Bulanık hava

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

 

Yaz aylarında ekonomide iklim yumuşar. Tatil havası yaygınlaşır. Psikoloji rahat bir moda çekilir.  Piyasalarda işlem histerisi azalır. Pozisyon değiştirme hevesi körelir. Yaz rehaveti hakim olur. 
Bu eskiden böyleydi. Şimdilerde durum böyle değil. Bu gün için  bu cümlelerin hepsinin sonuna bir "dı" eki ilave etmek gerekiyor. Çünkü bu yaz ne iklim yumuşak, ne psikoloji rahat ne de körelen bir pozisyon değiştirme isteği var. Tersine iklim sert, hava bulanık, kimse önünü görmüyor. Ters köşede yakalanmamak için herkes yeni pozisyonlara kaymaya çabalıyor. Yaygın bir kaygı var. Telaş egemen.
İklimin neden ters döndüğü, havanın neden bulanıklaştığı sanırım artık ezbere biliniyor.  ABD etkisi deniliyor. FED kararları deniliyor. Arkasından Çin'de büyümenin yavaşlaması tabloya  dahil ediliyor. Çin banka sisteminin zafiyetleri sayılıp dökülüyor. Avrupa lafı zaten hiç bitmiyor. Her şey yavaşladı derken Mısır olayı patlıyor. Hava iyice bulanıklaşıyor. 
Havayı daha da  bulanık hale getirmek için biz de elimizden geleni yapıyoruz. Gezi parkı diye  başlayan ve ufak tefek sıyrıklarla atlatılabilecek bir süreci dev bir ulusal çekişme meselesi haline getirdik.  Üstelik bunu son dönemin başarılı hikayelerinden birisine sahip bir ülkede yaptık. Dolayısıyla sorunun uluslar arası platforma taşınmasına da engel olamadık.  Dahası, uzun yıllardır sermaye girişi ile beslediğimiz büyüme sürecinin zafiyete sürüklendiği bir zaman diliminde yaptık bu işleri. 
Anlayacağınız, dışarıda zaten bulutlanan iklimi biz neredeyse yağmur havasına soktuk.
                                                   *                 *                  *
Havanın bulutlanmasının ekonomi açısından pek de iç açmayan sonuçları olur. Bulutlu hava risk algısını besler. Artan risk sermaye çıkışını özendirir. Sermaye çıkarken döviz talebi artar. Artan talep döviz fiyatını(kur) yükseltir.  Yükselen kur ulusal paraya değer kaybettirir. Çıkarken döviz talebini arttıran sermaye ulusal para arzını daraltır. Piyasa faizi yükselir.
 Artan risk, azalan sermaye, yüksek kur ve yükselen faiz bir araya geldiğinde büyüme fren yapar. Bu fren  ekonomi zaten yavaşken, büyüme yolları henüz tam anlamıyla açılmamışken yapılırsa  yavaşlatıcı etki büyür, resesyon ihtimali doğar. Resesyon algısı aynı döngünün yoğunlaşarak tekrarlanması  sonucunu  yaratır. 
Bu süreci önce durdurup, sonra tersine çevirmek gerekir. Yoksa ekonomi daha vahim noktalara savrulur.
                                                     *                   *                  *
Söze iktisadi iklimin bozulup, havanın bulutlanmasıyla başladık. İş resesyona kadar vardı. Resesyon ihtimalini sıfırlamak için işe havadaki bulutu dağıtarak başlamak gerekir.  
Bulutlanmanın dışarıdan gelen nedenlerine işaret ettim. Bu nedenleri ortadan kaldırarak bulanık havayı netleştirme  imkanı  kısıtlı. Biz FED'in para miktarını azaltmasını engelleyemeyiz. Biz Çin'i yeniden yüksek hızda büyüme yörüngesine oturtamayız. Biz Mısır'daki olayları durduramayız.  Bu gelişmeler sürdükçe,  dışarıdan bulut gelmeye devam edecek.
Buna karşılık iktisadi iklimi daha da bozan, havayı iyice bulanlık hale getiren iç etkenleri ortadan kaldırmak daha kolaydır. Bunun için biraz soğuk kanlılık ve biraz da siyasi feraset yeter. İçerideki siyasi çekişmeyi yoğunlaştırmak yerine, gerilimi azaltıp dış ekonomik etkenlerin yansımalarına odaklanmak göz gözü görmeyen bulanık havayı dağıtır. İklim  en azından parçalı bulutlu havaya döner.  Parçalı bulutlu hava stres yaratan bulanık havadan iyidir. Bu hem siyaseten hem de ekonomik açıdan  böyledir. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018