2015 bütçesi “seçim bütçesi” görünümünde

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

2015 yılı bütçesi, Anayasa’nın öngördüğü hükümler ve Maliye’nin gelenekleri doğrultusunda Yüce Meclis’e sunuldu. 31 Aralık tarihine kadar sürecek bir maraton olacak. Ancak; dikkat edilecek olursa bütçe üzerine fazla bir şey yazılmadı ve söylenmedi. Hatta hiçbir şey yazılmadı ve söylenmedi. Oysa eskiden bütçeler ve özellikle bütçe maratonundaki tartışmalar, uzun süre gündemi işgal ederdi. Özellikle muhalefet partilerinin en ağırlıklı muhalefeti bütçe üzerinden olurdu. Zira; bütçeler, hükümetlerin icraatlarının somut yol haritasını gösterirdi. 

Şimdilerde ise durum çok değişti. Artık bütçe üzerine konuşulan, tartışılan bir şey olmuyor. Sanki bütçe ile ilgili tartışılacak bir şey yok gibi düşünülüyor. Denilebilir ki; bugünlerin gündemi biraz daha farklı. Özellikle Kürt açılımı, dış politikadaki gelişmeler ve son günlerde sıkça yaşanan sosyal güvenlik ile ilgili felaketler öne geçtiği için bütçe tartışmaları ıskalanıyor. 

Halbuki bu tartışmaların yol haritası iyi irdelense gelecek 1 ila 3 yıl içerisinde bu alanlarda nasıl gelişmeler izleneceği tespit edilebilir. Ne yazık ki; muhalefetin tembelliği ve iktidarın bildiğini okumasından böyle bir ilgisizlik ortaya çıkıyor. 

Biz yine de 2015 bütçesine genel hatlarıyla bir bakalım. 2015 bütçesinin nasıl bir çerçeveye oturtulduğunu anlamaya çalışalım. Özellikle de 2015 yılının ilk yarısı içerisinde yapılacak genel seçimler dolayısıyla bütçeye yansımış kalemler var mı onları irdeleyelim. 

Bütçeye çok yukarıdan ve çok genel olarak bakılırsa herhangi bir olumsuzluk görülmüyor. Yani; bütçe dengesini koruyan ve bütçe disiplinini öncelikleyen bir bütçe görüntüsü algılanıyor. 

Tablodan da görüldüğü gibi; 2014 bütçesiyle öngörülen bütçe açığı 33.2 milyar lira iken Maliye Bakanı’nın açıklamasına göre yıl sonunda 24 milyar lira olması bekleniyor. Aynı şekilde 2014 yılı için öngörülen 18.7 milyar lira faiz dışı fazlanın da 25.8 milyar liraya çıkması tahmin ediliyor. 

Görünürde olumlu bir performans. 

Ancak ayrıntı ve gerçekler biraz daha farklı. Şöyle ki; 2014 yılı bütçe giderleri aslında 12 milyar lira aşılmış ve bu aşan kısım da vergi ve özelleştirmeden sağlanan ilave 20 milyar lira kaynakla finanse edilmiş. Yani giderler artmış. 

Şimdi de 2015 bütçesine bakalım. 2014 başlangıç ödeneklerine göre bütçe giderleri yüzde 8.3 artış göstermiş. Ancak; gerçekleşme tahminine göre bu artışın yüzde 5.5’da kalacağı belirtilmiş. 

Peki bu artışlar daha çok hangi harcama kalemleri için öngörülmüş ve bunun anlamı nedir?... 
• 2014 bütçesinde yer alan sosyal harcamalar 2014 yılında 29.4 milyar lira iken 2015 yılında 32.9 milyar liraya yükseltilmiş. Yani büyüme, enflasyon gibi temel büyüklük hedefl erinin üzerinde bir harcama öngörülmüş. 
• Bu harcamalar dışında ayrıca sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transferler toplamı 80.8 milyar lira olarak belirlenmiş. Yani bütçenin yüzde 17.’si karşılığı üretim olmayan ve fakat “oy” olan sosyal transferlere ayrılmış. 
• Buna karşın tarımsal destekler 10 milyar lira olarak daha düşük belirlenmiş. Yani çiftçiye 2015 yılında tarımsal üretim için destek verilmemiş. Fakat hastane ve sosyal nitelikli destek verilerek çiftçinin oyu hedefl enmiş. • Bu kalemlerin dışında yerel yönetimlere yapılan aktarmalar ve Maliye Bakanlığı bütçesinden yapılan yardımlar ile de aslında yine seçmen hedefl enmiş. 
• BELDES, KÖYDES, SYDF gibi Fak-Fuk-Fon kalemlerinde ciddi artışlar öngörülmüş. 
• Hatta diğer yatırımcı olmayan bakanlıkların çeşitli harcama fasılları üzerinden de yerel ve lokal destekler yapılması planlanmış. 
• Bu arada personel alımlarının da devam edeceği bizzat Maliye Bakanı tarafından deklare edilmiş. 

Böyle bir bütçe tablosu, seçim yatırımlarına işaret etmiyor mu? İktidarların siyasetini gerçekleştirmenin en önemli aracı olan bütçe ile bu idare ortaya konulmuş olmuyor mu?... 

Bunun siyaseten eleştirilecek bir tarafı yok. Ancak; şu iki şey eleştiri konusu yapılabilir. 

Birincisi, hükümetin bütçe disiplini adıyla istediğini yapmasıdır ve özellikle piyasaların (sahici gibi) bunu satın almasıdır. İkincisi ve daha da önemlisi muhalefetin bu konulara ve gelişmelere tamamen kayıtsız ve hatta aymaz kalmasıdır.

nevzat.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar