2016 beklentileri çok değişken…

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

2016 Beklentileri…

Hükümetin 2016 yılı ile ilgili beklentilerini yeniden hatırlayalım:

- Büyüme yüzde 4.5 ((2017 ve 2018’de yüzde 5).

- İşsizlik halen iki haneli yüzde 10.2 (2018 sonu itibariyle % 9.6). Bu arada yabancı kaçak çalışan işçiler sorunu büyümeye devam ediyor.

- İhracat, 2016 sonu itibariyle 155.5 milyar dolar. OVP’ye göre 2018 sonu 201.4 milyar dolar. Bu durumda 2023 yılına ilişkin 500 milyar dolar ihracat hedefi artık tutturulamaz.

- İthalat 2016 sonunda 210.7 milyar dolar. 2018 sonu 273.2 milyar dolar.

- Cari açığın GSMH’ya oranı (-) yüzde 3.9.

- Enflasyon 2016 sonu itibariyle yüzde 7.5 olup 2018 sonu hedefi yüzde 5. 

- 2016 yılında devlet kesimi genel dengesinde ciddi bozulma var. 2016 bütçe açığı 29.7 milyar lira ve genel devlet dengesi de 15 milyar lira civarında ekside. Geçen haftaki yazımızda bu konuya dikkat çekmiştik.

2016 ile ilgili yorumlar…

Hemen belirtmek gerekirse ekonomi çevrelerinin 2016 yılı ile ilgili yorumları genelde olumsuz. İşte birkaç bakış açısı yorumları…

- Sözde ve şekilde sıkı ancak özde gevşek bir maliye politikası var. 

- Küresel ve bölgesel gelişmelerin aksine içeride sorunlar ve belirsizlikler var. 

- Türk lirasındaki değer kaybı eğiliminin güçlenmesinin enflasyon ve büyüme üzerindeki etkileri olumsuz olacak.

- Daha büyük bütçe açığını gizlemek adına harcamaları kısma yerine gelirleri şişirme çabası dikkat çekiyor. Eğer vergi affı veya çok ciddi bir özelleştirme yoksa. Ki, konjonktür buna uygun değil. 

- Küresel düzeyde olumsuz eğilimlerin belirleyici olduğu dönemdeyiz. 

- Büyüme oranının yüzde 3 olarak gerçekleşmesi beklentisi ağır basıyor.

- Büyüme oranı kadar büyümenin kalitesi de önem taşıyor. 

- Büyümenin dinamiği olan yatırımların uzun vadeli artış trendi yok. Özellikle Kamu kesiminde yatırım artışı hemen hiç yok. 

- Ekonomi dışında demokrasi, çözüm süreci ve özgürlükler gibi alanlarda olumlu beklentiler düşük ihtimal.

- 2016 bahar aylarında merkez bankası yönetim değişikliği de sonrasında izlenecek para politikaları bakımından bir başka belirsizlik alanı.

- Dünyada Euro Bölgesi, ABD ve Japonya’da olumlu gelişmeler karşın Çin’de olumsuz beklentiler bir şekilde Türkiye’yi etkileyecek.

- Dünyadaki ayrışma hem pozitif ve hem de negatif. Ancak Türkiye’nin pozitif ayrışmasını sağlayacak güçlü bir hikayesi yok. 

- OVP’deki büyümenin en önemli kaynağını yüzde 8 ile oluşturan özel sektör sabit sermaye yatırımları artışı gerçekçi değil. 

- 2016 yılında vergi gelirlerindeki yüzde 12.5 oranında artış da hayali. 

- 2015 büyüme oranındaki genel yükselişe rağmen hane halkı gelirlerinde bir artış algısı yok. Nitekim ekonomik olarak kötü durumda olanların oranı yüzde 61.4’e yükselmiş durumda. Yani bir önceki yıla göre bu olumsuz algı yüzde 10’dan fazla artmış.

- Üretim maliyetleri artıyor, dış pazarlar daralıyor ve rekabet koşulları bozuluyor.

- 800 milyar dolar olan GSMH 2016 yılında 736 milyar dolara geriliyor. 

- Böylece kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 11 bin dolardan 9.364 dolara düşmüş.

- İhracatta öngörülen küçük bir artış ile Türkiye’nin sıcak para bağımlılığından kurtulması mümkün değil. 

- Turizm gelirlerinde beklenen gelişmeler oldukça olumsuz. 

- Finansal piyasalarda artan volatilite, düşük karlılık ve sermaye yeterliliği oranları sorun olmaya devam ediyor.

Sonuç olarak 2016 yılında;

Kamu kesimi veya genel devlet dengesi kötü durumda. 

- Finans kesimi nisbi olarak daha olumlu konumunu korumaya devam ediyor. Ancak geçen yılların rasyolarının olmadığını herkes biliyor. 

- Bu arada reel kesim tüm sorunların ve olumsuzlukların içerisinde kıvranıyor.

- Keşke sadece ekonomiye dönülse de özellikle yapısal düzenlemeler yapılsa. Bunların sonuçlarını orta vadede alsak ve Cumhuriyetin 100. yılına umutla girsek… 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar