Akıntı tersine dönüyor (mu)

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

 

Bu başlık dün bir gazetede yer alan haberden çalıntı. Haber önemli bir ABD bankasının gelişmekte olan piyasalar raporuna atfen Türkiye ekonomisinde egemen olan eğilimlerin değişmeye başladığını söylüyor. Üstelik bu değişmenin pek de olumlu yönde olmadığını ima eden değerlendirmeler de var.
Söz konusu raporun ayrıntısı ve değerlendirmeleri ayrı bir mesele. Ama Türkiye ekonomisinde temel eğilimlerin değişmeye başladığı yönündeki yargısı irdelemeye değer.
Eğilimlerin tersine dönmesi meselesi nereye baktığınıza bağlı olarak farklı yanıt verilebilecek bir sorun. Bu gün itibariyle ekonomide bazı eğilimlerin yön değiştirdiği yargısı doğru. Ama bu dönüşlerin bütünüyle olumsuz yönde olduğu sonucu doğru değil.  Bazı olumlu dönüşler de var.
                                                          *                *               *
Büyüme eğilimindeki değişme olumlu yönde ters dönen eğilime bir örnek.  Türkiye ekonomisi 2012 yılının neredeyse tamamında  benim "büyüyememe" olarak tanımladığım bir eğilim gösterdi. Öyle ki, yılın sonunda yıllık bazda büyüme yüzde 2.2 düzeyine inerken son çeyrekle bir önceki üç ay arasında ölçülen büyüme neredeyse  sıfır oldu.
Hafta başında açıklanan 2013 yılı ilk çeyrek büyüme verileri bu eğilimin tersine dönmeye başladığını gösteriyor. Yıllık bazda ilk çeyrek büyümesi yüzde 3. Son iki çeyrek arasındaki büyüme de takvim ve mevsim etkilerine göre düzeltildiğinde yüzde 1.6.  Her iki sayı da yılın ilk üç ayında büyümenin yön değiştirdiğine işaret ediyor.
Bir başka olumlu ters dönüş de talep yönünden büyümenin kaynaklarında görülüyor. Geçtiğimiz dört çeyreklik dönemde büyümenin ana kaynağı dış talep oldu. Bunun sürdürülebilirliliği konusunda kuşkuluydum. Kuşkum yılın ilk üç ayında kanıtlanmış gibi görünüyor. Büyümeye dış talebin katkısı önemli ölçüde azalırken iç talebin büyümeyi sürükleyici etkisi belirgin biçimde öne geçmiş.
Büyümenin ana kaynaklarından birisi sayılan özel yatırım harcamalarında bir eğilim değişmesi yok. Bu kalem gerilemesini sürdürüyor. Ama öteki ana kaynakta bir ters dönüş var. Önceki dönemlerde adeta yerde sürünen özel tüketim harcamaları bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3 artmış. Yani bir nevi tersine dönmüş.
Farklı düşünenler de olabilir ama, özel yatırım harcamaları dışında, ben bu  gelişmelerin  olumlu ters dönüşler olduğu kanısındayım.
                                                   *                  *                     *
Olumsuz yönde ters dönüş de var.  Bunun örneği de dış dengedeki gelişmeler. Yeni açıklanan dış ödeme verileri cari dengedeki düzelme eğiliminin ters döndüğünü gösteriyor.  Bir yılı aşkın bir süredir cari açıkta bir daralma eğilimi egemen olmuştu. Kendi adıma bu eğilimin de sürdürülemez olduğunu düşünüyordum. Büyümenin yavaşlaması ile başlayan daralma eğilimi büyüme hızlanmaya başlayınca tersine dönecekti.
Açıklanan Nisan ayı verileri bu tersine dönüşün gerçekleştiğini gösteriyor. On iki aylık bazda cari açık Ocak-Mart arasında 47-48 milyar dolar civarında gezindikten sonra Nisan ayında  51.3 milyar dolara çıkmış. Bu bir önceki yılın aynı tarihindeki açıktan hala daha düşük düzeyde. Ama artık daralma dinamiğinin sonlandığını ve eğilimin tersine döndüğünü gösteriyor.
Bu ters dönüşün olumlu olduğunu söylemek güç.  Büyüyen cari açığın yılın ilerleyen dönemlerinde yeniden sorun yaratması ya da sorun olarak algılanması  olasılığı yüksek. 
                                                    *                *                  *
Sözünü ettiğim banka raporuna da haksızlık etmek istemem. Raporun bakış açısı benim benimsediğim eksenden farklı. Rapor son haftalarda küresel piyasalarda ortaya çıkan dalgalanmaların etkisiyle ortaya çıkan eğilimleri konu alıyor. Bu tür salınımların kalıcı eğilim değişmelerine yol açması olasılığı görece düşüktür.  Dolayısıyla, küresel piyasa oynaşmalarının Türkiye ekonomisindeki eğilimleri ters döndürdüğü yargısı oldukça kuşkulu.
Henüz kalıcı eğilim değişmelerine yol açmayan ama böyle bir olasılık taşıyan bir etkene de değiniyor  rapor.  Gezi protestosuyla başlayan süreçte ortaya çıkan gerilim ve çatışmanın, kısa sürede söndürülmezse, bir çok iktisadi ve siyasi eğilimi tersine çevirmesi mümkün. Bunu artık hepimiz biliyoruz zaten. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018