çeşitlerle Gaziantep’i izliyor. 

Depremzede illerden Diyarbakır, Burdur ve Afyonkarahisar’dan sonra ülkenin en çok mermer üretilen ili olarak göze çarpıyor. Giyim sanayi alanında Adana ve Malatya dokuma ürünlerle aktif bir performans sergilerken Kahramanmaraş da bu alanda öne çıkan bir başka il.  Türkiye genelindeki toplam 450 bin 723 gıda işletmesinin 54 bin 573’ü depremzede on ilde yer alıyor.

Bunlar içinde Adana 13 bin 300’le en fazla gıda işletmesine sahip il. Gıda işletmesi sayısında Adana’yı 8 bin 839’la Gaziantep, 8 bin 829’la Hatay, 8 bin 600 ile Diyarbakır, 5 bin 401’le Kahramanmaraş izliyor. Gıda üretimi ve ihracatındaki payları dolayısıyla bu işletmelerin deprem etkilerinden arınıp faaliyetine devam etmesi ülke ekonomisi açısından önem taşıyor.

36 OSB, 340 bin çalışan

Depremden etkilenen iller, sanayi alanında Türkiye’nin en önemli üretim merkezleri arasında yer alıyor. Olağanüstü Hal Bölgesi ilan edilen 10 ilde 36 organize sanayi bölgesi (OSB) bulunuyor. Bunların 6’sı depremin en büyük yıkıma yol açtığı illerden Kahramanmaraş’ta bulunuyor.

Gaziantep ve Hatay’da 5’er, Şanlıurfa ve Adıyaman’da 4’er, Adana, Diyarbakır ve Malatya’da 3’er, Osmaniye’de 2, Kilis’te de 1 OSB bulunuyor. Türkiye’deki toplam 386 OSB’den 272’si faaliyette ve çalışan sayıları 2,5 milyona OSB’lerdeki ulaşıyor. Bölgedeki 36 OSB’nin Türkiye’de işletmede bulunan 272 OSB içindeki payı yüzde 13,4 düzeyinde bulunuyor. Bölgedeki OSB’lerde yaklaşık 340 bine yakın kişi çalışıyor. Diğer sanayi tesislerinde çalışanlar da dikkate alındığında sayı daha da büyüyor.

Yıkımın ekonomiye temel etkileri ne olacak?

Depremde yaşanan insani kayıplar, üretim faaliyetlerinin durması, yaşanan travma ve acı dolayısıyla işe odaklanamama ve ekonomik ivme kaybı gibi faktörlerle tarımsal üretimde yaşanacak olası düşüşler, arzda daralmaya yol açarak gıda enflasyonuna yukarı yönlü etki yapacak.

Tarımın yanı sıra, sanayide de önemli bir paya sahip bu illerde sanayi tesislerinde faaliyetin durması üretim, ihracat, istihdam ve milli gelir açısından ülke ekonomisini olumsuz etkileyecek. Depremde duble yollar, otoyollar, köprüler, viyadükler, tüneller, elektrik hatları, su şebekeleri, kanalizasyon sistemleri, internet gibi altyapı unsurlarının zarar görmesi, ekonomideki tüm aktörleri, genel ekonomik faaliyetleri, ticari ve sosyal hayatı kısıtlarken, bunların büyük bölümünün kamu kaynakları ile yeniden yapılacak ya da onarılacak olması kamunun kaynak ihtiyacını artıracak.

Tüm bu alanlardaki kayıplarla lojistik olanaklarının önemli ölçüde yitirilmesi, toplamda önemli bir paya sahip olan Gaziantep başta bu illerin ihracatını olumsuz etkilerken, büyük altyapı yatırımları dolayısıyla ihtiyaç duyulan girdiler ithalatı ve dış ticaret dengesini olumsuz etkileyecek. İhracat ve turizmdeki olası kayıplar cari açığı, depremle ortaya çıkan öngörülmeyen yüksek bütçeli altyapı yatırımları ihtiyacı da bütçe açığını büyütecek.

On ilin ülke milli gelirindeki (GSYH) payı dolayısıyla, yerel ekonomide yaşanan kayıplar genel büyüme oranını aşağı çekecek. Tarımla uğraşan kesimin yanı sıra, sanayi tesisleri, bankalar, resmî kurumlar, esnaf ve ticarethanelerin en kısa sürede normal faaliyetlerine dönmesi hem deprem yaralarının daha hızlı sarılması hem de bölgesel ve ulusal ekonomide kayıpların azaltılması açısından büyük önem taşıyor.

Depremin darbe vurduğu trend: Anadolu Kaplanları

“Anadolu Kaplanları” olarak adlandırılan iller arasında yer alan Gaziantep özellikle son 20 yılda tarım, sanayi ve ticarette göz kamaştırıcı bir gelişme yakalamış, Türkiye’nin en önemli sanayi kentleri arasına girmişti.

Kahramanmaraş da yüksek oranlı büyüme trendi ile dikkat çeken iller arasında yer alıyordu. Son 20-25 yılda büyük durgunluk yaşayan Adana da eski ihtişamlı günlerini yakalayabilmek için son birkaç yıl içinde büyük atak yapmıştı. Hatay ise özellikle turizm alanında önemli bir destinasyon olma yolunda ilerliyordu.

Deprem, yol açtığı çok büyük çaptaki fiziki hasar, sosyal travma ve maddi hasarların yanında aynı zamanda bu gelişim trendini de vurdu. Bu trendin darbe alması ise orta ve uzun vadede etkisi devam edecek ekonomik ivme kaybı riskini doğurdu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar