25 soruda iş sağlığı ve güvenliği (3)

VERGİ PORTALI
VERGİ PORTALI dunyaweb@dunya.com

 

Celal ÖZCAN / PwC Türkiye İş ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak işverenlere önemli yükümlülükler, çalışanlara ise bazı yeni haklar getiren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda (İSGK) ön plana çıkan ve merak edilen hususlarla ilgili soruların cevaplandırıldığı yazı dizimizin bu son bölümde de önemli gördüğümüz bazı konular cevaplandırıldıktan sonra genel bir değerlendirme yapılacaktır.

Soru -15: İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi nasıl ve hangi sayıda belirlenecektir?

İSGK'da çalışan temsilcisi "İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışan" şeklinde tanımlanmıştır.

Buna göre; çalışanlar arasında yapılacak seçim veya seçimle belirlenemediği durumda atama yoluyla,
- 2-50 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 1,
- 51-100 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 2,
- 101-500 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 3,
- 501-1000 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 4,
- 1001-2000 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 5,
- 2001 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde 6,
çalışan temsilcisinin görevlendirilmesi gerekmektedir.
İşyerinde yetkili sendikanın bulunması hâlinde, işyeri sendika temsilcileri çalışan temsilcisi olarak da görev yapabilecektir.

Soru-16: Hangi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulacaktır?

Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturacaktır. Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde, kurulun oluşturulmasında alt işveren işçileri de dikkate alınacaktır.

Soru-17: İşin durdurulmasına hangi durumda ve nasıl karar verilecektir?

İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir hususun iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişi tarafından tespit edilmesi halinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulabilecektir.

Ayrıca, çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulacaktır.

İşin durdurulması kararı, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişinin tespiti üzerine, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet tarafından tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde verilecektir. Ancak tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi hâlinde; tespiti yapan iş müfettişi, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işi durdurabilecektir.

Soru-18: Hangi işyerleri güvenlik raporu ve büyük kaza önleme politika belgesi düzenlemek zorundadır?

Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerleri için işletmeye başlamadan önce işyerinin büyüklüğüne göre büyük kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporu hazırlanması gerekmektedir.

Soru-19: Hangi işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği giderlerini SGK karşılayacaktır?

Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesine yönelik giderleri iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktarılmak suretiyle, SGK tarafından finanse edilecektir.
Ancak, Bakanlar Kurulu, ondan az çalışanı bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin de faydalanmasına karar verebilecektir.

İSGK ve diğer mevzuat gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde; istihdam ettiği kişilerin sigortalılık bildiriminde bulunmadığı tespit edilen işverenlerden, tespit tarihine kadar yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte SGK tarafından tahsil edilecek, ayrıca bu durumdaki işverenler, sağlanan destekten üç yıl süreyle de faydalandırılmayacaktır.

Soru-20: İşyeri yöneticilerinin/işveren vekillerinin İSGK'ya göre sorumlulukları var mıdır?

İş Kanunu'na göre işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler işveren vekili olarak kabul edilmektedir.
Buna göre, işveren adına hareket eden, işin ve işyerinin yönetiminde görev alan işveren vekilleri, İSGK'nın uygulanması bakımından işveren sayıldıklarından, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülüklerden işverenle birlikte sorumludurlar.

Soru-21: İş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri nereye yapılacaktır?

İşverenler,
- İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde,
- Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını ise öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde,
SGK'ya bildireceklerdir. İş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'ne ayrıca bir bildirimde bulunulmayacaktır.

Soru-22: Çalışanlar sağlık raporlarını nereden alabileceklerdir?

Sağlık raporları, işyeri sağlık ve güvenlik biriminde veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan işyeri hekiminden alınacaktır.
Raporlara itirazlar Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hakem hastanelere yapılacak ve verilen kararlar kesin olacaktır.
 
Soru-23: Çalışanların mevcut sağlık raporları geçerli olacak mıdır?

Çalışanlar için, 4857 sayılı Kanun ve diğer mevzuat gereği daha önce alınmış bulunan periyodik sağlık raporları süresi bitinceye kadar geçerli olacaktır.

Soru-24: İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlığı ile ilgili sertifika ve belgeleri geçersiz sayılanlar ne yapmaları gerekiyor?

30 Haziran 2012 tarihinden önce bakanlıkça verilen işyeri hekimliği, iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hemşiresi sertifikası veya belgesi ile Türk Tabipleri Birliği tarafından verilen işyeri hekimliği sertifikası sahiplerinden belgeleri geçersiz sayılanlar, mevcut belge veya sertifikalarını 30 Haziran 2012 tarihinden itibaren bir yıl içinde bakanlıkça düzenlenecek belge ile değiştirmeleri şartıyla İSGK ile verilen bütün hak ve yetkilerini kullanabileceklerdir.
Aynı tarihten önce eğitim kurumlarınca verilen işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitimlerini tamamlayanlardan eğitimleri geçersiz sayılanlar ise, ilgili mevzuata göre Bakanlıkça düzenlenecek sınava girmeye hak kazanmış sayılacaklardır.

Soru-25: İSGK hükümleri hangi tarihten itibaren uygulanmaya başlayacaktır?

İSGK'nın iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi, işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları ile ilgili hususlarında düzenlendiği 6, 7 ve 8'inci maddeleri; kamu kurumları ile 50'den az çalışanı olan; az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra, 50 ve üzeri çalışanı olan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra, 9, 31, 33, 34, 35, 36 ve 38'inci maddeleri ile geçici 4, 5, 6, 7 ve 8'inci maddeleri yayımı tarihinde, diğer maddeleri ise yayım tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girecektir.

Genel değerlendirme
30 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan ve kademeli olarak yürürlüğe girecek olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile bir yandan AB'ye uyum sağlanması amaçlanırken, bir yanda da çalışma hayatının en sorunlu alanlarından biri olan iş sağlığı ve güvenliği konularına çeki-düzen verilmeye çalışılmaktadır. 

Ancak, şu unutulmamalıdır ki, bir konuyla ilgili kanunun çıkarılması önemli bir adım olmakla birlikte, bu kanunla iş sağlığı ve güvenliği alanındaki bütün sorunların bir çırpıda çözüleceğini beklemek de fazla iyimser bir davranış olacaktır.

Zira iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yaşanan sorunların nedenleri arasında yeterli ve caydırıcı yaptırımları içeren bir yasal düzenlemenin olmamasının yanı sıra, ne yazık ki toplumumuzda iş sağlığı ve iş güvenliği kültürünün yeterince gelişmemiş olması da yer alamaktadır.
Bu anlamda, 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a eklenen bir madde ile TRT ve diğer ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolara ayda en az 60 dakika iş sağlığı ve güvenliği, çalışma hayatında kayıtdışılığın önlenmesi, sosyal güvenlik, işçi ve işveren ilişkileri konularında uyarıcı ve eğitici mahiyette yayın yapma zorunluluğunun getirilmesi olumlu olarak değerlendirilmektedir.

Diğer taraftan, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kanunun sorunların çözümünde istenilen sonucu vermesi büyük ölçüde uygulamayı şekillendirecek olan yönetmeliklerin uygulanabilir hükümler içermesine bağlı bulunmaktadır. Bu açıdan ikincil mevzuatın hazırlanmasında işçi, işveren, ilgili sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrenin de görüşlerinin alınması kanun hükümlerinin sorunsuz olarak hayata geçmesine katkı sağlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar