Başçı’dan geri adım yok

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr

İç gelişmeler ve Fed’in azaltım açıklaması, TL ve faizler üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Bu ay olmasaydı, Fed azaltım duyurusunu ocak veya martta yapacaktı. Öte yandan, içerideki rüşvet ve yolsuzluk soruşturması herkes için tatsız bir sürpriz oldu. Açıkçası, bu şartlar altında TCMB’nin işi hiç kolay değil.

Başçı’nın dünkü açıklamalarıyla ilgili yorumlarıma gelince:

1)Sunum son derece teknik bir yapıdaydı. Şu günlerde, ‘‘Rezerv Opsiyon Mekanizması’nı etkinliği’’, ‘‘Üç farklı faiz kullanmanın avantajları’’, ‘‘Bundan sonra referans faiz olarak marjinal fonlama oranının alınması’’ gibi konuların pek bir önemi yok. USD/TL kuru 2.10’a gelmiş. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Türkiye açıklamalara kilitlenmişken, teknik konulardan ziyade makro bir söylem ön planda olabilirdi.

2) Kurumun bundan sonraki amacının, ‘‘TL fonlama ihtiyacını artırmak’’ olduğu görülüyor. Bunun için, döviz satışlarının miktarı artırılıyor, rezerv opsiyon katsayıları(ROK) yükseltiliyor. TCMB, bankaların TL olarak yatırmak zorunda oldukları zorunlu karşılıkların bir bölümünü döviz cinsinden yatırmalarına izin veriyordu. Katsayılar yükseleceği için, bankalar bu opsiyonu artık kullanmayabilirler. Dövizleri tutabilirler. Bu hamle ile piyasadaki TL ihtiyacının artırılması planlanıyor. TL fonlama ihtiyacının artması, kısa vadeli faizler üzerinde baskı oluşturabilir. Kredi faizleri artabilir.

3) Sunumuna tedirgin başlayan Başçı’nın korktuğu başına geldi. Soru soranların çoğu; Başçı’nın 1.92 olan yılsonu USD/TL tahminine, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında geçen İran’la yapılan altın ticaretine, bu ticaretin ödemeler dengesi üzerindeki yansımalarına değindi. Başkanın soruşturma ile bağlantısı olan suallere yanıt vermek istememesi doğal karşılanabilir. Ancak USD/TL ile ilgili olan sorulara, keşke daha net cevaplar verseydi. 1.92 ile mevcut kur seviyesi arasında yaklaşık yüzde 10’luk bir fark var. Ellerindeki dolarları TL’ye çevirmiş olan yatırımcılar zarar ettiler. Reel faizin yüzde 0 olduğu da unutulmamalı.

4) Bernanke, Fed’in azaltıma gitme düşüncesinden ilk kez mayısta bahsetmişti. Türkiye gibi ülkelerdeki fiyatlamalar da ondan sonra başladı. Mayıstaki açıklamadan kısa bir süre öncesine kadar biz faizi indiriyorduk. O dönemde DÜNYA’daki yazılarımda, ‘‘2013’ün başından beri azaltım sinyalinin verileceği konuşuluyor. TCMB bir hazırlık içinde olamaz mıydı’’ gibi ifadeler kullanmıştım. İki hafta önce Gaziantep’te yaptığı konuşmada, Başçı yine öz güvenle ‘‘Portföy girişleri hızlanırsa, TL hayal bile edilemeyecek seviyelere yükselir’’ demişti.Başçı’nın ve tabii TCMB’nin azaltım konusunda aralık ayı beklentisinin olmadığı görülüyor. Fed’in bir hafta sonra azaltıma başlayabileceği hesaplarda olsa, daha temkinli konuşulmaz mı?

5) Yabancı yatırımcıların TCMB’den faiz artırımı istedikleri biliniyor. Bu kritik konuda da geri adım atılmıyor. Başçı’nın, ‘‘Faiz artırarak döviz kurlarını kesebilen bir ülke örneği bulamazsınız’’ görüşü tartışılabilir. Örneğin; Brezilya Merkez Bankası 2013 boyunca faizi artırdı, ama işe yaramadı. Öte yandan, azaltım bizim gibi ülkelerde fiyatlara kısmen girdi.Faiz kapısının kapatılması doğru mudur? Kur baskısı yarın daha da artabilir. Banka faizleri artırmak zorunda kalırsa, bu durum kredibilite kaybına yol açmaz mı?

6) Dün Para Piyasaları Kurulu’nun 2014’teki toplantı tarihleri de açıklandı. PPK’nın 2013’teki toplantıları, kritik Fed toplantılarından hep önce yapıldı. Piyasalar 2014’te de Fed’i takip edecek. Önümüzdeki sene, PPK’nın sadece eylül ve aralık aylarındaki toplantıları Fed toplantılarından sonra geliyor. En azından, yılın ilk yarısındaki PPK toplantıları, Fed’in toplantı tarihlerine göre düzenlenemez miydi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019